İYİ PARTİ BİNASINI VURAN BEKÇİ M.E.’NİN İFADESİNDEKİ ÇELİŞKİLER


“... Neymiş efendim? İnşaat bekçisi bir kardeşimiz, hırsız kovalıyormuş. Hırsızları kaçırmak için de, havaya ateş etmiş... Binamızın girişi, E5’in altında kaldığı için, ateş edilen yerden, bina girişinin vurulma ihtimali, gerek fizik, gerek de geometri kurallarına göre imkansız. Yani; bu bekçi kardeşimiz, bir aksiyon filmine özenmiş olacak, ‘mermiye falso vermiş’ ve olağanüstü bir nişancılık sergileyerek, ‘yanlışlıkla’ binamızı vurmuş. Hırsızlara ateş etmek de, bu Teksaslı kardeşimizin günlük rutiniymiş gibi; gitmiş evine, bir güzel yatıp uyumuş. Yaa... Hollywood prodüksiyonlarına, taş çıkartacak, bu fantastik açıklama...”

İYİ Parti lideri Meral Akşener’in grup toplantısını dinledikten sonra hırsızları “kovalayan” bekçi M.E.’nin ifadesini tekrar tekrar okudum. Önce şu bilgiyi vereyim: Bekçi M.E.’yi aradım ve konuşmak istedim. Verdiği yanıt, “Konuşmuyorum, müsait değilim, müsait değilim konuşmuyorum” oldu.



Şimdi Bekçi M.E.’nin ifadesini masaya yatıralım.

SORULDU: Kısaca kendinizi tanıtınız. Sabıkanız var mıdır?

CEVAP: Ben 1997 yılından beri İstanbul ilinde yaşarım. İstanbul’a geldikten sonra tekstil işi, ardından şoförlük yaptım. Son olarak yaklaşık 1.5 yıldır yukarıda belirttiğim adreste şantiye sorumlusu olarak sigortalı bir şekilde çalışırım. Evliyim, iki çocuğum vardır, ailem ile birlikte yukarıda belirttiğim adreste ikamet ederim. Sabıkam yoktur.

SORULDU: 31 Mart 2023 günü idaremiz Maltepe Mah. Eski Çırpıcı Yolu Sok. üzerinde bulunan İyi Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda meydana gelen kurşunlanma olayı ile ilgili ifadenizi veriniz.

CEVAP: Sorumlu olduğum için belirli bir görev saatim yoktur, gece yatıya kaldığım da olur. İş yerinde bulunduğum süre zarfında araç tamir işleri, şantiyenin güvenliği ve başkaca sorunlar ile ilgilenirim. 30 Mart 2023 günü sabah saat 07:00 sıralarında şantiyeye gittim. Şantiyede rutin işlerimi görmeye başladım. Gün içerisinde bulunduğum şantiye içerisinde hırsızlık yapmaya çalışan şahıslar oldu, bunu bana işyerinde çalışan personelleri söylemişti. Ben firmanın işleri için şantiyeden ayrıldım, bu süre zarfında akşam saat 18:40 sıralarında şantiyedeki işçiler beni arayıp iki şahsın şantiye tellerini söktüğünü ve içeriye girmeye çalıştıklarını söylediler, ben bu sırada iftar için evimdeydim.

Şimdi burada araya girmekte fayda var. Size, 18.40 sıralarında “hırzılık yapılıyor” bilgisi gelse ne yaparsınız? Hemen ya emniyeti ya da çalıştığınız firmanın yetkililerini aramaz mısınız?

Silah sesinden korkmayan hırsız


Bekçi M.E. ne yapıyor? İfadesinden okuyalım:

CEVAP: İftardan sonra konu için ve şantiyeyi kontrol etmek amacıyla bulundurma ruhsatlı silahımı yanıma alarak saat 21:00 sıralarında şantiyeye tekrar geldim. Silahı yanıma alma amacım şantiyeye çok sık hırsızlık amacıyla şahısların gelmesi ve de kalabalık gelmesindendir, birkaç kez de hırsızlık amaçlı gelen şahısların güvenlikçilerle kavga etmesi sebebiyle kendi güvenliğim için silahımı yanıma almıştım.

Yine araya giriyorum: Bekçi, kimseyi bilgilendirmeden, kendisine saat 18.40’ta yapılan “hırsızlık” ihbarından yaklaşık 2 saat 20 dakika sonra şantiyeye gidiyor.

Bekçi M.E. ifadesi sonrası serbest bırakılmıştı.


Bakalım Bekçi M.E. daha sonra ne yapıyor?

