28 Şubat davası kapsamında müebbet hapis cezasına çarptırılan emekli Korgeneral Vural Avar’ın (85), cezaevinde hayatını kaybetmesiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Avar’a ölümünden 22 gün önce ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verildi. Ankara Şehir Hastanesi Sağlık Kurulu’nun 22 Kasım 2022 tarihli raporunda, “Hapis cezasının tehirinin gerekmediği, cezasının cezaevinde infazı halinde hayati bakımdan bir tehlike arz etmeyeceği, maruz kaldığı ağır bir hastalık olmadığı, hayatını yalnız idame ettirebileceği, ceza tehiri gerektirir bir hastalık olmadığı, Anayasa’nın 104/2-b maddesinde (Cumhurbaşkanının af yetkisi) yazılı kocamışlık hali olduğu tıbbi kanaatine varılmıştır” denildi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Cumhurbaşkanımız, Avar’la ilgili özel af yetkisini kullanmak istediğini bana söyledi ve süreci başlatmamızı da istedi. Avar’a bu dileği ilettik. Fakat başlangıçta müracaat etmedi. Rahmetli oluşundan çok az bir süre önce müracaatı oldu” dedi.

Kazan, Adalet Bakanı’nın “Müracaat olmadı” iddiasını değerlendirdi.


AF TALEBE BAĞLI DEĞİLDİR

Hukukçu Turgut Kazan ise “Hem Erdoğan’ın hem Bozdağ’ın siyasal sorumlulukları vardır” dedi ve şunları söyledi:

■ Anayasa’da cumhurbaşkanının görevi gösterilirken talepten bahsedilmez, aftan da bahsedilmez. Onun adı kanunda sürekli hastalık durumu, sakatlık durumu ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını kaldırabilir. Ceza kaldırılıyor, af da sayılabilir ama talebe bağlı değildir kesinlikle.

■ Af kanunu da talebe bağlı değildir. Adamın talepte bulunup bulunmaması elinizi kolunuzu bağlamaz.

■ Bir de doktor raporunda ‘mevcut hastalık cezaevinde kalmayı engellemez, cezaevinde kalabilir’ dedikten sonra kocamışlığı vurguluyor. Bu tespit edilmişse o yetkiyi kullanmanız gerekir.

Vural Avar

Kardeş Avar: Ağabeyim af talebinde bulunmadı


Cezaevinde hayatını kaybeden emekli Korgeneral Vural Avar’ın kardeşi Mehmet Ünal Avar bir mektup kaleme aldı. Odatv’de yayınlanan mektupta kardeş Avar, “Ağabeyim Hv. Korgeneral Vural Avar’ın af talebi ile ilgili müracaatı olduğunun söylenmesini üzüntü ile izledim. Ağabeyim değil böyle müracaatta bulunmak sıhhi nedenlerle infazın durdurulmasını dahi istemedi” dedi. Mehmet Ünal Avar, ağabeyinin son günlerini şöyle anlattı:

GÖRMEZDEN GELDİLER

“Son zamanlarda mevcut rahatsızlıkları artmıştı Her an emboli geçirme riski vardı. Bunu önlemek için ilaç almak durumundaydı. Doktorlar bu ilacın raporlarını, bu ilacı kullanması gerektiğini kolayca görebilirlerdi. Ama bu durumu görmezlikten geldiler, cezaevinde bu ilacın kendisine verilmediğini biliyorum. Durumunun tespiti için yapılan talep üzerine hastaneye götürüldü. Kendisi bu durumu fark edince tekrar götürülmemesi için dilekçe vermek istemişti. Elleri dilekçe yazamayacak kadar titrediği için birlikte kaldığı Erol Özkasnak Paşa’ya rica ederek bir daha hastaneye götürülmemesi için dilekçeyi ona hazırlatmış kendisi imzalayarak cezaevi müdürlüğüne vermişti. Ağabeyim Hv. Korgeneral Vural Avar oradan diğer paşalar gibi yaş, sağlık ve af nedenleri ile değil tekrar yargılanıp aklanarak çıkmak istiyordu.  Bunun için af değil Anayasa Mahkemesi’nin kararını beklediğini söylüyordu ama o karar bir türlü gelmedi.”


Madımak hükümlüsü affedilmişti


Anayasa’nın 104. maddesinde Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkileri arasında “Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek ya da kaldırmak” maddesi yer alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Anayasa’dan gelen bu yetkisini zaman zaman kullanıyor. Cezası kaldırılan isimlerden biri de 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde 33 kişinin yakılarak öldürüldüğü Sivas Katliamı’ndan dolayı müebbet hapse mahkum edilen Ahmet Turan Kılıç’tı. 86 yaşındaki Kılıç, 26 yıllık cezaevi sürecinin ardından Erdoğan’ın af kararıyla tahliye olmuştu. Kılıç tahliyesinden 1 yıl sonra da vefat etmişti.