-Yaşam yüklerini paylaşmak gidermek kadar önemlidir.-

Belirsiz ve geçici yaşam sürecinin getirip götüreceklerini önceden kestirmek olanaksızdır. İnsan, kendi varlığını korumak ve sürdürmek için elinden gelen önlemleri almak, gerekleri sağlamak ve kotarmak için uğraş veren bir yapıdır. Ancak koşulların ve olanakların elverişli olması gereği de hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Birlikte yaşmanın, toplum yapısını koruma ve sürdürme gereklerinin paylaşılarak kazanılıp güçlendirilmesi de bir zorunluluktur. Bireysel (kişisel) yönetimlerin açmazları, sakıncaları kötü sonuçlarıyla tarih sayfalarını doldururken direnme nitelikli siyasal arsızlıklar, çağdışı durumlarıyla, zaman çöplüğüne atılmaktadır. Antidemokratik yapıların çağımızda yaşam olanağı yoktur.

Ailelerin omzundaki yükler artmakta ve ağırlaşmaktadır. Yaşam gerekleri, eğitim-öğretim olanakları başta olmak üzere iş sorunları çok kimsenin belini bükmektedir. Siyasal düşkünlük ve düşüklüklerle, yandaşlık bozukluklarıyla süren kayırmalar, atamalar, nakiller, işe almalar, olanak sağlamalar, işten çıkarmalar, görevden almalar ve bu konulardaki yanlı işlemler toplumsal barışı bozan sakıncalardır. Yaşam koşullarının ağırlığı ve katlanılması çok büyük güçlüğü herkesi düşündürmekte ve kaygılandırmaktadır. Anayasal zorunluluğa karşın yanlı iktidar başının gösterişli alışveriş yapması ve pahalılığı olağan gösterme çabası yaşam gerçeğini saklama telâşından başka bir şey değildir. Geçinme savaşı, ekonomik karanlıkla ortadadır. Konuşmalarında başkalarını suçlamayı sürdüren AKP’liler kendi yangınları ve yanlışlıklarında direnerek ağırlığı katladıklarını unutmaktadır.

Bu arada SMA’lı çocukların gen tedavisi sorunu gereken önem, özen ve ivedilikle ele alınmayı beklemektedir. Kimsesizlerin barınma ve bakımları da bu kapsamdadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kız yurtları başta olmak üzere öğrenci yurtları çabası mutluluk duyurmaktadır. Öğrencilere ilgi ve yakınlık öncelik taşıyan bir sıcaklıktır. Koşulların ağırlığını gidermek ailelere büyük katkı ve yardım olduğu gibi gençlerimiz için de büyük bir destektir. Öğrenciliğimde ailemden uzak kentlerde bulunmak zorunluluğunun getirdiği sorunları bildiğimden gençlere yardımı büyük bir katkı sayıyorum. Ailelerin yük ağırlığı tüm ilgililerin paylaşması ve desteklemesi gereken ulusal bir sorumluluktur. Öğretmenlerimize düşen görevin ağırlığından ve onurundan yıllarca aynı görevi yapmış bir yurttaş olarak her zaman kıvanç duyarım. Bu nedenle ilkokul öğretmenim Ömer Sayılgan ile Şevki Üngör ve Ahmet Demirel’i, ortaokul öğretmenlerim Korkut Araz, Ahmet Özbaylı, Turan Bardız, Abdullah Özel, lise öğretmenlerim Adnan (Ardağı) Çakmakçıoğlu, Vahit Erhan, Mahmut Yılmaz, Ahmet Takinacı, Bedri Süer, Bedriye Zaimoğlu ( Adıgün), Cemal Ustaoğlu, Orhan Öztürk ve Halil Öztürk’ü her zaman en iyi duygularla anarım. Tarih öğretmenimiz Bekir beyi, felsefe öğretmeni Naciye Paksöz’ü, psikoloji öğretmeni Belkıs Hanımı, coğrafya öğretmeni Şükriye Tam’ı da. Müzik öğretmeni Sadiye Erhan da öğrencilerine yakın duruşuyla sevilip sayılırdı. Hepsi birer yaşam ışığıdır.

Yaşamdan ayrılanlara Tanrı’dan engin rahmet, yaşayanlara sağlık ve esenlik dileyerek hepsine saygı sunuyorum.