Söz yürekten çıkıyorsa, yüreğe kadar gider.

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun her sözü yüreğinden çıkıyor ve ıstırap çeken vatandaşların yüreğinin derinliklerine gidiyor.

Deprem bölgesini en çok ziyaret eden lider olan Kılıçdaroğlu’nun:

“Depremde evleri yıkılanlara, yaptıracağımız yeni evleri 5 kuruş almadan vereceğim” sözleri, acılar içindeki depremzedelere büyük teselli oldu, yaşam umudu verdi.

Evleri yıkılan depremzedelere yeni konutları ücretsiz verilecek.

Bu ekonomik olarak çok zor bir iştir ama ben Kılıçdaroğlu’nu “Sözünün eri” bir siyasetçi olarak tanırım. Hesap adamıdır ve yapamayacağı işler için söz vermez.

Afet mağdurlarına “5 kuruş almadan konut verilmesi” sosyal devlet ilkesinin bir gereğidir ve doğru olan budur.

★★★

Gerçi, başa güreşen diğer Cumhurbaşkanı adayı AKP Genel Başkanı Erdoğan da depremzedelere yeni konutlar vaat etti ama “Yüzde 40’ını siz ödeyeceksiniz” dedi.

Bu durumda depremzedeler uzun yıllar sürecek bir borç yükü altına girecek.

İşini, malını-mülkünü, her şeyini kaybeden, ömür boyunca yaptıkları birikimleri yok olan insanların bunu ödeyebilmesi mümkün mü?

Depremdeki zayiatın korkunç boyutlara ulaşmasında devletin sorumluluğu büyüktür ve bu zararı karşılamak zorundadır.

Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’ın partisi 21 yıldır ülkeyi yönetiyor.

Erdoğan da partisi de ülkeyi böylesine büyük bir depreme hazırlamak için ne yaptı?

★★★

Deprem uzmanı yerbilimci Prof. Dr. Celal Şengör, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın depreme hazırlık için ne yaptığı sorusuna:

“Neredeyse hiçbir şey yapmadı...” diye cevap verdi ve şöyle devam etti:

“1999’da Türkiye’de meydana gelen depremde resmi olarak ‘18 bin ölü’ vardı ama aslında 30 binden fazlaydı.

Peki, Erdoğan ülkeyi böylesine büyük depremlere daha iyi hazırlamak için ne yaptı?

Her ne kadar 2003-2014 yılları arasında Başbakan ve o tarihten sonra Cumhurbaşkanı olsa da pek bir şey yaptığı söylenemez. Gerçi evlerin gelecekteki depreme dayanıklı inşa edilmesini sağlamak için yıllarca yasa taslakları hazırlattı. Ancak yasalar nihayet yürürlüğe girdiğinde, bunlara uyulmasını sağlamak için neredeyse hiçbir şey yapmadı.”

Sonuç meydanda...

★★★

Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, iktidarın yapmadıklarını yapacağını vaat ediyor.

Söylenen söz atılmış oktur, dönmez, geri alınmaz.

Kılıçdaroğlu sadece ücretsiz konut sözü vermekle kalmadı, deprem bölgesindeki diğer bütün sorunlar için de bir yasa hazırlatarak çözümler getirmeyi vaat etti.

Tabii ki bunları yapabilmesi için seçimi kazanması gerekiyor.

Türkiye’nin umudu budur ve biz de verilen sözlerin halk adına takipçisi olacağız.

Fırıldaklar ve av köpekleri!


Eski yıllarda çok ilginç politikacılarımız vardı.

Ağzı iyi laf yapan, eğitimli, bilgili, kaliteli insanlardı...

Bunlar zaman zaman öyle sözlerdi ki bir atasözü gibi literatüre geçerdi...

Yaşadığımız son günlerdeki olaylar sırasında, rahmetli 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in söylediği ileri sürülen bir söz ağızdan ağıza dolaştı. Derin anlamlarla yüklü olan söz şuydu:

“Rüzgarsız havada dönen fırıldağın mutlaka bir üfleyeni vardır!”

Taşı gediğine oturtup, perde arkasında dönen dolapları ifade eden güzel bir sözdür bu...

Politik hayatının her anı muhalefet liderliğiyle geçen rahmetli Osman Bölükbaşı bir konuşma üstadıydı. Herhangi bir alanda, ne zaman bir ihanet ya da döneklik olayıyla karşılaşsam, Bölükbaşı’nın şu ilginç sözlerini hatırlarım:

“Dün sövdüklerini bugün övenler, dün övdüklerine bugün sövenler göstermiştir ki, kapıdaki köpekler her avcı ile ava çıkarlar!”

GÜNÜN SÖZÜ

Deprem ve ölüm korkusunu yenersek daha mutlu yaşarız!