Neyi eksik buldunuz? Neyi uydurma buldunuz? Neyi tutarsız buldunuz? Neyi laf olsun-torba dolsun buldunuz? Elle tutulur eleştiri isterim.

Siz de isteyin.

Ciddi eleştiri getirmek yerine burun kıvıranları, küçümseyenleri, tepeden bakanları, çürütmecilik yapan kalemleri ciddiye almam.

Siz de almayın.

Millet İttifakı, ortaya bir program, bir strateji, bir fikirler bütünü koydu.

Samimi çalışmışlar.

Bir bakıma “Türkiye’nin dert haritasını” çıkartmışlar. Böylelikle; “Tek ortak tarafları var, Erdoğan düşmanlığı... Tek yapmak istedikleri Erdoğan’ı indirmek...” suçlamasına da tokat gibi bir cevap hazırlamışlar.

★★★

Evet birinci adım:

Erdoğan’ı indirmek.

Ama ikinci adım var.

İkinci adım:

Ülkeyi batıştan kurtarmak.

Yaklaşık 240 sayfalık 2300 hedefli metni dikkatlice ve peşin hükümsüz okuyun. Göreceksiniz: “Neyi kötü yaptık da bugün kendimizi bu büyük sıkıntıların ortasında bulduk? Ve hangi doğru, bilimsel, çağdaş, ileri adımları atmadık da daha iyiye gidemedik?” sorularının cevabını, 2300 hedefli dert haritasının içinde çok açık, net, anlaşılır yazmışlar.

Üçüncü adım da var.

Üçüncü adım:

Halk koyun değil.

Türkiye toplumunu her kötülüğü hak eden “tek sesli koyunlar toplumu” olmaktan çıkartıp, her iyiliği annesinin ak sütü sayan “çok sesli topluma” dönüştürmenin yol haritasını çıkartmışlar. Bunu tepeden inme zorlamalarla değil üretim içinde halkla birlikte yapacakları sözünü vermekteler.

Diktatör tavırlı.

Ben merkezci.

Emir yağdırıcı.

Padişah havalı.

Değiller.

★★★

Çürüme nerede?

Derecesi nedir?

Çürümüş bir yapıdan kaç yılda sapa sağlam bir temele dönülecek?

Cevap aramışlar.

Adalet hançerlendi.

Savcılar ve yargıçlar iktidarın emir eri ve giyotini haline getirildi. Bugün ülkemizde Anayasa Mahkemesi’nin başkanı değişse de halk iktidarın adamı geldi diye bakıyor, değişmeyip aynı kişi kalsa da halk yine iktidarın adamı yerinde oturuyor diye anlıyor.

Önce adalet gelecek.

Demokrasiye kıyıldı.

Demokrasi onarılacak.

Güçlü demokrasi, istikrarlı, ön görülebilir, kriz büyütmeyen güçlü ekonomiyi getirecek. Güçlü demokrasilerde, rüşvet, soygun, kişi zengin etme, rantçı peydahlama, ağır vergi yükü, hayasız sömürü, tepeden inmecilik, ihale ile devlet kaynaklarını bildik tanıdığa aktarma kalkacağı için devlet ile halk birlikte çalışmaya başlayacak.

★★★

Programın kaldıracı var.

Temel kaldıraç seçimler.

Sandıktan iktidar çıkarmak.

Halk yeter ki inansın.

Çözümler sıralamışlar.

Bugün yaşanan sıkıntının kaynağı adam kayırma dost-akrabayı devlete yerleştirme ve ahlaksızca soygun ile büyüme stratejisinde savrukluk, akıl dışılık, sorumsuzluk, verimsizliğe saplanma oldu. Yeni bir iktidar torpili kaldırıp yerine yeteneği (alın teri bilgi-çağdaş çözümler-yüksek ahlak-en iyi işi en iyi kadrolara vermeyi) koyarsa iyi bir başlangıç yapar. Son 20 yılda büyümek için inşaata ağırlık verildi. İnşaat yolsuzluk doğurdu. Kaynaklar, yandaş holdinglere akıtıldı. Böylece iktidar partisinin parti finansmanı da yolsuzluklardan beslendi. Büyüme kalitesiz, verimsiz, çarpık ve eşitsiz oldu. Ahlaksız, her tür yolsuzluğa teşne arsız ve yüzsüz, din istismarcısı bir zenginler sınıfı doğdu. Türkiye dünyadaki yarışın gerisinde kaldı. Enflasyon yakıcı, yıkıcı ve işsizlik korkunç arttı. Bilim öne geçmedi. Akıl rehber olmadı. Eğitim kalitesi düştü. İnsan kaynağı çürüdü.

★★★

Ciddi sözler veriliyor.

Yolsuzluk bitecek,

Yoksulluk bitecek.

Yasaklar kalkacak.

Yozlaşma bitecek.

Yalan sıfırlanacak.

Torpil bitecek.

Yetenek gelecek.

Alın teri öne geçecek.

Temiz toplum doğacak.

Türkiye narko ülke oldu.

Mafyalar temizlenecek.

Türkiye yetenek inşasına başlayacak. Sanayi için, tarım için, hizmetler için, köyler, kentler için yeni modeller geliştirilecek. Çiftçi toprağını terk etmek zorunda kalmayacak, kentli kentinde yaşamaktan bezmeyecek, iyi eğitimli, yetenekli insanlar Türkiye’yi terk etmeyecek.

6 benzemez parti.

Bir yıl toplandılar.

Dürüstçe çalıştılar.

Uygarca tartıştılar.

Benzemez yanlarını insanlığın ulaştığı ileri demokratik değerler rendesi ile rendelediler ve ortak bir noktada buluştular. Yukarda siz okurlara kendimce özetlemeye çalıştığım bu “2300 hedefli ve 3 adımlı manifestoyu” halk okusun, anlasın diye yayınladılar.

Bir adım daha var.

Dördüncü adım:

Düzeltirse yine o düzeltir değil düzeltirse halkın demokrasiden yana karar alacağı sandıktan çıkacak iktidar düzeltir.

Sürecin adı bulundu:

Bay Bay Kemal.

Dedi.

Güle Güle Tayyip!

Cevabını aldı.

Gidiyor gitmekte olan!

Geliyor gelmekte olan!