Çek Cumhuriyeti'ndeki Charles Üniversitesi'nden araştırmacılar, 2018 ile 2020 yılları arasında ülkedeki yaklaşık 4.500 kişi tarafından tamamlanan bir çalışmayı inceledi.

Anket, insanların hem çalışırken hem de hafta sonu veya diğer çalışma dışı günlerde ne zaman uyuyup kalktıklarını sordu.

Bu sürelerdeki fark, insanların "uyku borcunu" hesaplamak için kullanıldı. Sosyal jetlag anlamına gelen daha fazla uyku borcu olan insanlar, hayatlarından bir bütün olarak ne kadar memnun oldukları sorulduğunda 10 üzerinden daha düşük bir puan verdiler.


BASKI ALTINDA HİSSEDİYORLAR


Son 12 ayda üç tür iş stresi yaşayıp yaşamadıkları sorulduğunda daha kötü puan aldılar. Bunlar, çok fazla taleple çok fazla saat çalışmanın stresi, işlerini kaybedeceklerinden korkmanın stresi ve işte kaza geçirme veya yaralanma korkusuydu.

Sonuçlar, birinin hafta boyunca doğal olmayan bir şekilde sabahın erken saatlerinde çalışmasının kendilerini daha baskı altında hissetmesine neden olabileceğini gösteriyor.

Ancak çalışma, insanların kendileri tarafından bildirilen uyku kalitesinin genel yaşam kaliteleri için en önemli olabileceğini buldu.

Düşük kaliteli uyku yerine, iyi uyku bildiren insanlar, tıpkı daha az jetlag yaşayanlar gibi, iş yerinde genellikle daha az stresli ve hayatlarından daha memnundu. 

Çalışmanın başındaki isim Michaela Kudrnačova, "Modern toplumda iş ve okul için erken kalkmamızı gereken katı programlarımız var."

"Sosyal jetlag yeterince incelenmedi, ancak önemli çünkü hafta içi kaybedilen uykuyu hafta sonu telafi etmek zor. Bu sonuçlar, sosyal jetlag'in yaşam doyumunu ve iş stresini etkileyebileceğini gösteriyor, bu nedenle daha ayrıntılı olarak ele alınması gerekiyor." dedi.