“Her rejimde, her dönemde, her seçimde belirleyici olan ekonomidir. Diğer konular ekonominin alt unsurlarıdır. Anayasa çalışması yapmak önemli ve değerlidir ama yine de entelektüel çalışmadır.”
Çiçek’le sohbetimin ardından 24 Kasım’a döndüm. Neden mi?
O gün DEVA lideri Ali Babacan’la yaklaşık üç buçuk saat süren sohbet toplantısı yapmıştım (20’yi aşkın gazeteci vardı). O sohbette Babacan, “Kemal Kılıçdaroğlu neoliberalizme karşı olduklarını hatta kamulaştırma yapacaklarını söyledi. Siz ise liberal bir çizgidesiniz. Nasıl anlaşacaksınız?” soruma şu yanıtı vermişti:
“Bir ay sonra ortak program açıklandığında nerede ve nasıl buluştuğumuzu göreceksiniz.” Evet bu önemliydi: Kılıçdaroğlu ile Babacan nerede ve nasıl buluşacaktı? Bunun yanıtını da dünkü yazımda verdim. “CHP liderinin ekonomisti” dedim ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni “A Takımı”nda (ekonomi) kimlerin olduğunu yazdım ve bir isme odaklandım: Daron Acemoğlu.
Acemoğlu’nun karşı olduğu ABD’li
Biraz araştırınca öğrendim ki...
DEVA lideri Babacan da Prof. Acemoğlu’na “siyasi yolculuk” yapmak için teklifte bulunmuş ama ünlü ekonomist kibarca kabul etmemiş.
Ancak...
Babacan ve ekibi, ekonomi çalışmalarını hazırlarken fikir cimnastiği yaptıkları isim Daron Acemoğlu’ymuş. Şimdi aynı isim Kılıçdaroğlu’nun yanında... Belki siyasi yolculuk, aktif politika değil fakat “alt yapı, üst yapıyı belirler”.
Yani...Ekonomik ilişkilerle biçimlenen üretim ilişkileri (alt yapı), toplumun, manevi, siyasi, düşünsel olaylarının ve kurumlarının oluşturduğu ikinci grup unsurları (üst yapı) belirliyor. Önümüzdeki süreçte CHP’nin ya da Altılı Masa’yı oluşturan bileşenlerin ekonomideki yol haritasını belirleyecek olan da bu! Kılıçdaroğlu’nun bugün Lütfi Kırdar’da yapacağı konuşmanın ana ekseni ekonomi olacak! CHP liderinin yeni danışmanı ekonomist Jeremy Rifkin, Daron Acemoğlu gibi isimler de video-konferans yoluyla “yeni dünya” üzerine değerlendirmeler yapacak.
Bu arada dün ekonomist Hayri Kozanoğlu’yla sohbetimde bana iki yıl önce kaleme aldığı yazısını hatırlattı.
Yazının başlığı: “Daron Bernie’ye karşı.”
Kozanoğlu, ABD seçimlerinde ön seçimde karşı karşıya gelen Bernie Sanders ile Joe Biden arasında yaşananları kaleme aldığı yazısında şu bilgileri paylaşmış:
“... Bu yazının asıl konusu Daron Acemoğlu’nun 17 Şubat 2020 tarihinde Project Syndicate sitesinde yayımlanan, ‘Sosyal Demokrasi Demokratik Sosyalizmi Yenilgiye Uğrattı’ başlıklı makalesi olacak (yazının Türkçesini Okan Yücel çevirisiyle Medyascope sitesinde bulabilirsiniz). Daron’un Bernie’nin adaylığından pek hoşnut olmadığı, onu fazlaca sol bulduğu anlaşılıyor. Yazıya ABD politikasında sosyalistlerin hiçbir zaman ulusal anlamda üst düzey bir göreve gelemeyecekleri şeklindeki yazılı olmayan bir kurala dikkat çekerek yaptığı girişten de bu tutumu rahatlıkla seziliyor. MIT’de ekonomi profesörü olan Daron Acemoğlu siyasi tercihlerinde tabii ki özgürdür. Son kitabı ‘Dar Koridor’ da dahil şu ana kadarki çalışmalarından Bernie Sanders gibi sol bir adayı ABD başkanlığı makamına layık görmemesi de kolaylıkla anlaşılabilir. (25 Şubat 2022/Birgün)”
Yazının tamamını arşivde bulabilirsiniz.
Burada dikkat çektiğim ve altını çizdiğim tartışmayı açmakta fayda var.
Sadece kafam karıştı
CHP lideri, ABD ziyareti (9-13 Ekim) öncesinde bana yaptığı açıklamada şunları söylemişti: “ABD’ye gideceğim ama birilerinin dediği gibi icazet almak için değil... Bilim ve teknolojideki gelişmeleri görmek, bilim yapanlarla, teknoloji geliştirenlerle birlikte olmak için... Neoliberal politikalara karşı çıkan, sosyal devleti savunanlarla birlikte olmak için. (2 Ekim 2022/ SÖZCÜ)” Ki o günlerde Kılıçdaroğlu’nun “demokratik sosyalist” Bernie Sanders’la da görüşeceği yazılmıştı ama o görüşme olmadı!
Bay Kemal’in 21 Nisan’da, elektriğinin kesildiği gün yaptığı tespitler hâlâ geçerli: “Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bu sistem artık miadını doldurdu. Neoliberalizm artık can çekişiyor. Sıradan insanların öfkesine yenilmek üzere neoliberalizm. İmkansız görünen düşüncelerin zamanı gelmiştir. Devletler insanların temel ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür. Neoliberalizmin sonu gelmiştir.”
Şimdi... Bugün yapılacak toplantıda neoliberalizmi yine liberal politikalarla “ıslah” etmek isteyen, kısmen sosyal devlet vurgusu yapan, İsveç modeli üzerinden “piyasayı kutsayan” çizginin öne çıktığını göreceğiz.
Sadece kafam karıştı!
Bay Kemal yeni yol haritasını çizerken... Yeni danışman Rifkin, Acemoğlu gibi isimlerin fikirlerini son dönemde sıkça vurguladığı “Zenginin daha zenginin olduğu bu sistem tıkılacak” sloganıyla nasıl harmanlayacak?
Bu arada bir not: Bugünkü toplantı sonrası CHP’nin ekonomiye ağırlık vereceği ve saha çalışmalarını hızlandıracağı söyleniyor.