Sinyalizasyon sistemi iki trene de “yol açık” ışığı vermişti.  Yük treni ile yolcu treni aynı raylara girdi, kafa kafaya çarpıştı. 43 kişi hayatını yitirdi. Yunanistan ulaştırma Bakanı, “Hayatlarını yitirenlerin anısını onurlandırmak için yapabileceğim tek şey istifa etmek” dedi

Hemen istifa etti.

Şu vurguyu yaptı:

“Yunan devletinin uzun süredir devam eden başarısızlıklarının sorumluluğunu ben üstleniyorum” cümlesini kurdu. Yunanlı Bakan, bu davranışı göstererek Türk halkının gönlünde saygı uyandırdı. Yunanlı Bakan’ın gösterdiği; “görevini eksiksiz yapmayı şerefi saymak duygusunun milyonda biri” bile Türkiye’de gerçekleşmedi.

Niçin bu pişkinlik?

Yıkıldı Maraş.

Yıkıldı Hatay.

Çöktü enkaza döndü Adıyaman, Malatya, Diyarbakır, Urfa, Kilis, Antep, Osmaniye Adana ve 48 saat boyunca devlet, yıkımın altında hayata tutunmaya çalışanların acil yardımına koşamadı.

Şafak söktü.

Çok soğuktu.

Türkiye, “vatandaşını deprem yıkıntısı altında soğukta dondurarak öldüren ülke olarak” tarihe geçti. Bizim Cumhurbaşkanı, “hayatlarını yitirenlerin anısını onurlandırmak ve sağ kalan yakınlarının acısını paylaştığımı bildirmek için yapabileceğim tek şey istifa etmek” diyemedi. Bu yüzden olmalı; Yunanlı Bakan’ın istifa etmesi Türk halkının gönlünde saygı uyandırdı.

★★★

Yıkım altında canlar.

İmdat bekliyordu.

Kışlada asker vardı.

Sevkiyat yoktu.

AFAD’ ın adı vardı.

Kendisi yoktu.

Kızılay’ın namı vardı.

Kendisi yoktu.

Devletin gücü vardı.

Kendisi yoktu.

10 şehir yıkılmıştı.

Yıkımı yöneten yoktu.

Vinç vardı.

Operatör yoktu.

Tüplü soba vardı.

Ulaştıran yoktu.

Çadır vardı.

Kuran yoktu.

Battaniye vardı.

Örten yoktu.

Sıcak yemek vardı.

Getiren yoktu.

Çocuk maması vardı.

Sunan yoktu.

Ekmek vardı.

Dağıtan yoktu.

Matkap vardı.

Jeneratörü yoktu.

Özetle Türkiye’nin her imkanı vardı. Deprem yıkıntısı altında kalanlara ve onların yıkıntıdan sağ çıkmış yakınlarına yurdun dört bir yanından ve dünyadan yardım sel olmuştu fakat Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bu yardım selini ve dayanışma duygusunu bile yönetemedi. 10 yıkılmış kentte 13 milyon insan; “nerede devlet, nerede Cumhurbaşkanı, nerede bakanlar, nerede valiler, nerede belediye başkanları, nerede kepçe, nerede vinç, nerede çadır, nerede bir tas sıcak çorba... “ feryadını bağırmadı, içine attı.

★★★

Cumhurbaşkanı 4 gün sonra gittiği deprem bölgesinde; “kader planında var” diyerek suçu Allah’ın üzerine attı. Yetim kalmış çocuklara para dağıttı. 1 yıl içinde sağlam zeminlerde 468.000  aileye üç-dört katlı evler yapıp teslim etme sözü verip, 5 yıl daha iktidarda kalmak için  oy istedi. Oysa 20 yılda 10 kentin bağıra bağıra gelmekte olan depreme hazırlıklı olması gerekirdi ki, 45 bin can kaybı olmasın. 10 kent ve 13 milyon insan depreme hazırlıksız yakalandı. Sorumluluk duyup da istifa eden bir tek yerli örnek çıkmadı. Yunanistan’da tren kazası oldu, 43 kişi hayatını yitirdi.

Yunanlı Bakan!

Suçu İsa’ya atmadı.

“Sorumluyum” dedi.

İstifa etti.

Türk halkı, “niçin benden böyle bir bakan çıkmadı...” diye hayıflandı. Yunanlı Bakan, Türk halkının gönlünde saygı uyandırdı.

Neler gördük... Neler yaşadık... Neler duyduk... UNUTMA!


Kızılay’da holding maaşları!


AKP iktidarından önce Kızılay’ın 1 genel müdürü, 3 genel müdür yardımcısı, 11 yöneticisi vardı. Kızılay’ın bugün 13 şirketi olan holding modeli ile yönetildiği açıklandı. Bugün 82 yönetici var ve aylık 25 milyon TL maaş, ikramiye, prim alıyorlar. Yani her bir yönetici ayda yaklaşık 300.000 TL maaş gelirinin sahibi olarak yaşıyor. Bu bilgiyi Kızılay’ın eski başkanı Tekin Küçükali 3 gün önce açıklamıştı. Bu açıklamaya; Kızılay’ın mevcut yönetiminden “o bilgi yanlıştır, doğrusu budur” diyen bir açıklama gelmedi. Kızılay’ın holdingleşme modelinde bağlı 13 şirketi var. Bu şirketlerden birinin sadece 6 çalışanı ve 6 müdürü olduğu da iddia edildi ve bu iddia TV ekranlarından dile getirildi. Yani öyle değerli bir şirket ki, her 1 çalışana 1 müdür düşüyor. Kızılay’ın müdürleri, yardımcıları, yöneticilerinin tamamı iktidar partisi AKP’nin eski milletvekilleri, milletvekili adayları, belediye başkanlığı yapmış olanlardan, partinin hısım ve akrabalarından oluşuyor.