Artık mızrak çuvala sığmıyor.

Pis kokular her yanı sardı.

Ortaya atılan yolsuzluklar nedeniyle, Saray’dan bile kopmalar başladı...

Beştepe’nin önemli bir danışmanı istifa ederken, istifa etmeyen diğer bir danışman da kapının önüne konuldu.

İki yıldır Sedat Peker’in müthiş açıklamalarıyla yatıp kalkıyoruz.

Memleket suç skandallarıyla çalkalanıyor.

Peker’in isim isim açıklayarak ortaya attığı yolsuzluk ve rüşvet iddialarına iktidar:

“Ne yani? Bir suç örgütü liderine mi inanacağız?” diyor, ciddiye almıyordu. Fakat kamuoyu ciddiye aldı.

Yapılan kamuoyu araştırmaları, halkın yüzde 70’den fazlasının Sedat Peker’e inandığını gösterdi. Bu sonuç, iktidarı uyandırması gereken çok büyük bir orandır.

★★★

Böyle suç duyurularının yüzde biri başka bir ülkede olsa yer yerinden oynar, savcılar harekete geçer, yargı süreci başlatılırdı.

Bizde ise iktidar sus-pus...

Devlette ve siyasette üst düzey görevler yapan bazı isimlerin rüşvet ağları kurduğuna ilişkin belgeler ortaya saçıldı, bazı kişilerin dudak uçuklatan servetler edindiği, çürüme ve yozlaşmanın her yanı sardığı anlatıldı.

İktidar ne yaptı? Nasıl bir önlem aldı?

Maalesef, ifşa edilenlerin tamamına kulak tıkadı!

Kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmek için şarkıcı Gülşen tutuklandı, dünya çapındaki bilim adamımız Prof. Dr. Celâl Şengör, “Dini değerleri aşağılama” iddiasıyla ifade vermeye çağırıldı.

Amaç, halkın üzerinde başka bir algı oluşturmak!

★★★

Günümüz iktidarının, soygun-vurgun iddialarından ve ülkede dönen rüşvet çarkından rahatsız olmadığı anlaşılıyor.

Eğer rahatsız olsaydı, ortaya konulan iddiaların araştırılması için pekâlâ emir verebilir, ayrıca geniş kapsamlı bir Meclis Soruşturması açtırabilirdi.

Tüm iddialara neden sessiz kalındı? Sedat Peker suç örgütü lideriymiş, ona itibar etmek doğru değilmiş de ondan...

Oysa bu ülkede PKK’lı eli kanlı katil teröristlerinin sözde itiraflarıyla generaller bile tutuklanıp hapse atılmıştı! Ortada ciddi bir suç varsa, kimin açıkladığı önemli midir?

AKP ve MHP razı olsa da, bir Meclis Soruşturması açılsa kim bilir daha ne suç dosyaları dökülür ortaya?

Hamaset yapılarak “Dış güçler” filan denilerek hiçbir suçun üstü örtülemez, sorunlar çözülemez!

Yurttaş kürek mahkûmu gibi!


Bu ülke, vatan-millet edebiyatıyla battıkça batıyor.

İktidarın yapmayı iyi bildiği tek şey ZAM.

Doğalgaz ve elektriğe yüzde 20 zam daha geldi.

Geçen yıl elektriğe 200 lira mı ödüyordunuz? Bu yıl 495 lira ödeyeceksiniz.

Doğalgaza geçen yıl 500 lira ödeyenler bu yıl 1318 lira ödeyecekler.

Buna da razı olun. Kış aylarına kadar gelebilecek yeni zamlarla faturalar daha da artabilir.

Tabii fiyat artışları sadece elektrik ve doğalgazla kalmayacak, her ürüne yansıyacak.

Bir de “Hepimiz aynı gemideyiz” demezler mi? Vatandaş kürek mahkûmu gibi geminin küreklerini çekiyor, onlar ise lüks kamaralarda bolluk içinde yaşıyor!

Eskişehir gururumuz...


Eskişehir, ülkemizin yüz akı olan bir kent... Önceki gün düşman işgalinden kurtuluşunun 100’üncü yıldönümü idi...
Eskişehir’i “Türkiye’nin incisi” haline getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen yayınladığı mesajda:
“Şehirler, içinde yaşayan insanları temsil ederler. Büyük bedeller ödenmiş, büyük acılar çekmiş Eskişehir, sizlerin bitmeyen sevgisiyle bu günlere gelmiştir” dedi.
100 yıl önce düşmanın taş üstünde taş bırakmadığı Eskişehir, son 20 yılda ülkemizin gözdesi oldu, yalnız yurdumuzun değil, dünyanın en güzel şehirleri listesine girdi.
Yılmaz Büyükerşen’in yönetimindeki Eskişehir, ulus olarak gurur kaynağımızdır.

GÜNÜN SÖZÜ

Zenginler fakirlere Allah’tan başka bir şey bırakmadılar!

(Friedrich Nietzsche)