İnsan zaman zaman dinlenmek ve yenilenmek için yalnızlığa ihtiyaç duysa da bilişsel araştırmalar tercih edilmemiş yalnızlığın insanın fiziksel, ruhsal ve beyin sağlığını olumsuz etkilediğini gösteriyor. ‘‘İnsan sosyal bir varlıktır. Beyin, sosyal olmak üzerine evrimleşmiş bir organdır ve bu evrimleşmeyi geri çeviremezsiniz. Hayatta kalmanın anahtarı da bu sosyal evrimleşmedir’’ diyen Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, yalnızlığın
beyne etkilerini şöyle anlattı…

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz


HANGİ SORUNLARA YOL AÇAR?

Bilişsel gerileme


Özellikle sosyal olarak izole edilmiş veya yalnız hisseden yaşlı yetişkinlerin, düşünme hızı testlerinde daha kötü performans gösterdikleri görülmüştür. Yalnızlığın, fiziksel hareketsizlik, depresyon belirtileri, uyku düzensizliği, artan kan basıncı ve iltihaplanma dahil olmak üzere birçok yolla bilişsel gerilemeye katkıda bulunabileceği belirtiliyor.


Alzheimer


Yalnızlık, beraberinde olumsuz düşünmeyi de tetikler. Uzun süre yalnız kalan bir birey hayatta hep olumsuzluklara odaklanır ve beyin daha çok olumsuz düşünceleri öne alır. Olumsuz düşünce beyinde beta-amiloid ve tau birikimini artırır, bu da Alzheimer hastalığında beyinde meydana gelen iki önemli değişikliktir. Yani yalnızlık, en sık görülen demans türü olan Alzheimer riskini de artırır.

Dikkat!

Eğer yalnızlık duygusuyla mücadele etmekte zorlanıyorsanız yardım almakta geç kalmayın.


Bunama


Yalnızlık, demans riskini yüzde 20 artırıyor. Nasıl ki diyabet, hipertansiyon, hareketsizlik gibi sebepleri demans için risk faktörleri arasında gösteriyorsak, yalnızlık da demans hastalığının oluşumunda risk faktörlerinden biridir.



KALABALIK YALNIZLIK DA ZARARLI

Yüzlerce arkadaşınız olabilir, kalabalık bir aileniz olabilir, evli olabilirsiniz ama tüm bu kalabalıklar içinde nitelikten yoksun bir ilişki ağı içinde de olabilirsiniz. Örneğin kendinizi yeterince anlatamadığınız ya da ortak paydada çok fazla buluşamadığınız, farklı dilleri konuştuğunuzu düşündüğünüz bir evlilik içinde kesinlikle yalnızsınızdır. Aynı şekilde, kendinizi mecbur hissettiğiniz için parçası olduğunuz bir topluluk yalnızlık duygunuzu hafifletmeyeceği gibi size kalabalıklar içinde daha büyük bir yalnızlık getirecektir. Özetle mecburen mutsuz kalabalıklarda olmaktansa, mutlu olduğunuz yalnızlıklarda kalmayı tercih edebilirsiniz ya da çevrenizi daha az sayıda ama daha nitelikli ilişkiler kuracağınız küçük kalabalıklarla doldurabilirsiniz. Unutmayın, sıcak ilişkiler kurmak sağlığınızı ve ruhunuzu korur. İyi, samimi ilişkiler sizi yaşlılığın bazı sonuçlarından korur. Sağlıklı ilişkileri olan 80’li yaşlarındaki bireylerin bedenen acı çektikleri anlarda bile ruhen mutlu oldukları fakat sağlıksız ilişkiler yaşayan yaşlı bireylerin bedenen çektikleri acıların duygusal acılarıyla daha da arttığı görülmüştür.