Cumhur İttifakı’ndan ve sözcülerinden zaman zaman Altılı Masa’ya dair şu eleştiri duyulur:

“Yedinci ayak HDP.”

Oysa Türkiye’de sol sosyalist partilerle geniş tabanlı bir mutabakat kuran HDP, parlamento seçimleri açısından üçüncü bir ittifak olarak yoluna devam ediyor ve Altılı Masa istese de HDP kendilerine ayak olmayacak gibi görünüyor.

Buna karşın Cumhur İttifakı’nın AK Parti, MHP ve BBP dışında, HDP’den çok daha güçlü bir ayağı var: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin.

Bu cümle size iddialı gelebilir ama birazdan yazacaklarımı okuduğunuzda bana hak vereceksiniz.

★★★

Putin, Ukrayna’ya karşı giriştiği, ABD’yi ve Avrupa’yı karşısına aldığı savaşta, başlangıçta Çin ve Hindistan gibi ülkelere yönelse de umduğunu bulamadı en önemli müttefik olarak Türkiye’yi seçti.

Türkiye’nin coğrafi konumu ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Putin’in Türkiye’ye olan ihtiyacını Türkiye’nin ekonomik krizinden çıkış için bir fırsat olarak görmesi, “Alan memnun, satan memnun” diye özetlenebilecek bir durum yarattı.

Türkiye, ambargolar karşısında sıkışan Rusya için adeta “nefes” oldu.

Örneğin, hava sahası ambargoları yüzünden Rusya’nın dünyayla havayolu trafiği bitme noktasına geldi. İmdada Türkiye ve Türk Hava Yolları yetişti.

Bugünlerde Türkiye’de belli iç hat rotalarında uçuş sayıları azaldıysa ve bilet bulmakta zorlanıyorsanız, bunun temel nedeni Rusya şehirleriyle Türkiye arasındaki uçuşların çok fazla artmasıdır. THY uçakları daha karlı olan Rusya uçuşlarına yönlendirilmektedir. Ruslar da İstanbul’a gelip gitmek istedikleri yere kolayca ulaşmaktadır.

Bir başka önemli detay, Rusya sermayesiyle ilgili. Rus oligarklar sadece yatlarıyla, jetleriyle değil paralarıyla da Türkiye’ye akın ettiler. Ülkeye son dönemde giren yabancı paranın önemli bir bölümünün Rusya’ya ait olduğunu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin açıklaması sayesinde artık biliyoruz.

Rusya’ya ambargo uygulayan dünya devi şirketlerin, Rusya’ya ihracatı Türkiye üzerinden yapmaya, Rusya’daki işlerini Türkiye üzerinden takip etmeye başladığı da bir başka gerçek.

Yakın zamanda Rusya doğalgazı da Türkiye üzerinden Rusya’ya ambargo uygulayan Avrupa ülkelerine gidecek.

Özetlemek gerekirse, ambargolar karşısında boğazı sıkılan Rusya, Türkiye’yi “dünyaya açılan tek pencere” olarak görmeye/yaşamaya başladı.

★★★

Hal böyle olunca, Cumhurbaşkanı Erdoğan da Putin için vazgeçilmez oldu. Bu nedenle 2023’te yapılacak seçimler konusunda Erdoğan’a açıktan destek olmaya başladı.

Örneğin, daha Türkiye’yle istişare dahi etmeden Türkiye’yi doğalgaz üssü yapacağına dair açıklama yaptı.

Ukrayna savaşında bir tek Türkiye’yi dinlediği, bir adım atacaksa Erdoğan’ın arabuluculuğuyla atacağı izlenimi vermeyi sürdürdü.

Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la barıştırmak için elinden geleni yapıyor.

Bir taşla iki kuş vurmak için Rus sermayesini Türkiye’ye yönlendiriyor. Böylece hem ambargoları deliyor hem Türkiye’nin ekonomik krizini hafifletme konusunda destek oluyor.

Yakın gelecekte 2016’daki ABD Başkanlık seçimlerinde Clinton’a karşı Trump’ı destekleyen Rus istihbaratında görevli bilgisayar korsanlarının Facebook ve Twitter gibi sosyal medya mecralarından Erdoğan’ın olası rakiplerini yıpratma kampanyalarını başlatmasına da tanık olabiliriz.

Yıllardır Rusya’da görev yapan bir meslektaşım, “Putin gibi kibirli bir liderin Erdoğan’a yönelik olumlu tavrı ve gözümüze soktuğu sempatisi, alışık olmadığımız bir durum. Putin Erdoğan’ın iktidarda kalması için elinden geleni açıktan yapacaktır” yorumunu yapıyor.

Türkiye’deki muhalefet, artık Putin gibi önemli bir rakipleri olduğunu, Trump’ın 2016’daki seçim zaferini biraz da Putin’e borçlu olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır.