Muğla’nın Milas ilçesinde yaşayan ve aralarında öğretmen, mimar, hakim, çevre mühendisi, emekli ordu mensubu, çiftçi, doktor ve avukatların bulunduğu yaklaşık 150 kişi imza toplayarak basın açıklaması yaparak tepki gösterdi. Açıklamada ilçeye bağlı İkizköy ve Akbelen ile Ören Mahallesi’nde faaliyet gösteren Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin bölgede kömür arama bahanesiyle yaşamı yok ettiği belirtildi.

Bölgedeki kömür alanlarını genişletmek için ormanlık alan ve zeytin başta olmak üzere tarım arazilerine iş makinasıları ile çalışmak için her türlü girişimde bulunulduğu belirtilen Limak  Enerji- İç Enerji Ortak Girişimi’ne bölgeyi cehenneme çeviren bu girişimden vazgeçilmesi çağrısında bulunuldu.

"BÖLGEDE CENNET YAŞAM CEHENNEME ÇEVRİLDİ"

Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin bölgede kömür arama bahanesiyle yaşamı yok ettiği belirtilen açıklamada “Milas İlçesi Karadam, Ekizköy, Akbelen, Çamköy ve Karacahisar köylerimizin verimli tarım arazileri ve zeytinlik alanlarında, Yeniköy Termik Santralini işleten Limak Enerji- İÇ Enerji ortak girişim grubunun, yapmak istediği kömür çıkarma işleminin; yaratacağı tahribata dikkat çekmek ve ilgili Şirketleri sağduyulu hareket etmeye davet etmek amacıyla, kamuoyunu bilgilendirmek istedik” denildi.



"ZEYTİNCİLİK VE VERİMLİ TOPRAKLARDAKİ TARIMI BİTİRDİLER"

Açıklamanın devamında ise “adı geçen köylerin sınırları içinde yer alan birinci sınıf verimli tarım toprakları; “toprak-bitki-iklim” uyumunun en ideal koşullarının sağlandığı bir bölgede yer almakta, poli-kültür tarıma son derece elverişli ve yılda üç ürün alınabilmektedir.

Geçmişte yoğun tütün tarımı yapılan arazilerde, günümüzde; kışlık ve yazlık sebze tarımı, her türlü meyve yetiştiriciliği, mısır ve hububat yetiştiriciliği, incir, üzüm bağları ve endemik Memecik türü zeytinlerden kurulu zeytinlikler yer almaktadır. (Bu arada, Memecik türü zeytinlerden üretilen “Milas Zeytinyağı” Avrupa Birliğinden coğrafi işaret tescili alan Ülkemizin tek zeytinyağıdır) Zeytinlikler; en yaşlısı 200-250 yıllık en genci 5 yıllık olan verimli zeytin ağaçlarından oluşmakta ve yıldan yıla artarak değişmekle birlikte yaklaşık 350-400 ton mertebesinde zeytinyağı elde edilmektedir” ifadeleri kullanıldı.

"BÖLGENİN EKOSİSTEMİ BÜYÜK ZARAR GÖRECEK"

Köylülerin ve çevrecilerin avukatı  İsmail Hakkı Atal’ında katıldığı açıklamada  “Tarım alanları dışında kalan kısımlar da; delice zeytin, kızılçam, defne, püren, yabani çilek, keçiboynuzu, dağ kekiği, adaçayı vb. kültürel çeşitliliğe sahip ormanlık alanlardan oluşmaktadır.

Kısaca Termik Santralin kömür çıkarma gerekçesiyle talan etmek istediği alanlarda, çorak toprak parçasına rastlamak mümkün değildir. Bu nedenledir ki; ovalarımız ve dağlarımız, bitki çeşitliliği yanında tavşan, tilki, çakal, porsuk, dağ kedisi gibi yabani hayvanlar ile ardıç, çulluk, üveyik, karatavuk ve birçok ötücü kuş türüne de ev sahipliği yaparak tam bir ekosistem oluşturmaktadır.

