Kürsü hakimliğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na, son olarak da Yargıtay Başkanlığı’na seçilen 36 yıllık hukukçu Mehmet Akarca, Yargıtay’ın bir yıllık çalışmaları konusunda ayrıntılı açıklamalarda bulundu. Akarca, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurularda verilen kararların bazılarında yetki aşımı olduğunu belirti, “Herkes Anayasa ve yasalara uymak zorunrda” dedi. İstanbul Büşyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun dosyasının da davaya bakanların uygun bulması halinde öne çekilebileceğini söyledi.

ÜZERİNE TİTRİYORUZ

Yargıtay’ın yenilikçi bakış açısıyla yapısal anlamda değişmeye, dönüşmeye ve iyileşmeye devam ederken birçok yargısal reforma da öncülük ettiğini belirten Akarca, şunları söyledi: Yargıtay’ın reform çalışmaları etik, şeffaflık ve adli kalite olmak üzere üç ana sütun üzerine inşa edilmiştir. Yapısal reformlardan ‘Adli kalite’ son iki yıldan beri en öncelikli çalışma alanımız oldu. Hepimizin üzerine titrediği yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, yargıda dürüstlük, yargının şeffaflığı ve hesap verebilirliği ilkelerinin gerçek ve görünür olmasının en etkili yollarından biri adli kaliteyi artırmaktır.

GEREKÇELİ KARARLAR

Yargıtay’ın ülkede içtihat birliğini sağlaması ve yargı hizmetinin kalitesini artırmasının en etkili aracı gerekçeli kararlar olduğunu, Yargıtay’ın “Gerekçeli kararlarla” konuştuğunu belirten Yargıtay Başkanı, açıklamasını şöyle sürdürdü: Temyiz mahkemeleri bakımından gerekçe; hukuki güvenliği ve öngörülebilirliği sağlar, gereksiz davalar açılmasını veya kanun yollarına başvurulmasını önler, halkın yargıya duyduğu güveni korur ve artırır. Kaliteli gerekçeli karar, kaliteli adalettir. Yargıtay kararlarının gerekçeli olması, istinaf ve ilk derece mahkeme kararlarının kalitesini de olumlu etkileyecektir.

YAPAY ZEKA

Başkan “Yargıtay İçtihat Merkezi” oluşturulduğunu belirtti ve açıklamasını şöyle sürdürdü: Yüksek Mahkeme kararlarının erişilebilir olması, hukukun ülke çapında eşit şekilde uygulanması bakımından büyük önem taşır. 2015 yılında tüm Yargıtay kararlarını istisnasız şekilde toplumun erişimine açtık. Bu yeterli olmadı. Yargıtay İçtihat Merkezi’nin yapay zekâ destekli şekilde geliştirilmesi fikri doğdu. Bireysel olarak kullanıcıyı tanıyan sistem, kısa sürede ve kolay şekilde aradığı kararı bulmasına imkân verecek. Yapay zeka destekli Yargıtay İçtihat Merkezi en geç Haziran ayında faaliyete geçecek olup, bu sistem büyük ölçüde Gerekçeli Karar Yazım Rehberi’ne göre tasarlandı. Yargıtay İçtihat Merkezi’nde karar aranırken rehberde yer alan ana başlıklara göre indeksleme ve sorgu da yapılabilecektir. Yakın gelecekte iş süreçlerinin, rapor kağıtlarının, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi karar özetlerinin, ilam taslaklarının da yapay zeka destekli olarak yapılması planlanmaktadır.

