Geçen gün yazdığım “Ekibi , Zeydan Karalar’a ayak uydurmalı” başlıklı yazımda, Zeydan Karalar’ın göreve geldiğinden bu yana geçen sürede 4.5 milyar borçla devraldığı Adana Büyükşehir Belediyesinin bütçesini, eksiden denk hale getirmeyi başardığını, bundan sonra yatırımlara hız vereceğinin müjdesini verip bunların da adımlarını attığını ancak diğer
yandan Adana’da ana caddeler başta olmak üzere yolların ve refüjlerin bakımsızlığını, kaldırımların, yaya geçitlerinin kırık döküklüğünü, bitkilerin, ağaçların bile birçok yerde biçilmediğinden kötü, çirkin bir görüntü yarattığını yazmış ve kendi çektiğim birkaç fotoğraflarla da örnek vermiştim.

Bu yazım Adanalıların oldukça ilgisini çekmiş olacak ki, bir mesaj yağmuruna tutuldum desem yeridir.

Adanalılar, yazıma destek mesajları verirken, kendileri de birçok resim ve notla benzer şikayetlerini aktardılar.

Şimdi Adanalıların bu konudaki şikayetlerini ve bana ilettikleri notları anlatacağım ama öncelikle, bu konuda Seyhan Belediye Meclis Üyesi Filiz Bahadırlı’nın duyarlılığından söz etmesem olmaz.

Kurduğu bin kişilik kadın korosuyla Kadınlar Günü’nünde unutulmaz konser ve koro etkinliklerine imza atan, yılların müzik eğitimcisi olan ve şimdi etkin görevlerde bulunan birçok isme de hocalık yapmış olan Filiz Bahadırlı, bu yazım sonrası ilgili müdürlükleri harekete geçirerek Adana’da birçok caddenin sabunlu sularla yıkanarak tertemiz olmasını
sağladı. Bu caddelerdeki, benim de yazımda konu ettiğim kirliliklere, yıkık döküklüklere son verdirdi.

CHP Seyhan Meclis Üyesi Filiz Bahadırlı Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay'dan çiçek alırken


Ben Filiz hanımı yıllardır tanıdığım ve titizliğini, disiplinini bildiğim için sabahın erken saatlerinde hangi müdürü nasıl göreve yönlendirdiğini tahmin edebiliyorum. Aslında tam da Zeydan Karalar’ın ihtiyacı olan bir Başkan Yardımcısı profili çiziyor Filiz Hanım…

Eğitimci titizliğini, tertip ve düzenini tüm hayatına yansıtan, sorumlu olduğu her alanda hiçbir düzensizliğe tahammül göstermeyip mutlaka düzeltmeye çalışan Filiz Bahadırlı’yı Adana’nın kent estetiğinden sorumlu yapsanız, eminim ki şehrimiz çok daha yaşanır ve örnek gösterilir hale gelir.

Tabi bunu, eksiklikleri, düzensizlikleri, yıkıntıları, döküntüleri, pislikleri görmezden gelerek, klimalı odalarından çıkmadan işleri yürütmek isteyenler ister mi? Elbette istemez ve engel olmak için ne gerekiyorsa yaparlar.

Neyse bu konular elbette ki sayın Başkanlar’ın bileceği konular.

Fakat Başkanlar da bazen, ihtiyaçları olan yöneticileri seçemiyorlar ve yanı başlarındaki değerleri görmezden gelip uzaklarda arıyorlar. Biz şimdi tekrar, vatandaşların bana illettikleri mesajlara dönelim:

“Mehmet Bey, çok haklısınız. Özellikle Turgut Özal Bulvarı rezil durumda. Kaldırım taşları, parkeler yerinden çıkmış, ayaklarımız takılıyor, düşme tehlikesi geçiriyoruz” diyor bir Adanalı hemşehrimiz ve son derece doğru söylüyor.

Çünkü ben de aynı tehlikeleri yaşadım. Turgut Özal Bulvarı’nda akşamları yürüyüş yaparken, yerine oturmamış parkeler, oluşan ve kapatılmayan çukurlar yüzünden birçok kez düşme
tehlikesi geçirdim.

Gerçekten de sayın Başkan Zeydan Karalar’ı Turgut Özal Bulvarı’nda bir akşam üstü yürüyüş yaparak kaldırımların halini görmeye davet ediyorum. Adana’nın en güzel bulvarında kolayca düzeltilecek bu bakımsızlığa bir an önce bir son vermek gerek.



Ayrıca daha önce de değindiğim gibi, bisiklet yolunun yanlış planlanarak yapılmış olması, yayalar açısından çok büyük tehlikeler yaratıyor. Hızla giden bisikletlerin yanı sıra son günlerde kullanımı iyice artan küçük elektrikli araçlar yayalar için tehlike yaratıyor.

Çünkü  bisiklet yolu caddenin kaldırımını daraltmış. Burası da kalabalık bir cadde. İnsan
yoğunluğu fazla. Bu yüzden kaldırımın geniş olması lazım. Fakat bisiklet yoluyla kaldırım daralınca insanlar mecburen hızla gidin gelen gençlerle birlikte aynı kaldırımı kullanıyor. Ve ister istemez sık sık bisiklet yoluna girip çıkmak zorunda kalıyor. Bu sırada arkadan hızla gelenler, vatandaşlara çarpabiliyorlar. Allah korusun, özellikle yaşlı insanlara küçük bir çarpma
bile olsa, insanların kemikleri kırılabilir, düşebilirler, beyin kanaması bile geçirebilirler. Böyle bir hadisenin yaşanmasının sorumlusu kim olacak?

Ben bu konuyu yazdığımda Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ergül Halisçelik aramış ve “Mehmet Bey, haklısınız. Burada bir çözüme gitmemiz gerekiyor “demişti. Sayın Halisçelik’in duyarlılığını elbette takdir ediyorum fakat şu ana kadar bir çalışma olmadı.

Belki de belediyenin mali disipline girmesi için çok çalışan Ergül Bey, bu konuya el atamadı.
Ancak, Yol İşleri ve Park ve Bahçeler Daire Başkanlarından bu konuda bir çalışma duymadık.
Maalesef bu işler klimalı yerlerde oturup, müdürlük yapmakla olmuyor.

İlla da Başkan’ın, Genel Sekreter’in açıp talimat vermesi gerekmiyor. Sorumluluğunu hissedenler tıpkı Filiz Hanım örneğinde olduğu gibi kimsenin bir görevlendirme yapmasını beklemeden, durumdan vazife çıkartarak gider elini taşın altına koyar.

Sonuçta herkes aynı gemide. Ve tehlike anında o gemiden önce kimlerin atılacağını da herkes çok iyi biliyor…