Tam da İyi Parti’nin CHP ile arasındaki bütün köprüleri attığı, Ankara ve İstanbul dahil 81 şehirde aday çıkaracağını açıkladığı günlerde “Kör göze parmak” dedirten bir transfer gerçekleşti.

İyi Parti’nin Bursa Milletvekili adayı ve Akşener’in danışmanı İbrahim Alagöz, CHP’ye geçti.

Alagöz’ün rozetini Kılıçdaroğlu taktı.



AKŞENER’İN DANIŞMANI

Alagöz, Bursa’da çok ünlü bir emlakçının oğlu olarak biliniyor. 46 yaşındaki Alagöz, Balkan Göçmenleri Federasyonu’nda etkinlik gösteriyor.

Ailesi DYP kökenli olan Alagöz, kuruluş aşamasında İyi Parti’ye katıldı. Üç yıl Akşener’in danışmanlığını yaptı. 14 Mayıs’ta Bursa 2. Bölge 2. sıradan kontejandan milletvekili adayı gösterildi.

Fakat seçilemedi.

Alagöz’ün iddiasına göre Kılıçdaroğlu, kendisini CHP’ye davet etti.

O da teklifi kabul etti.

Ardından 3 Eylül’de Bursa’da bir düğüne katılan Akşener’in yanına giderek, “Kılıçdaroğlu, bana Nilüfer Belediyesi adaylığını önerdi, kabul ettim” dedi. Akşener de “Hayırlı olsun” diye karşılık verdi.

KILIÇDAROĞLU DAVET ETTİ

Transfer’in içyüzünü öğrenmek için Alagöz’ü aradım.

Alagöz, şu bilgileri verdi:

“Kılıçdaroğlu bizzat aradı ve davet etti. Gittik, göçmen konularını görüştük. Bursa’yı konuştuk. Bir daha davet etti.”

Alagöz, 1 Eylül Cuma günü Kılıçdaroğlu ile ikinci kez görüştüğünü kaydetti.

Alagöz:

“Dedi ki ‘İbrahim bey, sizinle çalışmak isterim.’ Ben de ‘Tabii ki’ dedim. Birkaç gün süre istedim. Genel başkanımla görüştüm. Müsadesini aldım.”

Kılıçdaroğlu, gerçekten Nilüfer Belediye Başkan adaylığı teklif etti mi?

Alagöz’le aramızda şu diyalog geçti:

- Anladığım kadarıyla Nilüfer adaylığınız söz konusu.

Öyle gözüküyor

- Siz de niyetlisiniz.

Nilüfer’de biz evvel ezel CHP’yi destekledik. Aday olmam kadar doğal bir şey yok.

- Siz mi talep ettiniz?

Hayır, bugüne kadar kimseden talepte bulunmadım.

- Kemal Bey’den size geldi bu durumda.

Tabi. Kendisi davet etti zaten.

- “Nilüfer’de sizi değerlendirmek istiyoruz” diye mi?

Genel başkanımla yaptığım görüşme için yorum yapmam.

Bu iddiayı CHP Genel Merkezi’ne de sordum.

CHP’liler adaylık teklif etmediklerini, ancak Alagöz’ün böyle bir talebinin bulunduğunu söylüyor.

CHP’LİLER DE KARŞI

Alagöz transferi İyi Parti’de CHP’ye olan öfkenin katsayısını arttırıyor. İyi Partililer centilmenlikle ve işbirliği ruhuyla bağdaşmadığını ifade ediyor.

Diğer taraftan CHP’nin Bursa milletvekilleri de transfere karşı. Bir milletvekili, “Adayların genel başkan tarafından belirlenmesi doğru değil” diyor. Alagöz’le ilgili itirazını CHP’ye bildirdiğini ifade ediyor.

AKIL TUTULMASI

Aday çıkaracaklarını söylediği günlerde Akşener’in danışmanını transfer etmek hangi aklın ürünüdür?

Bu, İyi Partilileri tahrik etmek değil mi?

