Türkiye’ye taze kan lazım... Siyasette, ekonomide, eğitimde, her şeyde...

Aksi halde düştüğümüz bu çukurun içinden çıkamayız!

“Taze kan” iktidar değişimi demek... 20 yıldır görevde olan bu iktidarın Türkiye’ye artık verebilecek hiçbir şeyi yok!

AKP iktidarı ile yola devam etmek, ülkemiz için büyük zaman kaybı demektir!

Hemen her konuda çaresiz kalan iktidarın artan fiyatlar için bulduğu mazerete ilkokul çocukları bile inanmaz!

“Pahalılık Allah’tandır. Fiyatları Allah belirler.” diyorlar... Yani onların bir suçu yok! Sorumluluğu Allah’a havale ederek işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar ama kimse bunu yemez!

Böyle ilkel görüşlerle Türkiye’de hiçbir sorunun çözümlenmesi mümkün değil...

Memleketi saran ahlaki çürüme, hırsızlık, soygun, yalan-dolan, rüşvet, hak yemek, adaletsizlik, zulüm, akraba kayırmacılığı devam ettikçe her geçen gün bataklığa biraz daha gömülürüz.

Peki, çare ne?

Çare, kan değişimidir!

Ülkenin tüm hayati mekanizmalarının, oksijen gibi, su gibi taze kana, yeni kafalara ihtiyacı var.

★★★

Taze kan nedir, kimdir?

“6’lı Masa”dan çıkacak nihai karardır!

Altı muhalefet partisini bir araya getiren 6’lı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayı ekim ya da en geç kasım ayında belli olacak.

Önceki gün ilginç bir gelişme oldu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu adaylık konusunda “Benim adım üzerinde uzlaşma sağlanırsa ben hazırım” dedi. 6’lı Masa’da böyle bir uzlaşmanın olmasını dilerim.

★★★

Demokrat Parti, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını destekliyor.

İYİ Parti “Yetkili Kurullarımızda alınan karar doğrultusunda hareket ederiz” diyor.

Saadet Partisi “Ortak karara saygılı oluruz” diye görüş belirtiyor.

DEVA ve Gelecek Partisi “Öncelikli konumuz ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’...  6’lı Masa’da sürecin nasıl sağlanacağına ilişkin bir kararın alınması şart. Bu mutabakat sağlandıktan sonra aday üzerinde ortak anlaşmaya varılır.” görüşünde...

Tüm bu gelişmelerin ışığında Kılıçdaroğlu’nun adaylığı güçlü bir ihtimal olarak ortaya çıkıyor.

★★★

Kılıçdaroğlu düzgün ve dürüst bir siyaset adamıdır. Verdiği her sözü tutar. Şimdi “Türkiye’de bir ‘TEMİZ ELLER’ operasyonu yapmak, rüşvet ve yolsuzluk çarkını iyice temizlemek gerekiyor” diyor. Hedefi:

Türkiye’yi bir hukuk devleti yapmak, ülkeyi gerçek demokrasiye kavuşturmak, adaleti sağlamak, ekonomiyi düzeltmek, insanlarımıza insanca yaşam sağlamak...

Ben kendi hesabıma Kılıçdaroğlu’nun, seçimi kazandığı taktirde, söylediklerinin hepsini yapacağına inanıyorum.

Silivri, ürpertici bir imajdan kurtuldu


Silivri, yalnız İstanbul’un değil, tüm Türkiye’nin en gelişmiş, en güzel, en modern ilçelerinden biridir.

Buna rağmen “Silivri” denilince, Ergenekon Davası kurbanları, korkutucu cezaevi, çile çeken kader mahkumları, zindan, işkence odaları akla geliyordu.

“Silivri Cezaevi” adı “gözyaşı ve ıstırap” demekti ve bu güzel ilçenin imajını, itibarını bozmaktaydı... Tatsız esprilere konu oluyordu.

Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, bunun böyle devam etmesinin doğru olmayacağını düşünerek Adalet Bakanlığı’na başvurup, gerekçeleri de belirterek, “Silivri Cezaevi” adının değiştirilmesini istedi.

Haklı bir istekti bu... Ve Adalet Bakanlığı, Volkan Yılmaz’ın başvurusunu uygun bularak “Silivri Cezaevi” ismini “Marmara Cezaevi” olarak değiştirilmesine karar verdi. Bu konuda büyük çaba gösteren Volkan Yılmaz’ı kutlamak gerekiyor.

GÜNÜN SÖZÜ


Yalan koşar, gerçek ise adım adım yürür ama hedefine ulaşır!