Zama-nında yapı-lırsa eğer, genel seçimler ve Cumhur-başkanlığı seçimi 18 Haziran 2023’te yani 15 ay sonra yapılacak.

Cumhur İttifakı bileşenleri, ilk yapılacak seçimlerde geçerli olacak bir seçim yasası değişikliği planlıyordu. AK Parti ve MHP’nin temsilcileri bir komisyon kurup, yasa teklifi hakkında bir dizi görüşme yapmıştı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ağustos 2021’de yaptığı bir açıklamada, değişikliğin Ekim 2021’de TBMM açıldığında TBMM’ye sunulacağını duyurdu.

Ancak aradan beş ay geçti, Şubat ayının son 10 gününe girdik ama Seçim Kanunu Değişiklik Teklifi henüz TBMM’ye sunulmadı.

★★★

Biz teklifin neden geciktiğini sorgularken, Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinden Büyük Birlik Partisi’nin lideri Mustafa Destici, teklifteki seçim barajı maddesine oy vermeyeceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ağustos 2021’deki açıklamasında seçim barajının yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürüleceğini duyurmuştu. MHP lideri Devlet Bahçeli de Erdoğan’la yüzde 7 konusunda hemfikir olduklarını ifade etmişti.

Destici’nin çıkışını seçim kanunu değişiklik teklifini hazırlayan komisyonda AK Parti’yi temsil eden Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’ya sordum. Yazıcı, “Sayın Destici’nin sözlerini okudum. Baraj meselesini kastediyor. Onlar barajın daha da düşürülmesini, yüzde 3 olmasını hatta baraj olmamasını savunuyor. Bu mümkün değil” dedi.

Yazıcı, ittifak sisteminde zaten baraj sorunu olmadığına dikkat çekip, Destici’nin de 24 Haziran 2018 seçimlerinde AK Parti’nin kontenjanından TBMM’ye girdiğini anımsattı.

★★★

Peki, seçim kanunu teklifinde sorun sadece barajın düşürülmesi mi?

Gördüğüm kadarıyla, AK Parti açısından en önemli maddelerden biri “daraltılmış bölge” uygulamasına geçilmesini öngörüyordu.

Daraltılmış bölgeden kasıt şu: Hali hazırda İstanbul’da üç seçim bölgesi var. Birinci bölgede 31, ikinci bölgede 27 ve üçüncü bölgede 30 milletvekili var. AK Parti, bu bölgeleri daraltmak ve 7 milletvekili olan bölgelere dönüştürmek istiyordu. AK Parti’nin istediği olsaydı, İstanbul’daki üç bölge, 12 bölgeye çıkacaktı.

“Bunun ne yararı var” derseniz cevabı çok basit:

Hali hazırda Türkiye’de seçimlerde uygulanan D’Hondt Sistemi nedeniyle, bir seçim bölgesindeki milletvekili sayısının azalması, büyük partilerin avantajına dönüşüyor.

AK Parti, oy oranındaki olası düşüş nedeniyle kaybedeceği koltukları, dar bölge sistemine geçerek kapatmak istiyordu.

Hayati Yazıcı’yla yaptığımız görüşmede, seçim kanunu teklifinde daraltılmış bölgeye dair bir madde olmadığını da öğrendim.

Yazıcı bunun nedenini söylemedi ama kulislerde, MHP’nin daraltılmış bölgeyi istemediği konuşuluyor.

★★★

Yazıcı, Seçim Kanunu teklifinin Mart’ın ilk haftasında TBMM’ye sunulabileceğini de ifade etti. Öyle anlaşılıyor ki 15 maddelik teklifte daraltılmış bölge maddesi olmayacağından en önemli madde baraj maddesi olacak.

Kanunda yapılacak bir başka değişiklikle, yeni kurulan ancak teşkilatlanma şartını yerine getiremeyen partilerin TBMM’de 20 milletvekili transfer ederek grup kurup seçimlere girme hakkı kazanmasının önüne  geçiliyor. Bu madde başlangıçta DEVA ve Gelecek Partisi gibi partilerin milletvekili transfer ederek grup kurmasının ve seçime girebilmesinin önüne geçmek için düşünülmüş. Ancak söz konusu partiler teşkilatlanmasını tamamlayarak seçime girme hakkı kazandığından bu maddenin bir anlamı da kalmamış.

Teklifteki bir başka maddeye göre il/ilçe seçim kurulu başkanları, artık o il/ilçedeki en kıdemli hakimler olmayacak. İl/ilçe seçim kurulu başkanları birinci dereceye ayrılmış hakimler arasından kurayla belirlenecek.

★★★

AK Parti’nin oyları eskisi gibi yüksek olsa, yapılacak değişikliklerin bir anlamı olabilirdi. Ancak Millet İttifakı’nın Cumhur İttifakı’nı geçtiği durumlarda, Seçim Kanunu’nda yapılacak değişikliklerin hepsi Millet İttifakı’na yarayabilir.

Diyeceğim o ki artık evdeki hesap çarşıya pek uymadığı gibi parti salonlarında yazılan senaryolar da sokağa, sandığa uymayabiliyor.

Yani Seçim Kanunu değişikliğinden vazgeçilirse, baraj yüzde 10’da kalırsa şaşırmayacağım.