Son günlerde SÖZCÜ Gazetesi okurlarından çok yoğun şikayet alıyorum. Gerek telefonuma gerekse e-mail’ime gelen yorumlarda Adana’nın kent içindeki bazı noktalarında her gün ölümlü, yaralamalı veya maddi hasarlı kazaların meydana geldiği, yıllardır yaşanan bu sorunlara hiçbir yetkili organın kalıcı çözüm getirmek için parmağını kıpırdatmadığı ifade ediliyor.

Gelen şikayetlere göre tehlike saçan noktaların en başında Kabasakal mezarlığı girişi gösteriliyor. Bir okurum şöyle dertlenmiş.

"Sayın Mehmet Serbes, ben doğma büyüme Adana’da yaşıyorum. Binlerce Adanalı gibi benim de bazı yakınlarım Kabasakal mezarlığında yatıyor. Doğal olarak aile olarak özel günlerde mezarlığa gidip ziyaretimizi gerçekleştiriyor, duamızı okuyup evimize dönüyoruz. 18 Haziren Babalar Günü nedeniyle yine mezarlığa gitmiştik. Çıkışta kara bir tablo ile karşılaştık. Galibe üç araç birbirine girmiş, ortalık savaş alanı gibi, ambulansların sireni sessizliği derinden yırtıyor ve herkes bir telaş içinde. Bizim yapacak bir şeyimiz olmayınca orayı bir süre sonra terk ettik. Ancak duyduğumuza göre o bölgenin trafik lambası olmadığı için yolun her iki yanından geliş ve gidişlerde araçlar çok süratli geçiyor. Zira her iki tarafta da rampadan aşağı iniliyor. Bölgenin yabancısı olan sürücüler ayağını gaz pedalından çekmeden bölgeden geçiyor. Mezarlıktan çıkan araçlarla karşı tarafa direk bağlanan yoldan gelen araçları ve bunlara ek olarak bir de bölgede direksiyon eğitimi veren onlarca sürücü kursunun sürücü adayının kullandığı araçları da eklersek mezarlık girişinin önü tam bir curcuna. Burada derhal bir kavşak yapılmalı ve dört bir yana trafik lambası konulmalı."

Okurumuzun ifade ettiği konuları şöyle bir gözünüzün önüne getirin. Gerçekten de Kabasakal mezarlığı giriş bölgesi özellikle bayram arifesinde ve özel günlerde çok tehlike saçıyor. Gelişte yolun sağ tarafından bulanan çiçekçilerden mezarlıkta yatan yakınları için çiçek almaya duran araçlarımı dersiniz, cenaze taşıyan araçları ve arkasındaki konvoyu mu dersiniz, TAG otoyolundan Karaisalı girişinden çıkıp şehir merkezine gitmek isteyen araçları mı dersiniz, Karaisalı tarafından süratle gelen minibüsleri, belediye otobüslerini, çöp kamyonlarını mı dersiniz, sürücü okullarının direksiyon eğitimi verirken bu güzergahı kullanmasını mı dersiniz, sürücü adaylarının araçlarını trafik kaide ve kurallarına göre kullanamadığını mı dersiniz, mezarlık karşısında park etmiş ve karpuzunu, kavununu, domatesini, lahanasını satmaya çalışan köylüleri mi dersiniz bunlara daha çok eklenecek hareketler var.

Bence Adana Büyükşehir Belediyesi ile UKOME yetkililerinin derhal söz konusu alanda bir inceleme yapması, gerekirse o bölgeye bir kavşak yapılması ve trafik lambası konulması kararını vermesi gerekir.

Tam da mezarlık önünde ölümlü kazaların yaşanması akla bir yığın soru getiriyor.
Ben kent içinde yaşanan her soruna çözüm bulmak için gayret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile Adana Valisi Dr. Süleyman Elban’ın konuya kalıcı bir çözüm getireceğinden ve mezarlık önünde istenmeyen kazaların yaşanmasının önüne geçeceklerinden eminim.