YARGITAY’IN İŞ YÜKÜ

Dairelerin iş yükünü de Yargıtay Başkanı şöyle açıkladı: 31 Aralık 2022 tarihi itibarıyla Yargıtay hukuk daireleri ile Hukuk Genel Kurulu’nda toplam 64.126; ceza daireleri ile Ceza Genel Kurulu’nda 293.233; Cumhuriyet Başsavcılığında ise 62.928 derdest dosya bulunuyor. Genel toplam itibarıyla 2022 sonunda Yargıtay’daki derdest dosya sayısı 420.287’dir. Derdest dosya sayısının 2016 yılı sonunda 1.438.785, 2017 yılı sonunda ise 1.179.027 olduğu dikkate alındığı bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesi ile birlikte son 6 yıl içerisinde Yargıtay’ın derdest dosya sayısında önemli bir azalma oldu.Dava ortalama görülme süreleri de dosya sayısının azalmasına bağlı olarak kısalacaktır.

AYM’Yİ DE BAĞLAR

Yargıtay Başkanı Akarca gazetecilerin sorularını da cevaplandırdı. Anayasa Mahkemesi’nin yargı kararlarını bozmasına ilişkin soruya, Akarca şu karşılığı verdi: AYM bir çok kararında bireysel başvurunun inceleme çerçevesini belirlerken davada uygulanan hukuk kurullarını yorumlamanın, maddi delil ve olguların değerlendirilmesinin ilgili yargı mercilerin görevi olduğunu, bu değerlendirmelerin hukuka uygunluğunun denetlemenin ise kanun yolu mercilerine ait olduğunu ifade etmektedir. Yasa ve anayasa AYM’yi de bağlar. Zaman zaman böyle bunu aşma eğilimi olduğunu görüyoruz. ‘Ben her konuyu incelerim, bütün maddi delilleri denetlerim, bütün delillere bakarım’ şeklinde anlayış doğru değil. Bu AYM’nin iş yükünün daha da artmasına, işin içinden çıkılmaz hale gelmesine, kesinleşmiş kararlarda hukuk güvenliğinin otoritesinin zedelenmesine yol açar.

KARGAŞAYA YOL AÇAR

AYM kararlarına mahkemelerin uymamasının Yargıtay’ın yükünü artıracağının hatırlatılması üzerine Akarca şunları söyledi: AYM kararlarının toplumda benimsenmesi idari ve adli mercilerce de kabul görmesi açısından bir dizi çalışma toplantıları yapıldı. Biz iki başkan vekilimizi görevlendirdik. Vekillerimiz Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye’nin değişik yerlerde yaptığı toplantılarda bireysel başvuruyla ilgili kararlar, bunların uygulanması, bağlayıcılığıyla ilgili onlarda görüşlerini dile getirdi. Böyle bir çalışma birlikteliği de sağlandı. Elbette AYM kararlarının da Anayasa’ya ve yasaya uygun olması gerekiyor. Eğer yetki aşımında bulunurda, temyiz mahkeme niteliğine kavuşursa bu bütün toplumda kargaşaya neden olabilir. AYM’nin çoğu kararında buna özen gösterdiğini biliyoruz ama bazı kararlar Yargıtay ve Danıştay tarafından eleştirilebilmektedir. Umarım ki bu sıkıntı büyümesin. Eğer deliller hukuka uygun toplanmışsa, kanun maddeleri doğru uygulanmışsa, yasa yolunda istinaf da temyizde bunlar denetlenmişse Anayasa Mahkememizin bu alana girmemesi gerekir.  Alana girdiği vakit bu sorunlar daha da artabilir. Hepimizin dikkatli olması gerekir.

İMAMOĞLU KARARI

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hapis cezasının seçim öncesi kesinleşip kesinleşmeyeceğine ilişkin soruya, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca şu karşılığı verdi: Yargılama süreci devam ediyor. Dosya, önce istinafa gidecek. Belki de orada karar kesinleşerek Yargıtay’a hiç gelmeyebilir. Kararın Yargıtay’a gelmesi halinde de öncelikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca incelenerek ilgili daireye gidecek. İstisnai durumlarda dosyalar öne alınabiliyor. Ancak bunun takdiri yargılama sürecinde görev alan yargı mensuplarına aittir.