İngiltere merkezli medya kuruluşu The Economist tarafından yayınlanan analiz haberde, 14 Mayıs'ta yapılması planlanan seçim öncesi Erdoğan'ın hem cumhurbaşkanlığı yetkisini hem de parlamentoyu kullanarak Türkiye'yi bir felakete sürükleyebileceği iddia edildi. Haberde "Dışarıdan bakanlar, Recep Tayyip Erdoğan'ın bu hafta 14 Mayıs'ta yapılacağını söylediği Türkiye'deki cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine dikkat etmeli. Ülke felaketin eşiğinde. Seçimler yaklaşırken Erdoğan'ın davranışı, bugün son derece kusurlu olan demokrasiyi tam gelişmiş bir diktatörlüğe sürükleyebilir" ifadesi kullanıldı.

"ZAYIF OLAN GÖREVİNİ BASKIN HALE GETİRDİ"

Erdoğan'ın Mart 2003'te iktidara geldiğinde birçok vaatte bulunduğunun belirtildiği haberde, "Erdoğan iktidarda kaldıkça daha otokratik hale geldi. 11 yıl başbakanlık yaptıktan sonra cumhurbaşkanı seçildi ve daha önce zayıf olan görevini baskın hale getirdi. 2016'daki darbe girişiminin ardından on binlerce kişi işten atıldı ya da hapse mahkum oldu" ifadesi kullanıldı.

Erdoğan'ın kurumları bir işbirliği haline soktuğu ve bu durumun da kontrol ve dengeleri bozduğunun öne sürüldüğü haberde, basın kuruluşlarının çoğunun bir devlet propogandası aracı haline geldiği aktarıldı. Haberde "Rakiplerini ve muhalefeti bastırmak için mahkemeler kurularak yargı sistemine hile karıştırıldı" denildi.



"MERKEZ BANKASINA TAMAMEN ÇILGINCA BİR POLİTİKA DAYATTI"

The Economist, Erdoğan'ın giderek tuhaflaşan tutumlarının hızla devlet politikası haline geldiğini belirterek, bağımsız olan merkez bankasına "tamamen çılgınca" bir para politikası dayattığını yazdı. Türkiye'de yaşam standartlarının düştüğünü belirten dergi, muhalefetin en iyi adayının arkasında birleşmesi ve seçimin demokrasilere uygun olarak gerçekleşmesi halinde Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını dört ay içinde kaybedebileceğini yazdı.

Haberde, "Hayata küskün ve yalnız bir cumhurbaşkanının büyük sorunlara yol açabileceğini herkes biliyor. Yunanistan ve Kıbrıs ile ilgili daha şiddetli bölgesel anlaşmazlıklar için kışkırtma yapılabilir. Suriye'de daha fazla karışıklık ve çekişme yaratılabilir" denildi. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik belirsizliğe rağmen doğrudan yabancı yatırımcıyı çekmenin bir yolunu bulabileceği ancak Erdoğan'ın diktatörler kulübüne girerse siyasi, ekonomik ve sosyal olarak olumlu bir durum sağlamayabileceği ifade edildi.