Türkiye bir hukuk devleti midir?

Türkiye’nin bir Anayasası var mıdır?

Eğer “Anayasa var” diyorsak, bu Anayasa uygulanmakta mıdır?

Eğer “Uygulanıyor” diyorsak “Cumhurbaşkanı Erdoğan 3’üncü defa aday olamaz!”

Anayasa’nın 101’inci maddesinde:

“Bir kimse en fazla 2 defa seçilebilir” hükmü var.

- Erdoğan ilk defa 10 Ağustos 2014’te...

- İkinci defa 24 Haziran 2018’de Cumhurbaşkanı seçildi.

Bu durumda 3’üncü defa aday olması hukuken mümkün değil...

Fakat “Ülkede hukuk mu kaldı ki?” dediğinizi duyar gibiyiz.

Evet, klasik tabiriyle “Hukuk, artık guguk oldu!”

★★★

Anayasal durum böyle olduğu halde Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“Ben adayım. Kaçacak yerin yok Bay Kemal... Cesaretin varsa, yüreğin yetiyorsa adaylığını açıkla ya da adayını açıkla!” diyerek Cumhur İttifakı’nın adayı olduğunu ilan etti.

Kılıçdaroğlu tahriklere uymayarak, sessiz ve derinden gitmeyi tercih ediyor. Bence çok doğru yapıyor. Millet İttifakı, seçim tarihi ilan edilmeden açıklama yapmamalı, adayını iktidar kanadının yıpratıcı saldırılarına muhatap etmemeli!

★★★

Peki, adaylık konusunda tam yetkili olan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Anayasa’yı çiğneyip, Erdoğan’ın 3’üncü defa adaylığını kabul eder mi?

YSK’nın, yasayı uygulayarak başvuruyu geri çevirmesi gerekiyor ama... Şunu hatırlamamız lazım:

Aynı YSK (Yüksek Seçim Kurulu), yasaları hiçe sayıp “Mühürsüz zarflardaki oyları geçerli kabul ederek” kanunsuzluk yapmadı mı?

Yine aynı YSK, İmamoğlu’nun anasının ak sütü gibi helâlinden kazandığı İstanbul Seçimleri’ni iptal edip tekrarlatma kararı almadı mı?

Bunları hatırlayacak olursak YSK’nın bu defa da Anayasa’yı hiçe sayıp, Erdoğan’ın 3’üncü defa adaylığını kabul etmesinin mümkün olduğunu anlarız.

O zaman Anayasa paramparça olurmuş, kimin umurunda?

★★★

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3’üncü defa aday kabul edilmesi ancak Meclis’in “erken seçim” kararı almasıyla mümkün olabilir.

Bu konuda, eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk şöyle diyor:

“Erdoğan’ın 3’üncü kez adaylığı, ancak Meclis’in üye tamsayısının 5’te 3 çoğunluğuyla, yani 360 oyla, erken seçim kararı almasıyla söz konusu olabilir. Bu da, geniş bir uzlaşma ile gerçekleşebilir. Millet İttifakı partileri veya HDP böyle bir karara katılmadığı takdirde seçim zamanında yapılır. Bu ise, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı sıfatıyla görevinin sona ermesi demektir. Fakat, seçime milletvekili adayı olarak katılmasına bir engel yoktur.”

Geç kalan bir uyarı!


Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki 18 Türk adasını hayasızca işgal ettiğini, hatta Yunanlı siyasilerin o adalarda “mangal partisi” yapıp zafer çığlıkları attıklarını defalarca yazdım.

Ne yazık ki, aldırış eden olmadı!

Türkiye’de bu konuyu en yakından takip ederek basını bilgilendiren kişi, Milli Savunma Bakanlığı’nın eski Genel Sekreteri emekli Albay Ümit Yalım’dır.

Yunan işgallerini günü gününe takip ederek yetkili makamlara haber veren Ümit Yalım’ı maalesef kimse dinlemedi ve Yunan işgalleri şımarıkça, şirretçe devam etti.

İktidar yandaşları tüm uyarılara “İki keçinin otladığı adalar ve kayalıklar için Yunanistan’a savaş mı çıkaralım yani?” diye cevap veriyorlardı!

20 yıldır bu böyle devam ederken, 2023 seçimine bir yıl kala oylarının iyice eridiğini görerek kaygıya düşen iktidar birden celallendi:

“Yunanistan’ı, aklını başına alması konusunda uyarıyoruz! Şakamız yok! Adaları silahlandırmaktan vazgeçin!” demeye başladı.

Geç kalan bir uyarı ama geç de olsa, adalarımıza sahip çıkmak önemlidir. Geç olması, hiç olmamasından iyidir.

Dileriz bu konu sözde değil özde kalır, ciddi ve tutarlı diplomatik adımlar atılır.

GÜNÜN SÖZÜ

Korkmayan insan olmaz! Cesaret, korku duygusunu yenmektir!