Sevgili okurlarım, özellikle son felaket sonrasında Türkiye’de bir temel atma furyası başlatıldı.

Başta Recep Tayyip Bey olmak üzere sayın devlet büyüklerimizi her gün ekranlarda canlı yayında izliyoruz, sürekli temel atıyorlar.

Bu işin başı yok sonu yok, attıkça atıyorlar.

Şimdi en son iddiaya göre depremde yıkılanların yerine tam 650 bin konut yapılacak...

Çoğu seçim yatırımı...

Ve bunların yapımı bir yıl gibi kısa bir sürede bitirilecekmiş.

Yanılmayı umarım ama işte bu biraz zor.

Şimdi seçime kadar olanca hızla çalışıp oy devşirmeye çalışacaklar, seçim bitince işi ister istemez tavsatmak zorunda kalacaklar.

Parasını, bu işler için gerekli olan milyarlarca doları nasıl bulacaklar, bilen yok.

★★★

Ama kafa karışıklığı yaratan başka gerçekler de var. O konularda hiçbir bilgiye sahip değiliz.

-Bu iş için 53 bin kalıpçı, 32 bin demirci, fayansçı ve boyacı gibi 100 bin ince işler ustası, 21 bin elektrik ve makine tesisatçısı, 17 bin mühendis, 25 bin kişilik idari ve teknik kadro gerekiyor. Kısacası bu yapımlar için bir yıl içerisinde yaklaşık 250 bin çalışan bulunması gerekiyor.

Ötekileri hiç saymıyorum da, bunları nereden ve nasıl bulacaklar?

Bölgeye yığılacak olan bunca ustayı nerede yatıracaklar?

★★★

Dahası da var!..

Yapılan bilimsel hesaplara göre bölgede yaklaşık 15 milyon metreküp hafriyat yapılacak. Başka bir deyişle bu kadar moloz çıkacak.

Sırf bu iş için en az 15 bin kamyon ve kepçe gerekiyor.

22 milyon metreküp beton gerekiyor.

Diğerleriyle birlikte bu kadar malzeme nereden ve nasıl bulunacak?..

Ve daha neler neler!

★★★

Bu notları hazırlayan biri makine, öteki inşaat mühendisi iki okurum daha sonrasını anlatmışlar:

-“Bölgedeki bu yatırımları devleti yönetenlerin ağzından dinliyor olsak bile bir yılda bitirilmesi mümkün değildir. Kimse kimseyi kandırmasın.

En az iki üç yıl daha beklemek zorunda kalacağız.

Bu süreç içerisinde hala çadırlarda ve konteynerlerde yaşayan on binlerce kişi olacak. Pembe bir tablo çizmek isterdik ama gerçekler özetle böyle..”

★★★

Medyada birkaç gün önce bazı fotoğraflar yer buldu...

Recep Bey, Hatay’da yıkılan iki devlet hastanesinin temelini atmıştı.

Her iki temel de adeta bir kuş kafesi kadar küçüktü.

Eni boyu birkaç metreye birkaç metre!

Bu iktidarın ilginç bir özelliği var!

Önce temel atıyor, sonra ihaleye çıkıyor.

İhale deyince kimse yanlış veya eksik anlamasın, ihalelerin tamamı zaten kendi adamlarına gidiyor...

Paralar onlara ödeniyor, Banknot Matbaası onlar için çalışıyor...

Ve sonra palavra faslı başlıyor!

“Depreme uğrayan bütün vatandaşlarımızın konutları en geç bir yıl sonra kendilerine teslim edilmiş olacaktır.”

★★★

Şimdi, bununla bağlantılı başka bir konuya geçeyim, biraz neşemizi bulalım!...

Genç kuşaklar Türkiye’de ses getirmiş olan ünlü bir siyasetçimizi ne yazık ki yeterince  tanımazlar.

Milli Selamet Partisi’nin genel başkanı merhum Necmettin Erbakan hocamız...

Ecevit hükümetinde Başbakan Yardımcısı olarak görev yapmış olan hocamız gerçekten renkli bir adamdı.

Bir ara tutturmuştu ‘ağır sanayi hamlesi yapıp ilerlemeyi başaralım’ diye...

Ve Türkiye’nin dört bir yanında hayali ağır sanayi fabrikalarının temelini atardı.

“Yüz bin tank, yüz bin top üretmemiz gerekiyor!”

Bazen kendisine sorulurdu “Hocam bu kadar tankı topu ne yapacağız!”

Yanıtı hemen hazırdı:

“Hele fabrikaları bir bitirelim muhterem kardeşim, ne yapacağımızı daha sonra görürsünüz.”

★★★

Memleketin dört bir yanı hocamızın ağır sanayi hamlesi (!) temelleriyle dolmuştu.

Böyle yüzlerce fabrika yapılacak ve Türkiye kalkınacaktı.

Hoca ilçelere kadar gidip temel atıyor, ancak atmış olduğu temeller ne yazık ki oracıkta kalıyordu.

Günün birinde gazetelere bir haber geldi:

“CHP Erzincan senatörü Niyazi Ünsal, Hoca’nın Erzincan’da attığı bir ağır sanayi hamlesi temelini Ankara’ya otomobilinin bagajında getirdi. Temel bir süre sonra Meclis bahçesinde basın mensuplarına gösterilecek.”

Gazeteciler koşuştu.

Temel gerçekten de Reno Toros marka aracın bagajında idi, oraya sığmıştı!

İki kişi küçük beton parçasını yere indirdi, kameralar çekim yaptı.

★★★

Ve bu ilginç olay Türk siyasi tarihine geçti.

Necmettin Erbakan hocamızın yolu meğer günün birinde Erzincan’a düştüğünde, çevresindekilere sormuş:

“Muhterem kardeşim, hazır buraya kadar gelmişken bir ağır sanayi hamlesi yapalım. Uygun bir yer gösterin de hemen gidip bir temel atalım!”

Boş bir arazi göstermişler, sonra resmi tören düzenlenmiş, Hocamız nutuk falan atmış ama iş orada kalmış, atılan temel unutulmuş.

Niyazi Ünsal’ın arabasının bagajında Ankara’ya getirdiği temel işte bu!

Şimdi deprem bölgesinde bir sürü tantana ile ve bir yılda bitirilmek koşuluyla atılan temellerin başına inşallah böyle kazalar gelmesin.