Kılıçdaroğlu, hem ittifakı yeniden kurup Bursa’yı AK Parti’den alacaklarını iddia ediyor hem de İyi Partili Alagöz’e rozet takarak, iddiaya göre Nilüfer’i teklif ediyor.

Siz ya İyi Parti ile ittifakı bozmak için bahane arıyorsunuz ya da Bursa’yı ve büyükşehirleri tümden kaybetmek istiyorsunuz. Bu kafayla, geçtim Bursa’yı kazanmayı, Nilüfer’i bile teslim edersiniz.

İyi Parti ayrı aday çıkarırsa CHP dokuz büyükşehir belediyesi ile Bilecik, Kırşehir ve Bolu’yu kaybedebilir. Bu, muhalefet için küçük bir kıyamet sayılır.

O yüzden CHP’liler İyi Parti’yle dağılmak üzere olan ittifakı korumanın olanaklarını yaratmalı. İyi Parti’nin milliyetçi hassasiyetlerini dikkate almakla başlanabilir.

CHP ve İyi Parti, pekala yeni bir müzakere masası kurubilir. Bu masada İyi Parti, aldığı oy oranına denk şekilde yerel yönetimlerde söz sahibi olabilir.

Şöyle düşünün:

CHP, yüzde 22 oyla 2019’da 11’i büyükşehir ve 10’u il olmak 263 belediye alırken, İyi Parti ise yüzde 10 oyla yalnızca 19 ilçe kazandı.

Bu oranın adil olduğunu söylemek mümkün mü?

Değil elbette.

Kaldı ki...

Bir yandan Akşener’in danışmanını ve milletvekili adayını transfer ederken, diğer yandan ittifak müzakeresi yapılamaz.

Bu, masayı bile isteye devirmektir.

Umarım Kılıçdaroğlu, AK Parti’den transfer ettiği Perinaz Mahpeyker Yaman skandalında olduğu gibi yine kötü arkadaş kurbanı olmuyordur.

Yavaş: Her halükarda iddialıyım, kendime güveniyorum


Akşener’in Ankara ve İstanbul da dahil olmak üzere 81 şehirde ayrı aday çıkaracaklarını açıklaması tüm dikkatleri Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na çevirdi.

Dün Yavaş’ı aradım, ne düşündüğümü sordum.

- Akşener’in açıklamaları hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Dört milyon seçmenimiz var, hepsinin oyuna talibiz, o kadar. Başka bir şey söylemek, yorum yapmak istemiyorum. Önümüzdeki günlerde gerekirse açıklama yaparız.

Çünkü adaylığımız henüz kesinleşmiş değil. Biliyorsunuz, CHP Parti Meclisi karar veriyor. Biz “Adayız” diye çalışmalarımıza başladık.

- İttifak sağlanamazsa ne olur?

Ben iddialıyım. Dört buçuk yıldır çalışıyorum. Ankara halkı bu konuda bize onay veriyorsa devam ederiz, vermiyorsa...(Gülüyor) Elle gelen düğün bayram derler ya, bizimki de o. Ama her halükarda iddialıyız.

- CHP neden adaylığınızı açıklamadı?

Açıklar herhalde bugün yarın, bekliyorum. Henüz sayın genel başkanla yan yana gelebildiğimiz bir etkinlik olmadı. Açıklar diye düşünüyorum. Daha önce “Belediye başkanlarımız yoluna ve görevlerine devam edecekler” diye demeci var. Geçenlerde Genel Başkan Yardımcısı Zeynel Emre, “Ankara’da aday arayışımız yok, başarılı bir belediye başkanımız var” diye açıklama yaptı. Ben onun üzerine adaylığımı ilan ettim.

- Sizce ne olur?

Kendime güveniyorum. Çok farklı bir belediyecilik ortaya koyduk. Geçen gün memnuniyet anketi yayınlandı. Ankara’da memnuniyet yüzde 68. Yüzde 26.8 memnun olmayan var. Bu, yaptığımız çalışmaların halk üzerindeki etkisini gösteriyor.

- Akşener’in bu tutumunu nasıl yorumluyorsunuz?

Yorum yapmayacağım.