CEVAP: Şantiyeye geldikten sonra genel bir kontrol yaptım bir sorun yoktu, bunun üzerine şantiyede yatılı kalan görevli arkadaşların yanına gittim, ateş yakıp mısır pişirdik, bir süre sonra şantiyenin E5 yolu tarafından sesler duydum, çalışanlar korkmasın diye onlara bir şey demedim, çünkü orada yatıp kalkıyorlardı. Silahım üzerimdeydi ve çevreyi kontrol etmek istedim, kontrol ederken şantiye içerisinde üç şahsın hurda malzemeleri ve araç malzemeleri aldığını gördüm, şahıslara malzemeleri bırakmaları için bağırdım, şahıslar bağırmama rağmen beni umursamadı ve malzemeleri toplamaya devam ettiler. Ben de bunun üzerine şahısları korkutmak ve uzaklaştırmak amacıyla havaya doğru iki üç el ateş ettim buna rağmen yine kaçmadılar.

Burada da kafama takılan bir soru var: Hırsızlar silah sesinden nasıl ve neden korkmuyor?

Yanıtını Bekçi M.E. versin:

CEVAP: Kuru sıkı sandılar galiba, yanlarına doğru yanaşıp tekrar havaya birkaç el ateş ettim, tekrar kaçmamaları üzerine şahıslara iyice yaklaştım bu sırada ayağım kaydı ve yere düştüm, kafamı yere çarptım, bunun kızgınlığı ve şahısların halen orada durup hırsızlık yaparak pişkin davranmalarına kızarak yere doğru iki üç el daha ateş ettim, bunun üzerine şahıslar malzemeleri bırakıp kaçtılar.

İlginç değil mi? Hırsızlar, yanlarına silahlarıyla gelen bekçinin ikinci kez havaya ateş açmasından da korkmamışlar. Sonra bekçi yere düşüyor ve hırsızlar, yerdeki bekçinin üzerine çullanmıyor. Bekçi M.E., üçüncü kez yere ateş edince kaçıyorlar.

Güvenlikçiler de emniyete bildirmemiş


Bekçi M.E.’nin ifadesine göre, ateş ettiği yer İYİ Parti binasından yüksekte: “... Benim ateş ettiğim yer, kurşun isabet eden İyi Parti binasından yüksekte kalır, kot farkı vardır. Amacım İyi Parti binasına ateş etmek değil, arazi eğiminden dolayı ateş ettiğim mermilerden İyi Parti binasına isabet olmuş, bunu kasıtlı olarak yapmadım.”

İYİ Parti lideri Meral Akşener de grup toplantısında tam da bu noktayı gündeme getirdi: “Binamızın girişi, E5’in altında kaldığı için, ateş edilen yerden, bina girişinin vurulma ihtimali, gerek fizik, gerek de geometri kurallarına göre imkansız.”

Bekçi M.E. “imkansızı” başarmış oluyor.

Akşener’den önce de İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu da şu bilgileri vermişti: “İYİ Parti binası ile ateş açılan yer arasında D-100 karayolu (E5), parti binamız ve şantiye önünde de 50 metrelik istinat duvarları var. Hırsızlar kovalanırken kurşun 160 metreyi geçerek zemin kata giriyor.”

Şimdi geliyoruz Bekçi M.E.’nin ifadesindeki can alıcı yere:

CEVAP: Şahıslar kaçtıktan sonra şantiye içerisinde güvenliklere giderek konudan bahsettim, hırsızların geldiğini ve havaya ateş ettiğimi söyledim. Kameraları incelediğimde bir şey göremedim, sonrasında işçilerin yanına giderek, aracıma binip ikametime geldim. Sabah yani 31 Mart 2023 günü saat 07:00 sıralarında işe geldim, sonrasında şantiye işleri ile ilgili çıkıp geliyordum, dışarıdayken beni şantiyeden aradılar polislerin geldiğini söylediler, ben de şantiyeye geldim, ateş edenin ben olduğumu söyledim ve silahımı da getirdim teslim ettim.

SORULDU: Şantiyeye hırsızların geldiğini ve bu sebeple ateş ettiğinizi beyan ettiniz. Konu hakkında neden bir ihbarda bulunmadınız?

CEVAP: Daha önceden de bu şekilde çok hırsızlık olayı yaşandığı için müracaat etmedim, bu sebeple de pişmanım. Herhangi bir yere zarar verdiğimi düşünseydim ihbarda bulunurdum.

Şimdi soru şu: Bekçi, güvenlikçilere havaya ateş ettiğini söylüyor ama güvenlikçiler de emniyete bilgi vermiyor. Neden? Bekçi, kameraları incelediğini söylüyor ve bir şey bulamadığını anlatıyor. O kameralarda ne aradı? Polis, o kameralardan hırsızları tespit etti mi?