Ülkemizde özgürlüklerin alanı her geçen gün biraz daha daraltılıyor.

Milletimiz böyle bir zulme lâyık mı?

Böyle bir baskı rejimi Türkiye’ye hiç yakışmıyor.

Bu gidişle Afganistan’dan farkımız kalmayacak...

Ülkemizde, yolsuzluk, rüşvet, vurgun, devlet parasını ziyan etme, yeme-yedirme, soyma-soyulma gibi olayların tamamı var.

İktidar bunları önleyebilir mu? Böyle bir gayreti, çabası var mı?

Sedat Peker’in vahim, sarsıcı, dehşet verici iddialarının hangisinin üzerine gidildi? Hangisi araştırıp soruşturuldu?

Maalesef hiçbirinin...

Kim suç işlediyse, yapanın yanında kâr kaldı.

Suç örgütü liderinden her ay 10 bin dolar maaş alan siyasetçiye bile (adı bilindiği halde) hiçbir şey yapılmadı.

Böyle bir hukuk devleti olur mu?

★★★

Devletin birçok kurumundaki rüşvet ve talan iddialarına aldırış edilmeyip hukuk çiğnenirken AKP’nin derdi başka!

Seçime 8 ay kaldı...

Muhalif sesleri susturmak istiyor. Çare ne?

Korkutucu hapis cezaları getiren bir yasa çıkararak “uslu bir basın, uslu bir sosyal medya” yaratmak!

“Kötülükleri kamuoyunun duymaması lâzım!” diye düşünüyorlar.

İşte “Dezenformasyon” adı altında çıkartılmakta olan Sansür Yasası bu!

Bugün Meclis’te görüşmeleri devam edecek olan 40 maddelik tasarının 14 maddesi daha önce kabul edilmişti.

İktidarın hiçbir uyarıyı dinlemeyeceği ve diğer maddeleri de kabul edeceği kesin.

★★★

20 yıl önce “Mağduruz, eziliyoruz” diye gelmişlerdi...

Şimdi “Mağrur” oldular “eziyorlar.”

Muhalif basını ve sosyal medyayı demokratik olmayan “yasa kırbacıyla” uslandırmak isteyen baskıcı bir zihniyetle karşı karşıyayız!

Toplum olarak âdeta kırbaç altında yaşayacağız. Uslu olmazsak, antidemokratik yasanın kırbacı üzerimizde şaklayacak!

Ülkede herkes susacak! Susmayana 3 yıla kadar hapis var!

Fakat... Tarihin hiçbir döneminde tür baskılar iyi sonuç vermemiş, çoğu zaman ters tepmiştir! Bunu unutmasınlar!

Deprem Profesörü bile endişeli


Bağımsız ve tarafsız gazetelerin manşetleri hemen her gün haykırıyor:

“Saray’da büyük israf! Günlük harcama 10 milyon lira!”

“İhalelerde yolsuzluk!”

“Buhar olan 128 milyar doların hesabı sorulmuyor.”

“Diyanet’te lüks araçlar!”

“Talan edilen krediler” vs...

Ülkemiz hep bu tür haberlerle çalkalanıyor...

Yolsuzlukları önleyip israfı yok etmesi gereken iktidar ne yapıyor?

Halkın gerçekleri öğrenmesini istemiyor ve muhalif sesleri susturmak için “Sansür Yasası” çıkartıyor.

“Dezenformasyon” adı altındaki yasadan deprem uzmanı Profesör Dr. Naci Görür bile büyük endişe duydu ve şu tweetleri attı:

“Bu yasa halkı korku, panik ve karmaşaya sürükleyen haberler yapanın ve yayının 3 yıla kadar hapsini istiyor.

Böyle bir yasa özellikle yer bilimcileri için son derece tehlikeli. Biz bilim insanlarının depremle ilgili uyarı ve öngörüleri kimi çevrelerde korkutucu ve panikletici olarak algılanıyor.

Bazı kötü niyetli ve bilim dışı zihniyetler, halkı korku ve paniğe sevk ediyor diye bizleri hapse göndermek isteyebilir. Bir bilim adamı olarak siyasileri uyarıyorum.”

TEBESSÜM

Fıkra gibi bir olay!


Turist olarak Ege bölgesini dolaşan yeni evli karı-kocanın yolları Kütahya’ya düşer... Şehre geç vakit ulaştıklarından hava kararmıştır. Sağa sola bakınırken top sakallı bir adam görürler:

“Affedersin beyefendi, buralarda temiz, iyi bir lokanta var mı?”

“Var ama söyleyemem!”

“Neden efendim, niçin söyleyemezsiniz?”

“Çünkü siz lokantada içki içersiniz. Ben size lokantayı tarif edip günahınıza ortak olamam!”

GÜNÜN SÖZÜ


Hiçbir baskı, zulüm ve haksızlık sonsuza kadar süremez!