Başkan Turhan Çakar, Türkiye nüfusunun yüzde 60’ının yani 50 milyon kişinin 28 bin 875 liralık yoksulluk sınırının altında, 32 milyon kişiye karşılık gelen yüzde 38’inin de 8 bin 506 liralık açlık sınırının altında yaşadığını söyledi.
Türkiye’de 82 milyon vatandaşın geçim sıkıntısı çektiğini belirten Çakar, şöyle devam etti: “Türkiye’de 6 milyondan fazla aile kiracı. Kiracı emekçilerin tamamına yakını asgari ücret ve civarında maaş alıyor. Bu insanlar kira, elektrik, su, doğalgaz parasını ödedikten sonra hangi parayla beslenecekler? Ne yiyecekler, ne içecekler? Sarayın tenceresinde et de kaynıyor, adını bilmediğimiz ürünler de. Ama halkın tenceresinde et kaynama imkanı kaldı mı? Bırakın eti artık lüks olmuş patatesi kilosu 13 liradan kim alıp kaynatabilecek?”
İKİ TÜRKİYE VAR
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, derinleşen yoksulluk yüzünden halkın beslenemez, çocukların büyüyemez hale geldiğini söyledi. Beslenemeyen toplumun gelişemeyeceğini ifade eden Girgin, “İki Türkiye var; biri sarayın şaşalı ziyafet Türkiye’si, diğeri yoksulun tenceresinde taş kaynayan Türkiye’si” ifadelerini kullandı.
Durmuş YılmazSarayın harcamaları hiç değişmiyor
İYİ Partili Durmuş Yılmaz, enflasyonun yol açtığı tahribatla birlikte sokakla sarayın yaşam tarzının birbirinden tamamen koptuğunu söyledi. Halkın karşı karşıya kaldığı hayat pahalılığından sarayın hiç etkilenmediğini ifade eden Yılmaz, “Hayat çok pahalandı ama sarayın harcamalarında, yeme içme tarzında hiçbir değişiklik yok. Vatandaş ne yiyor, ne içiyor, tenceresinde ne kaynıyor vicdanlarına yansımıyor. Ucuz ekmek, ucuz et kuyruğunu uzaktan bile görmüyorlar” dedi.
