Yazı erken yazılmalı, gazeteye yollanmalı... Sandıklar henüz kapanmadı ancak teslim etme zamanı...

Nitekim bu seçim aynı zamanda ekonominin karanlık kaderi... Baştan söyleyeyim mevcut kadrolarla kimse düzelme, daha iyi günler falan beklemesin...

Böyleyse Türk halkının seçimi, buyursun tebrik etsin kendisini... Bugüne kadar gördüklerinizi
unutun... Yepyeni bir deneyim bekliyor hepimizi...

YSK, kaç yabancı oy kullandı?


Yüksek Seçim Kurulu’na sorsam “Son beş yılda vatandaşlık verilen ve oy kullanan yabancı sayısı kaç?” diye... Cevap veremez. İnfial çıkar.

Öyle korkuyorlar ki, İstatistik Kurumu her yıl temmuz ayında yayınladığı Uluslararası Göç İstatistikleri’ni 2019’dan bu yana, üç yıldır yayınlayamıyor.



★★★

2016 yılından bu yana geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı resmi olarak 3 milyon 700 bin kişi olarak açıklanıyor. Doğum hızı ortalaması 5.3 ve yeni gelenlerin olduğu bilinirken nasıl oluyor da yedi seneden beri açıklanan rakam artmıyor, aynı kalıyor?

Türkiye’de “sığınmacı” olarak tanımlanan sayı 10 milyon kişiyi aştı. Tam rakamı kimse bilmiyor. Nitekim akın akın insanlar geliyor. Suriye’nin kuzeyinde de 3 milyon kişiyi beslediğimizi hesaba katarak, kendi vatandaşını zor bakan bir ülkenin 13 milyon kişiye ümmet diyerek vergilerimiz harcaması tam bir felaket...

★★★

Esas 2017 yılında Anadolu Ajansı İngilizce servisi Türkiye’de yaşayan Afrikalı sayısının 1.6 milyon olarak açıklamıştı. Tam 6 yıl önce...

Şimdi kim bilir kaç kişiler Türkiye’de? Ya Afgan ve Pakistanlılar? Var mı bir veri elimizde?

★★★

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Dağdaki terörist sayısı 77’ye düştü” dedi. Sadece 77 terörist için bunca para harcanıyorsa...

Gelen 10 milyon kişiden 100 bin kişinin yani sadece yüzde 1’inin ayrılık kendi özerk bölgelerini kurmaya çalıştıklarını düşünsenize... Üstelik bu adamların çoğu daha önce savaş görmüş cihatçı!

Geçmiş olsun Türkiye... Yaptın seçimi şimdi otur seyreyle...

Aynen kanka, devam...


Hadi ununu elemiş eleğini asmış gençlere laf geçirmeyi kendine iş edinmiş dayı olursun anlarım da... Gençler arasında neden kendi geleceklerini karartmaya çalışan milyonlar var?

Tablo ortada... İnternet elinin altında... Bir oku, bir dinle, bir seyret bakalım neler oluyor? İş nereye gidiyor?



★★★

Türkiye’de 18-24 yaş arası gençlerin yüzde 60’ı eğitimde değil... Bu rakamın sadece yüzde 28’i istihdamda... Gerisi? Boş boş oturuyorlar ortamlarda...

Yüksek öğretim mezunu işsizlerin yüzde 50’si en az 12 aydan bu yana işsiz... Diğer deyişle her iki üniversite mezunundan birisi işsiz! Üniversiteler de üniversite olsa bari...

★★★

Araştırmada 3-5 yaş arası erken çocukluk eğitimine katılımda yüzde 83 olan OECD ortalamasına karşılık Türkiye, yüzde 41 ile 37 üye ülke arasında sonuncu... Kreşler kaç para bunu hesaplayanlar biliyor mu?

Eğitim çok pahalı bir iş... Giderlerin çoğunu devlet üstlenmeli... Alıyor cayır cayır vergisini... Oysa yüksek öğretim öncesi eğitim kademelerinde, ailelerin üstlendiği eğitim harcamaları, OECD ortalamasının iki katından fazla...

★★★

Öğrenci başına harcamada OECD ortalaması 11 bin 990 dolar iken, Türkiye’de 5 bin 743 dolar... Onunda kallavi miktarı şişirilmiş faturalar... Gerçeğini bilme için sızlar...

Türkiye’de mesleğe yeni başlayan bir öğretmen mesleğinde en yüksek kıdeme ulaştığında ilk maaşından sadece yüzde 10 daha fazla maaş alırken, OECD ortalamasında bu fark yüzde 64-67 arasında...

Bütçede öğrencilere yönelik harcamalarda sosyal devlet sorumluluğundan uzak, yükü ailelerin üstüne yıkan, öğrencilere bir öğün ücretsiz gıda yardımını mecliste reddeden iktidar gençlerin sempatisini kazanıp bu ülkede birinci parti olarak çıktıysa aynen devam kanka...