Bak şimdi yiğenim, çayırı görüyon mu karşıda. Gördün di mi... O yanna doğru gidiyon, yol kıvrılıyo, sende kıvrıl acık. Suyu serindir bir dereye gelcen. Geldin di mi... Böööle ferah bir yer, ağaçla var. Gördün di mi... Çevreye, meyve ağaçlana bakayım deme sen sakın. Bakmadın di mi... Ağaçları, dereyi, merayı, çayırı al arkana. Aldın di mi... Yürü git! Şehir çıkcak karşına, evleee, gökdelenleee, siteleee miteleee. Çıktı di mi... Aha, aradığın Murat Kurum Caddesi oralada bi yede...

Abicim sen hiç bi yere sapma, burdan doooooooooru git. İlk ışıklarda dur. Aman diyeyim sana yeşil yansa da sakın yol benimdir deyip geçme! Bırak TBMM başkanının 45, 46, 47, 48, 49, !!! Tüh, sana adres tarif ederken yine kaçırdım camiye giden bay başkanın konvoyundaki araçları. Kaçta kalmıştık? Neyse, cami konvoyunun bittiğine iyice emin olduysan geç karşıya. İşte orası Mustafa Şentop Caddesi...

Kardeş bi baksana yol soracaktım da... Şu adrese nasıl gitcez acaba? Haaa, abicim sen çok yanlış gelmişsin ya! Şurayı görüyon mu? Nereyi? Şu yanı, şu... He! İşte oradan tam terse dön 10 metre bilemedin 40 metre sonra aradığın İsmet Yılmaz Caddesi!

Beyefendi pardon, acaba Sultan Abdülhamid Han Caddesi’ne nasıl gidebilirim? Afedersiniz o caddeye nasıl gidileceğini bilmiyorum ama size Atatürk Bulvarı’nı tarif edeyim isterseniz. 

Uyyy uşağım zordir orasinun tarifi. Bak, açaysin kulağinu... Dooooooooooori gideysun, dosdooooooori. Orasidur Osman Aşkın Bak Caddesi...

Hulusi Akar Caddesi nerede acaba, biliyor musunuz? Valla daha gidip maaş çekicem kızım! Yok amcacım onu demiyorum, Hulusi Akar Caddesi’ni bildin mi? Öğrenci misin sen kızım? Değilim, caddeyi diyordum Hulusi Akar’ı biliyor musun, buralardaymış... Benim torun da öğretmenliği koymuş kafasına, hayırlısı artık!

Merhaba gençler, Teknofest Caddesi’ne nasıl gidebiliriz acaba? Yürüyerek olabilir abi! (Pişman etti veletler beni, bir de gülüyorlar arkamdan.)

Arkadaşım bir bakar mısın iki saattir dönüp duruyorum, şu caddeyi biliyor musun? Bakiiim, evet bildim. İlerde Tekel var, geç orayı 40-50 adım yürü, sahi sen ne yapcan orada, elektrikli araba mı alcan? Ne arabası kardeşim, elektrik faturası ödeyeceğim! Tamam o zaman... Ne tamamı, adresi anlatıyordun! Tamam işte, 60-70 adım yürü sağ kolda kalıyor Mustafa Varank Caddesi... 

Oğlum, Özdemir Bayraktar Caddesi’ne nasıl gidilir acaba? Valla bilmiyorum, ben de yabancısıyım buraların!

Köşedeki kahvenin önünde oturanlar var bak, dur da soralım adresi. Tutturdun ben bulurum, ben bilirim... İnat etme artık Hicabi! Afedersiniz bakar mısınııız... Şu caddeye nasıl gideriz?

Elinde at yarışı kuponu tutan biliyor bak Hicabi, kalktı geliyor... Buradan dümdüz gidin hanımefendi, gidin, gidin, gidin... Eeee? Dümdüz gidin işte.

Hay Allah bastonlu adam geliyor... Zahmet etmeseydiniz. Ne zahmeti, şimdi buradan düz devam edin, yol ikiyi ayrılıyo. Oradan dipdimdirek ilerleyin! İkiye ayrılıyor dediniz. Dedim, ikiye ayrılıyor!

Hicabi sen de bir şeyler desene. Neyse, gençten biri geliyor kesin bilir o. Yengecim ona minute, elli metre go go, sonra left, see you, okey!

Ay valla içim şişti ne biçim adresmiş bu? Bak şimdi de güçlükle yürüyen şişman adam geliyor yanımıza... Hanfendi köprülü kavşağın böğründen, burnunuzun dikine gidin. Si si sinemanın önünden U dönüşü yapın. Cami var. Camiden sondaki mahalleye varana kadar durmak yok, yola devam. Millet sokağını geçin, Devlet sokağını geçin, Bayrak sokağını geçin, Vatan sokağını geçin. İşte orası Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı...

***

Kavşağın böğründen, dipdimdirek, burnunun dikine git, go go sonra left özdeyişli adres tarifi örneklerin sonundaki cadde isimleri mi?

Cumhurbaşkanı’nın dünürü rahmetli Özdemir Bayraktar’ın, eşsiz, bulunmaz, yeri dolmaz  bakanlarımızdan Çevre, Şehircilik, İklim bakanı Murat Kurum’un, tarihe altın harflerle adını yazdıran Sanayi, Teknoloji ile babayiğitlerin ve TOGG’un bakanı Mustafa Varank’ın, AKP Rize vekili Osman Aşkın Bak’ın, türlü çeşitli bakanlıklar yapmış, AKP grup başkanı İsmet Yılmaz’ın, silahlı kuvvetlerimizin onursal genelkurmay başkanı, Savunma bakanı Hulusi Akar’ın, sokağa yalnız çıkamayan, konvoysuz gezemeyen TBMM başkanı Mustafa Şentop’un, bir gram yer kaybetmedi denilmesine rağmen döneminde Tunus’u, Bulgaristan’ı, Sırbistan’ı, Bosna Hersek’i, Kıbrıs’ı kaybeden Sultan Abdülhamit’in ve Erdoğan’ın isimleri Cumhur ittifakı oylarıyla Esenler’de caddelere verilmiş.

AKP’li isimler artık caddelerde yaşayacak. Tek istisna dünya lideri... Onun adı, büyüklüğüne yaraşır şekilde bulvara verilmiş...

Arkası gelmez krizlerimiz olmasa, borçlar gırtlağa gelmese, artan fiyatlar uykuları kaçırmasa, maaşlar ayın sonuna kadar dayansa, enflasyonda dünya birincisi olmasak, Almanlar’ın kem gözleri ile nazarlara gelip kafamıza bombalar yağmasa aslında çok eğlenceli milletiz.

İstanbul Belediyesi’nin AKP’li meclis üyelerine bak mesela! İç karartan konularla uğraşıyorlar mı hiç? Büyüklerimizin adını sokaklara yazdırdık, nasıl da gol attık CHP’ye deyip güldürüyorlar milleti.