Yeniköy Termik Santralini işleten Şirketlerce adı geçen köylerin arazilerinden çıkarılmak istenen kömürün, rezervi çok yetersiz olduğu gibi kükürt dioksit miktarı yüksek ve kalorisi 600 kcal gibi oldukça düşük düzeydedir. Ekonomik değeri son derece düşük kömürü, “ne olursa olsun ben aldığıma bakarım” mantığı içinde sulu tarım yapılan verimli tarım topraklarını, zeytinlikleri ve ekosistemi geri döndürülemeyecek şekilde tahrip ederek çıkarmaya çalışmak, Ülkemiz yararına olmadığı gibi yöre insanına ve ekosisteme de hiç faydası olmayacaktır. Geçmişte kömür çıkarılan alanlarda da gördüğümüz gibi verimli topraklar yok olmakta, kesilen zeytinlikler de yitip gitmektedir.

Çok kaba bir hesaplamayla bile (orta/uzun vadede) sadece tahrip edilecek zeytinliklerden elde edilecek ana ve yan ürün geliri, çıkarılacak kömürün ekonomik değerinden daha fazla olduğu görülecektir. Dünyada ve Ülkemizde gıda temini oldukça önemli bir konudur. Tüm ülkeler gıda güvenliğini teminat altına almak amacıyla tarım yapılan verimli topraklarına gözü gibi bakmakta, özel kanunlarla korumaktadırlar.

Ayrıca, Ülkemizin de taraf olduğu “Paris İklim Anlaşması” gereğince, yenilenemeyecek kaynakların tahribatının önlenmesi ve fosil yakıt kullanımından vazgeçilmesi istendiğinden, vahşi kömür çıkarma faaliyetinin bir süre sonra devlet tarafından durdurulması zorunlu hale gelebilecektir. Bu yönüyle de; yetersiz rezervli ve düşük kalorili kömür için verimli tarım arazilerine ve zeytinliklere kıyılması, Ülkemiz ekonomisi ve gıda güvenliği açısından hiç de akılcı değildir” denildi.

"BÖLGENİN TURİZM POTANSİYELİNE ZARARA BÜYÜK OLACAKTIR"

Açıklamanın sonunda ise  Çamköy ve Karacahisar köylerinin 27 Şubat 2007 tarih ve 26447 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ekinde yayınlanan “Muğla-Milas-Bodrum-Fesleğen Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” içinde kaldığı belirtilerek “Dolayısıyla, maden sahası yapılmak isteten bölge turizm bölgesi ilan edilmiş durumdadır. Kömür çıkarma faaliyeti, bu yönüyle de yörede gelişmekte olan turizme de ciddi zarar verecektir. Öte yandan, Bodrum, Güllük ve Milas-Bodrum Havaalanı’nın içme suyu ihtiyacının büyük bir bölümü Çamköy sınırları içinde açılmış bulunan derin kuyulardan temin edilmektedir.

Kömür çıkarma faaliyeti sırasında yüzeyden altta yapılacak patlatmaların yeraltı sularının yer değiştirmesine neden olduğu bilenen bir gerçektir. Yörede yapılacak kömür çıkarma faaliyetinin Bodrum, Güllük ve Milas-Bodrum Havaalanı içme suyunun kaybolmasına sebep olması kaçınılmaz olacaktır. Buralara tekrar su temini, kamuya daha büyük ekonomik kayıplar getirmesine neden olacaktır. Şirket yetkililerine bu duyuruyla bir öneride bulunmak isteriz. Kalorisi düşük ve rezervi az miktarda olan kömür peşinde koşmaktansa, kesmek istediğiniz zeytinlerden yağ çıkarma sırasında yan ürün olan prinayı yakıt olarak kullanmayı tavsiye ederiz.

Prina, Milas yöresinde ve Ege Bölgesinde çok fazla bulunur ve kalorisi 4000 kcal mertebesindedir. Böylece; hem doğa tahrip olmaz, zeytinler kesilmez, çevre kirlenmez, hem de termik santral daha temiz ve sürdürülebilir hammaddeyi daha da ucuza temin etmiş olur.  Veya santral alanına GES (güneş enerjisi santrali) kurmaları en doğru çözüm olacaktır. Yukarıda arz ve izah olunan sebeplerden dolayı, Şirket yetkililerinin bir nevi arkadan dolanarak köylülerin verimli arazilerini ve zeytinliklerini alma çabasından vazgeçmesini istiyoruz” denildi.

Bildiri ve basın açıklamasına yaklaşık 150 kişi imza attı.