YARBAY ALİ TATAR’IN KARDEŞİ AHMET TATAR’DAN SADULLAH ERGİN DEĞERLENDİRMESİ...


... Yürünecek yolu bekle

Yükü götürene yükle

Tükrüğün ağzında sakla

Tu diyecek zaman değil...

19 Aralık 2009 yılında başına silahı dayayıp, “onur/kumpas” intiharıyla hayatını kaybeden Yarbay Ali Tatar’ın kardeşi Ahmet Tatar’ı aradım. İlk cümlesi “Tükrüğün ağzında sakla/Tu diyecek zaman değil” dedi. Neden aradığım belliydi ve o da daha soru yöneltmeme izin vermeden sözleri Hamdi Gardaş’ın olan Alevi deyişiyle seslendi bana. Evet! Konumuz Adalet eski Bakanı Sadullah Ergin’in, -DEVA Partisi kontenjanından- Ankara 1. Bölge, 4’üncü sıradan CHP’nin adayı olması. Çünkü, AKP-Fetullah ortaklığının can alıcı dönemlerinde “adalet”in başındaydı ve hukuksuzlukların “mimarlarından” biri olarak değerlendirildi.

ERDOĞAN BARAJINI GEÇELİM

Peki Ahmet Tatar ne dedi?

Sözü kumpaslarla mücadelede etkin rol oynayan ve canı herkesten çok yanan Tatar’a bırakıyorum:

Söylenecek, konuşulacak çok şey var. Ama yani önümüzde öyle bir baraj var ki. Bu barajı geçmeden, kendi aramızda ettiğimiz kavganın, tartışmanın anlamı yok. Havanda su dövmüş olacağız. Bu iktidar böyle devam ederse ne konuşacağız ki! Esasa bakalım diyorum.”



CHP’DE İRADE EKSİKLİĞİ VAR

“Lanet olsun... Başımıza gelmeyen kalmadı. Pişmiş tavuğun başına gelenden daha fazla. Memleketin başına gelenin de haddi hesabı yok. Tepki gösterenler çok haklı. Bir irade, tespit eksikliği olduğu kesin CHP’de. Anadolu’nun herhangi bir yerinde, muhafazakar bir bölgede hatta birinci sıradan aday gösterilseydi bu kadar gündem olmazdı. Sen bu hassasiyeti görmek ve göstermek zorundasın. Yetkili yerlerde oturanlar bunu görmeli.”

BAŞKA YERDE ADAY GÖSTERSEYDİN

“Hem hassasiyeti düşüneceksin, hem de parti yararını... Ortağınla da samimi bir ilişkin varsa ortağını da samimi olarak düşünmek zorundasın. Ortağının üzerine de tepki büyüyor. Ne yapalım? Bu dönem herkes yan yana durmalı ve bunu herkes kabul etti. Altılı Masa’da her şey kabul edilmişti ama bu olmadı. ‘Arkadaş bu ismi de başka bir yerde aday gösterelim’ diyemez misin bunu? Anlayışla da karşılardı DEVA Partisi de.”

BAĞRIMIZA TAŞ BASMAYABİLİRDİK



“Bugün her şey normal olsa öz eleştiri de olur, ağır eleştiriler normal olur. Ama yaşananlar normal değil. Biz bugün Sadullah Ergin’i konuşuyoruz. Bir ay var seçime ve bir ay içinde ne olacağını bilmiyoruz. Belki de çok gerilere düşecek gündem maddesi olabilir. Biz Ankaralıların geçmişe ilişkin acı deneyimleri de var. 20 sene Melih Gökçek gibi bir başkanla yaşadık. Gönderemedik o zamanlar ve ‘artık yeter denildi’, birleşti herkes. Ankara halkı büyük resmi görecektir. Bağrına taş basarak halk gerekeni yapar. İçimizde böyle bir yara var. Bağrımıza taş basmayabilirdik. Ne gerek vardı buna?”

BABACAN DA KONUŞMALI

Ahmet Tatar’la görüştüm ve ardından arşive uzandım.

2005 Şemdinli...

2006 Atabeyler...

2007 Ergenekon...

2010 Balyoz...

2011 Şike...

2012 MİT operasyonu vs...

15 Temmuz 2016 ABD destekli FETÖ’cü darbe girişimi...  Karanlık yıllar değil mi? Kumpas şehitleri... Kuddusi Okkır... Kaşif Kozinoğlu... Türkan Saylan... İlhan Selçuk... Uçkun Geray... Yarbay Ali Tatar... Albay Berk Erden... Yüzbaşı Olgun Ural... Albay Abdülkerim Kırca... Ya da hapislerde çürüyenler! Hangi davada Ali Babacan ve arkadaşları adliyedeydi ya da açıklama yaptılar?

Örneğin...

SÖZCÜ’ye kurulan kumpasa ne dediler?

Odatv’ye kurulan kumpasa ne dediler?

Cumhuriyet’e kurulan kumpasa ne dediler?

Sahte belge ve dokümanlarla ‘gazetecilik’ yapanlar kimin yanında bugün?

SORU ŞU: O karanlık yılların Adalet Bakanı neden sağ kolun?