HATIRLIYOR MUSUNUZ?

Ergenekon Davası’nda ‘Gizli Tanık Deniz’ kod adıyla dinlenen PKK’lı Şemdin Sakık’ın ifadeleriyle eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ mahkum edilmişti.

Kumpasın faili FETÖ’ydü.

15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cüler tasfiye edilirken bu örgütün cihazları el değiştirdi.

Başbuğ’a uygulanan kumpas, 15 Temmuz’dan 20 gün sonra İyi Parti lideri Meral Akşener’e kuruldu.

GİZLİ TANIK YAĞMUR

Akşener hakkında FETÖ üyeliği iddiasıyla açılan soruşturmada yedi yıl sonra kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararına göre soruşturma tek bir kanıta dayanıyor.

Daha doğrusu sözde kanıta!

O da gizli tanık Yağmur’un ifadesi.

Yağmur, 4 Ağustos 2016’da Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, Akşener hakkında ifade veriyor.

İfadesinde...

Bir vakitler FETÖ’nün evlerinde kaldığını, örgütün son dönem stratejisinin partilerden birine sızmak ya da parti kurmak olduğunu iddia ediyor. Bu girişim için Akşener’in düşünüldüğünü öne süren Yağmur, şu iddiaları ortaya atıyor:

“Akşener’in cemaat toplantılarına katıldığını, cemaat talimatı doğrultusunda çalıştığını biliyorum. Bana bu bilgileri halen görüştüğüm örgüt mensubu kişiler vermektedir. Bu toplantıların amacı Akşener’in MHP’nin başına geçirilmesiydi.”

Bu ifadesinden Yağmur’un, iddia ettiklerine birinci elden tanık olduğunu düşünüyorsunuz, değil mi?

Öyle değil.

Zaten o da “Bana bu bilgileri halen görüştüğüm örgüt mensubu  kişiler vermektedir” diyor.

Bu kişi gerçekte FETÖ’cü değil.

Akşener’in avukatı ve İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz’ın verdiği bilgiye göre Yağmur, aslında bir PKK’lı.

BİR YIL ARADILAR, CEZAEVİNDE BULDULAR

Yağmur, Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 2016/359 esas numaralı davada silahlı terör örgütü üyeliği suçundan hükümlü.

Akşener aleyhinde ifade verdiğinde tutuksuzdu.

Bu dosya Akşener’i FETÖ’cülükle suçlayan diğer şikayetlerle birlikte Ankara’da birleştirildi. Dosya Ankara’ya geldiğinde savcılık Yağmur’un ifadesini yeniden almak istedi. Fakat gizli tanığa ulaşılamadı.

Arayış bir yıl kadar sürdü.

Yağmur’un tutuklu olduğu belirlendi.

Dosyaya giren bilgi notunda şöyle yazıyor:

“Aramalarda şahısla iletişim sağlanamamış olup detaylı araştırmada, silahlı terör örgütüne üye olmaktan cezaevinde olduğu anlaşılmıştır.”

Bilgi notuna göre Yağmur’un Akşener aleyhine ifade verdikten sonra cezaevine girdiği anlaşılıyor. Yağmur’un tutuklu olduğunu öğrenen savcılık yeniden ifade almadı. Belki de Yağmur’un PKK’lı olduğu ortaya çıksın istemediler!

PERİNÇEK NEREDEN BİLİYOR?

Akşener soruşturmasındaki tek usulsüzlük gizli tanıktan ibaret değil.

İYİ Parti liderinin Avrupa’ya yaptığı tüm uçak seyahatlerindeki yolcular incelendi. 2014 yılındaki bir uçuşta bir yolcunun FETÖ’den yargılandığı anlaşıldı. Ancak yolcunun da Akşener ile telefon irtibatı yoktu.

Akşener’in, eşinin, oğlunun ve yakın kurmaylarının arayan ve aranan kayıtları geçmişe dönük araştırıldı.

