Ekonomiyle ilgili son torba kanunda öyle bir madde var ki, bu soruyu sorduruyor.

Normalde Merkez Bankası, kendi özel yasasına göre, para politikasını belirlemede tek yetkili ve sorumlu. Ancak son torba kanunla getirilen düzenleme, bankanın para politikası belirleme yetkisini, bağımsızlığını tartışmaya açıyor.

Evet, uzun süredir Merkez Bankası’nın para politikasında bağımsız olmadığı zaten konuşuluyor, dahası faiz kararlarında olduğu gibi yaşanıyor.

Ancak TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçen maddeyle bu defa Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası arasında gerilimli bir alan ve yetki çatışması da ortaya çıkacağı konuşuluyor.

FİK KANUNU GELDİ

Konu, Finansal İstikrar Komitesi (FİK) ile ilgili. Bu komite, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulmuştu. Ancak iki ay önce Anayasa Mahkemesi, iptal kararı verdi. FİK’in kanunla kurulması gerektiğini bildirdi. AKP de Yüksek Mahkeme’nin bu kararının gereğini yerine getirmek üzere bir kanun maddesi hazırlayıp torba kanunun içine attı.

Ne var ki, yeni düzenleme, iptal edilen Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ndeki ile aynı. Bunun birkaç anlamı var:

FİK, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın koordinasyonunda; Hazine ve Maliye Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Tarım ve Orman Bakanı, Ticaret Bakanı, Strateji ve Bütçe Başkanı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkanından oluşacak.

FİK, Merkez Bankası’nın mevcut görevlerinin önemli kısmını üstlenecek. Öte yandan  Merkez Bankası başkanı, bu komitenin bir üyesi olarak görev yapacak.

“MERKEZ ETKİSİZLEŞECEK”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, kapsamlı bir muhalefet şerhi hazırladı, Meclis’e sundu. Maddenin bu şekilde düzenlenmesinin Merkez Bankası’nın göre alanıyla çatışma doğuracağına işaret etti. Bankanın uzman ve özerk niteliğini zedeleyeceğini, Merkez Bankası’nın varlık nedeni ile bağdaşmadığını bildirdi.

Rapordaki şu ifade dikkate değer:

“Piyasa ekonomisinin düzenli işleyişi yerine kaos ortamı oluşacaktır. Merkez Bankası’nın artık görünürde bile bağımsızlığı ortadan kalkacaktır; çünkü, Fiyat İstikrar Komitesi’nde belirleyici olan bakanlar olacak, fiyat istikrarının sağlanmasında Merkez Bankası etkisiz hale gelecektir.”


Bütün kabahat Komite’ye yıkılacak


Merkez Bankası Başkanı’nın FİK üyesi olacağı yeni yapı, belirsizlikle geliyor. Bu maddenin Plan Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekilleri, FİK ile Merkez Bankası’nın görev ve yetkileri arasında “herhangi bir çakışma veya çatışma olup olmayacağı”nı sordu. Ancak tatminkar yanıtlar alamadı.

Muhalefet şerhinde bu durumdan duyulan kaygı ise şöyle anlatılıyor:

“Merkez Bankası’nın yüzde yüz talimatla hareket ettiği, başkanları ve yöneticilerinin sürekli değiştirildiği ve Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun bilinçli olarak felç edildiği bir dönemde, ne iş yapacağı belli olmayan bir komiteyle hiperenflasyon sınırına gelen fiyat hareketlerine bir çare aranmaya çalışılmaktadır. Ekonomi yönetiminin ve yüzde yüz talimatlı para politikasının başarısızlığı işlevsiz bir komiteye yıkılmak istenilmektedir.”

Bir acayip promosyon öyküsü


Atatürk Havalimanı, İstanbul Havalimanı’na feda edildi. Oraya planlanan Millet Bahçesi için saklı yapılan ihaleyi, ilk kez bu köşeden duyurduk.

İhaleden sonra 29 Mayıs’ta da fidan dikim töreni yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı bu tören hakkında o zaman memurların katılımının zorla sağlandığı iddia edilmişti. CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban’ın gündeme taşıdığı bu iddia birçok devlet kurumunda personele telefonlu ve mesajlı baskı yapıldığı haberlere konu oldu.

Meğer olay bununla sınırlı kalmamış.



Açılış için taşımayla götürülen personelin gidiş-dönüş masrafları nasıl karşılanmış biliyor musunuz? Bir kamu bankasının maaş ödemeleri için ilgili bakanlığa verdiği promosyon sözleşmesine Millet Bahçesi açılış harcaması eklenmiş.

Ve promosyon kapsamında memurlara ödenmesi gereken kişi başı tutar düşürülmüş. Millet Bahçesi fidan dikim törenine götürülen memurların yol masrafları bu aradaki farktan karşılanmış.

Bu alışılmadık durumu bir bakanlık çalışanının anlatımıyla öğrendim. Belgesini görmedim ancak hak gaspı anlamına gelen bir işlem söz konusu olduğu için kulislerde konuşuluyor. Biz de buradan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bakanlık personeline promosyon ödeyen kamu bankasına soralım:

Bu iddia doğru mu?