Ne diyor muhteremler?

Enflasyon yok, hayat pahalılığı varmış!

“Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan çıkar?” gibi bir söz bu...

Pahalılığı doğuran sebeplerin başında enflasyon gelir. Fiyatlar durup dururken neden artsın?

Ülkede ekonomik kriz dayanılmaz boyutlara ulaşmış durumda... İktidarın bu gidişe “Dur” demesi lâzım ama diyemiyor, çünkü gücü kalmadı.

O zaman ne yapıyorlar?

İşin kolayına başvurup Diyanet’in Din İşleri Yüksek Kurulu’na hemen bir fetva çıkarttırıyorlar.

★★★

“Zamları Allah’ın belirlediğini” anlatan DİYK (Din İşleri Yüksek Kurulu) hemen Hz. Muhammed’e ait olduğu bildirilen şu hadisi servise koyuyor:

“Konuyla ilgili olarak Allah Resulü, fiyatlar artmaya başladığında kendisinden bu duruma müdahale etmesi istendiğinde şöyle buyurmuştur: ‘Şüphe yok ki fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren, rızıklandıran ancak Allah’tır...”

★★★

Demek ki, ekonomik krizde iktidarın hiçbir kabahati yokmuş!

Boşuna iktidara yükleniyormuşuz!

O zaman sormak lâzım:

Enflasyonu, zamları, halkın çektiği sıkıntıları, milyonlarca insanın açlık sınırında yaşamasını Allah takdir ettiğine göre bu iktidar ne iş yapıyor? Niçin var?

Madem hiçbir şeyden sorumlu değiller çekip gitsinler, millet de başının çaresine baksın, öyle değil mi?

★★★

Büyük din bilgini rahmetli Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, yıllar önce dini siyasette ve çeşitli çıkar ilişkilerinde kullanarak halkı kandıranları acı bir şekilde eleştirerek:

“Allah İle Aldatmak” adında önemli bir kitap yazmış, mütedeyyin (dindar) insanların “Allah’ın adıyla” nasıl sömürüldüğünü anlatmıştı...

Günümüzde dinini seven inançlı insanları Allah’ın adı kullanılarak aldatmak olanca hızıyla devam ediyor.

“Çalmayan var mı kardeşim?”


Ülkede hemen her kurum büyük oranda güven kaybetti.

Halk, inancını, yaşam sevgisini, gelecek ümidini yitirdi.

Yaşanan acı olayla toplumda yoğun bir yolsuzluk ve rüşvet algısını güçlendirdi.

Ne hazindir ki, iktidara oy verenlerin önemli bir kısmı da bunları sakıncalı bulmuyor.

AKP’yi destekleyen bir pazarcının televizyon röportajında söylediklerini dinlerken “Vah vah...  İnsanlar ne hale gelmiş” diye düşündüm.

Pazarcı şöyle diyordu:

“Ben her şeyi bu iktidar sayesinde kazandım. ‘Çalıyorlarmış’ benim sorunum değil kardeşim. Biz de çalıyoruz! Biz de vergi kaçırıyoruz burada! 100 tane mal satıyoruz, 20 tane fiş kesiyoruz. Yalan mı kardeşim? Çalmayan var mı Allah aşkına?”

Kafalar ve inanç maalesef böyle: “Çalmayan var mı?”

TEBESSÜM

Sus, görme, konuşma!


İdris elindeki gazete haberini göstererek:

“Vay canına” der “Bu temmuz ayında gazeteciler için amma da dava açılmış ha? Parti yöneticisi, vekil, avukat, il-ilçe başkanı... Aklına esen dava açmış... Gazetede ‘İktidarın tek derdi haber yasaklatmak’ diye yazıyor. Nedir bu iş yahu? Hapiste niye bir sürü gazeteci var?  Neden hapsediyorlar gazetecileri?”

Temel “Bak sana bir fıkra anlatayım, gerisini sen anla” der ve anlatır:

Kafese kapatılan papağanı gören karga merakla sormuş:

“Yahu papağan kardeş, ben de senin gibi bir kuşum. Etim budum da senin kadar ama insanlar bana dokunmuyor, seni ise kafese koyuyorlar. Neden böyle hapis tutuyorlar seni?”

Papağan cevap vermiş:

“Çünkü ben konuşuyorum da ondan! Şimdi anladın mı?”

GÜNÜN SÖZÜ


Kendinden güçsüz olanları ezen, asla büyük adam olamaz!