Özgür Özel’in CHP liderliğine seçilmesinin ardından siyaset artık CHP içindeki tartışmalara değil 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlere ve “ittifaklara” odaklandı. Özel’in dün SÖZCÜ’de İsmail Saymaz’a verdiği röportajda kurduğu şu cümle önümüzdeki yol haritasını da şekillendirecek:

“Meral Hanım ile de görüşeceğiz. Tüm siyasi partilerle görüşeceğiz. Kapılarımız açık, avucumuz açık el sıkmaya hazırız. İlkeli her iki tarafa da kazandıran ittifaka açığız. AKP’ye kazandıracak tutumlardan uzak duracağız.”

Burada kesin kararı olan İYİ Parti’nin tavrı!

CHP kurultayından önce görüştüğüm Akşener’e yakın isimler “Kurultay bizi çok etkilemez” deseler de “sokağın sesine” nasıl kulak tıkayacakları konusunda bir yol haritasına sahip olmadıklarını gördüm. Burada bir yetkili dedi ki: “Müstakil aday fikri Genel İdare Kurulu’nda oylandı ve kabul edildi. Yine bir GİK kararı alınmalı.”

Şimdi bu noktada sizleri biraz geriye götürmek istiyorum. Akşener’in, İmamoğlu ve Yavaş konusundaki “kırgınlığını” ve bu tamir olursa yeniden bir şekillenmenin olabileceği konusunda değerlendirmeleri aktaracağım.

“Müstakil aday” ısrarının perde arkası


Hatırlayın:

“Ülkemizi sadece kriz üreten ucube sisteme teslim etmeyeceğiz. Biz demeye devam edeceğiz. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na çağrıda bulunmak istiyorum. Siz bu milletin iradesiyle seçildiniz. Tüm iftiralardan alnınızın akıyla çıktınız. Ne mutlu size ki; Milletimiz, gayretlerinizi gördü, yanınızda durdu. Milletimiz, samimiyetinizi anladı, başının üstünde taşıdı. Milletimiz, sizleri sevdi, bağrına bastı. Ve bugün de; çok kritik bir kırılmanın eşiğinde, sizi göreve çağırıyor. (3 Mart 2023)”

Meral Akşener Altılı Masa’dan kalkmak zorunda kaldıklarını anlattığı bu açıklamasında İmamoğlu ve Yavaş’a açık çağrıda bulunmuştu. Ancak... Akşener’in “Adaylarım” dediği iki belediye başkanından CHP liderine destek geldi. Ekrem İmamoğlu, 3 Mart’ta sosyal medya hesabından Kılıçdaroğlu’na destek paylaşımı yaparak, “CHP’nin öz evladı ve Millet İttifakı’nın Belediye Başkanı olarak milletimizin arzu ettiği birlik içinde, ittifak masasında irademizi temsil eden Sayın Kılıçdaroğlu’nun ve Millet İttifakı’nın, eksilmeden çoğalarak büyüyeceğinden şüphem yoktur” ifadelerini kullandı. İmamoğlu’nun ardından Mansur Yavaş da şu paylaşımı yaptı: “Bugüne kadar yaptığımız açıklamalarda Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun iradesi dışında hareket etmeyeceğimizi belirtmiştik. Aynı çizgideyiz.”

5 Mart gecesi de “İki Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı” formülüyle Akşener’in evine giden iki belediye başkanıyla yapılan görüşmeyi yeni çıkan “Masa/96 Saatin Öyküsü/Kırmızı Kedi Yayınevi” kitabımda yazdım. O dönem İYİ Parti Genel Sekreteri olan Uğur Poyraz şöyle anlattı: “6 Mart sabahı Mansur Bey ve Ekrem Bey’le olan görüşmeyi anlattı Meral Hanım. Adeta yalvarıyor: ‘Çocuklar yapmayın, yapmayın. Aday olun. Seçim elimizden gidiyor. Kemal Bey anketlerden çıkmıyor. Sana bana göre değil. Kamuoyunun isteği bu. Keşke beni tercih etseler ya da Kemal Bey’i ama öyle değil’ diyor. Aralarına geçen konuşmaları anlatamam.” Bu noktada İmamoğlu ve Yavaş’ın “CHP’den gelecek tepkilerle baş edememe” kaygısının olduğunun altını çizeyim. İşte tam da bu noktada Akşener’in “kırgın” olduğunun altını çizelim. Ankara koridorlarını yakından takip eden bir isim o günleri anlatırken şu tespitleri yaptı: “Meral Hanım partinin kuruluşunda, sonrasında yaşadıklarına bakınca iki belediye başkanının o dönem cesaret edememesinden dolayı şaşkın ve kırgındı. Bugün Akşener’in ‘müstakil’ aday ve ‘üçüncü yol’ fikrini şekillendiren de Altılı Masa’da yaşadığı pratik. Özgür Özel, İYİ Parti’yi nasıl ikna eder bunu göreceğiz ancak Meral Akşener’in kırgınlığını hafife almamak gerekiyor.”

Genel İdare Kurulu kararı şart


Bu arada İYİ Parti liderinin 2-6 Mart arasında yaşananları anlattığı toplantılarında da iki belediye başkanının “göze alamadığı adaylık” süreciyle ilgili ipuçları vermişti.

Örneğin...

Akşener dedi ki:

“2023’e geldik. O süreç içerisinde hem Mansur Yavaş hem Ekrem İmamoğlu son derece popüler oldular, vatandaş tarafından kabul gördüler ve vatandaşın cumhurbaşkanı tercihi bu iki arkadaşımız oldu. Bir genel başkana yakışmayacak bir cümle kuracağım şimdi; keşke ben olaydım ama onlar oldu.

“Mesela bana basın mensupları soruyor, ‘Bu iki arkadaşımızı sen Cumhurbaşkanlığı’na layık gördün ama şimdi karşısına aday çıkaracaksın, bu etik mi?’ Yahu ben niye layık göreyim, ben kendimi layık görüyorum. Ama bu arkadaşlarımızı milletimiz layık gördü. Ne oldu? Ben milletin sesini ilettim. Benim teklifim değil kimse yanlış anlaşılmasın, birinin arkasından durup hurra... Öyle bir durum yok. Millet bu arkadaşlarımızı talep etti, bu arkadaşlarımız ne yaptı? Bana hayır demediler, milletin teklifine hayır dediler. (20 Ekim 2023/Düzce Toplantısı)”

Yaklaşık 4.5 ay var ve zaman hızla akıyor. Ankara ve İstanbul’da yapılacak görüşmeler, İYİ Parti liderinin “kırgınlığı” , Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun “ikna yeteneği”, “sokağın sesi”... Hepsi bir arada olacak ve sonucu göreceğiz. Ancak... Şunu biliyorum: İYİ Parti Genel İdare Kurulu yeni karar almadan ittifak süreci başlamaz.