FETÖ üyeliğinden soruşturma açılmış, bir kısmına takipsizlik verilmiş kişilerle, eski tarihlere ait konuşmaları saymazsak, hiçbir kanıt bulunamadı.

Ha, bir de...

Akşener çiftinin İstanbul’a dönerken, Sakarya Sapanca’da eski ülkücülerle çay içmesi örgütsel buluşmaya sokulmak istendi. Bu eski ülkücünün yakını FETÖ şüphelisi olduğuna, Akşener de ağabeyinin arkadaşıyla çay içtiğine göre, al sana örgüt bağı!

Akşener’in gizlilik gerekçesiyle erişemediği bu dosyadaki bilgileri Doğu Perinçek’in temin edip TV’de aktarması size de FETÖ’nün egemen olduğu zamanı hatırlatmıyor mu?

15 TEMMUZ KARDEŞLİĞİ

Akşener soruşturması, siyasi amaçla açıldı ve yedi yıl boyunca açık tutuldu. Soruşturma başlatıldığında Akşener, MHP’de genel başkan adayıydı. Eğer 15 Temmuz olmasa MHP kongreye gidecek, büyük bir ihtimalle Akşener seçilecekti.

AK Parti, sürece müdahale etti.

Erdoğan, MHP’yi Bahçeli’ye; Bahçeli de başkanlığı Erdoğan’a verdi.

Açık şekilde yürütülen bu soruşturmada, 23 Haziran 2018’deki genel seçime bir hafta kala gizlilik kararı alındı.

Uğur Poyraz, “Akşener’in, ailesinin ve İYİ Parti’nin FETÖ ile işbirliği ve dış güçler hikayesiyle kirlenmesi için bu dosya harç olarak kullanıldı” diyor.

Yedi yıldır süren soruşturmanın, Bahçeli’nin komşuluk çağrısı yaptığı, Akşener’in Erdoğan’la telefonlaştığı, İYİ Parti’yle CHP’nin ilişkilerinin bozulduğu bir evrede kapatılması tesadüf mü?

Elbette değil.

Poyraz, bu niyeti görüyor.

Şöyle diyor:

“Aleniyet kazandığı zaman göreceksiniz ki bu dosyada yapılan haksızlık, zulüm, hukuk tanımazlık ve siyasi karabasanlık partimizin Cumhur İttifakı ile yakınlaşması sonucu doğurmaz. Her bir sayfası cerahat akıyor.”

AYNI KISTAS AK PARTİ’YE UYGULANSA... 

Akşener’e uygulanan FETÖ kıstası AK Partili siyasetçilere ve bürokratlara uygulansa, bakanlığa atanacak ve milletvekilliğine gösterilecek kimse bulunamazdı.

Akşener’in eşinin ByLock’u yok.

Çıksaydı süründürürlerdi.

Gel gör ki...

Mevcut Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un kardeşinde ByLock var ve tutuksuz.

Akşener’in oğlu ve gelini FETÖ ile irtibatlı şirketlerde çalışmamış, derneklerde görev almamış.

Olsaydı içeride çürütürlerdi.

Gel gör ki...

Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın damadı, Amerika’da FETÖ’cü vakıfları yönetiyor.

Akşener’in bindiği uçakta, kaldığı otelde ve konuştuğu telefonda FETÖ ile irtibatı kurulamadı.

Kurulsaydı partisini kapatmışlardı.

Gel gör ki...

Eski Tarım ve Orman Bakanı’nın ağabeyi tutuklu, eski İçişleri Bakan Yardımcısı’nın kardeşi firari.

ÖYLE GİZLİ FETÖCÜ Kİ...

Ergenekon Davası’nda adetti; bir yurtseverin örgütle ilişkisini ortaya koyacak kanıt bulunamadığında, “Öyle gizli Ergenekoncu ki, iz bırakmıyor” denirdi.

Taktik, aynı taktik.

Akşener öyle gizli FETÖ’cü ki...

Pensilvanya ile ilişkilendirebilecek FETÖ’cü tanık bulunamadığı için PKK’lıdan yardım alınmış.