İYİ Parti 3. Olağan Kurultayına, Genel Başkan Meral Akşener’in daha çok parti içine dönük sert sözleri damga vurdu. Parti içi meselelerin çok sert bir dille kurultayda gündeme getirilmesini deneyimli siyasetçilerden yadırgayanlar oldu. Unutmayalım, seçim döneminde Akşener de ağır iftiralara, hakaretlere uğradı. Bundan böyle partisinin kendi yolunda, kendi politikalarını uygulayacağını Akşener net bir biçimde ortaya koydu.

Seçim öncesi nasıl CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu montaj videolarla, sahte afişlerle bölücü terör örgütünün mensubu gibi gösterildiyse,  İYİ parti Genel Başkanı Meral Akşener’i de FETÖ’cü gibi gösterdiler. İnandılar mı? Evet, inananlar oldu. İYİ Parti Kırıkkale İl Başkanı Av.Yavuz Kuzucu, “Beklediğimiz oyu alamadıysak bunun nedeni partimizin terör örgütünü desteklediğine ilişkin gerçek dışı iddialar oldu. Ne kadar anlatsak da, bunda yeteri kadar başarılı olamadık. O yüzden de beklediğimiz oyu alamadık” diyor.

İÇLERİNDEKİ DÜŞMANLAR

Akşener konuşurken “İçlerindeki düşmanlardan” söz ediyor ve bunların kahrolmasını diliyor, “Milletvekili oluyor, tatmin olmuyor. Genel İdare Kurulu Üyesi olmak istiyor. Bu da yetmiyor, Genel Başkan Yardımcısı olmak istiyor” diye tepkisini ortaya koyuyor. Hele, içinde genel idare kurulu üyesi, genel başkan yardımcısı olmak isteyenlerin isimlerinin bulunduğu kağıtları koyduğu torbayı gösterip, “Kura mı çekelim?” diye sert sözleri partililere önemli bir mesajdı.

Geçmiş dönemle de hesaplaşıyor. 2018’de seçime katılabilmeleri için CHP’den 15 milletvekili almalarının pişmanlığını dile getiriyor.  Tabi bu sözler, CHP ile işbirliği yaptığı için “Pişmanlık” olarak anlaşılsa da, aslında orada vurgulanmak istenen, o dönemde daha etkili bir mücadele verilmesi gerektiğini belirtiyordu. Bu konuyu Genel Başkan Başdanışmanı Buğra Kavuncu’ya sorduğumda şunları söyledi:

“CHP 15 milletvekili vermemiş olsaydı, daha çok kavga ve mücadele edecek, seçime sokulmadığımız için belki Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önünde toplanacak, farklı bir mücadele sergileyecektik. Genel Başkan, bu sözleriyle CHP’ye değil, partimize dönük bir eleştiriyi dile getirdi.  Seçimlere, birilerine güvenerek değil, kendimize güvenerek, azimle hazırlanmalıyız. Bir seçim birlikteliği olacaksa her parti iddiasını ortaya koymak zorunda. İYİ Parti, bundan böyle kendisini daha net ifade edecektir.”

“ŞIMARIKLIK BİTTİ”

Meral Hanım, “Akla hayale gelmeyecek iftiralara uğradıklarını” anlatırken, seçim döneminde ortaya atılan iddialardan, para -puldan söz etti. Demek ki parti içinde bunlar dillendiriliyor ki, Genel Başkan bunları açıklıyor. Bazı söylentiler parti içinde duyulmuş olacak ki partililer ayağa kalkıp Genel Başkanı dakikalarca alkışlıyor.

Bundan sonra İYİ Parti ne yapacak? Kendilerini ittifak olsun ya da olmasın daha net ifade edecekler. Parti yönetimine yapılan eleştiriler konusunda da Akşener’in sert uyarıları oldu. Anlaşılıyor ki bundan böyle parti yönetimine dönük eleştirilerde bulunanlar bunun sonuçlarına da katlanacak. Yani “Şımarıklık dönemi” ni Akşener bundan böyle kapatıyor, partilileri de bu konuda uyarıyor.

iYi PARTi TEKLiF BEKLEYECEK

Seçim öncesi 6 siyasi partinin oluşturduğu “Millet İttifakı” vardı. Seçimin sonuçlanmasıyla da bu ittifak bitti. Ancak, yeniden canlandırılması mümkün mü? Evet mümkün. Bunu şimdiden açıklamaya da gerek yok. Her siyasi parti kuşkusuz seçime hazırlanacak. İttifak gerekiyorsa oturup konuşacaklar. Mevcut seçim sistemi ittifakları da zorunlu kılıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın, HDP desteğiyle kazanıldığı söylenirken, İYİ Parti’den söz edilmemesi İYİ Parti de rahatsızlık yaratmıştı.  Akşener de bunu dile getirdi. Yerel seçimlerde işbirliği önerisini Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na götürmüştü.

İYİ Parti neredeyse kurulduğu günden bu yana CHP ile işbirliği yapıyor. Yaklaşan yerel seçimlerde,  ittifak önerisini Akşener değil,  Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapması beklenecek. Partinin önceki yerel seçime göre elinin daha güçlü olduğu da değerlendiriliyor.

SÖZÜ, GİDENLERE DEĞİL

Akşener’in  hesap soracağını belirttiği isimler var. Hesap sorulacakların İYİ Partiden ayrılanlar değil, halen parti içinde olanlara dönük olduğunu öğrendim. Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı, “Genel Başkana karşı parti içerisinden haksız eleştiriler yapıldı. Parti içi disipline de önem verilmesi gerekiyor. Partinin kurumsal kimliğine, Genel Başkanına karşı daha dikkatli bir dil kullanılması gerekiyor. Parti içi demokrasi, kimseye hakaret etme hakkı vermez” dedi. Partiye kuruluş döneminden itibaren büyük katkıları olan Cihan Paçacı’nın dün yapılan kurultayda listeye alınmaması da yadırgandı.

Delegeden en yüksek oy alanlardan Prof. Dr. Taner Demirer’inde Genel Başkan Yardımcısı olması bekleniyor.

“CHP’den 15 milletvekili alınmasından duyulan pişmanlık”, ittifak konusuna soğuk bakılması gibi konular, “İYİ Parti, Cumhur İttifakına mı yaklaşıyor?” yorumlarına da neden oldu. Bunu Genel Başkan Başdanışmanı Buğra Kavuncu’ya sordum. Şunları söyledi:

“Bizim izlediğimiz politika belli. Parlamenter sisteme geçilmesini istiyoruz. Tek adam sistemine karşıyız. İktidarın bir çok politikasına karşıyız. İtiraz ettiğimiz her şey AKP’de olduğuna göre, birlikte olmamız mümkün değil.”

DAHA SERT BİR AKŞENER

İYİ Parti Kurultayı 24-25 Haziran olarak planlanmıştı. Ancak, tüzük değişikliği Eylül ayına bırakıldı. O yüzden kurultay bir günde tamamlanmış oldu. CHP’de ise tüzük değişikliği olağan kurultay toplantısında yapılacak.

Seçimlerden bu yana sessiz kalan, gelişmeleri yakından izleyen, dinleyen İYİ Parti Genel Başkanı, bundan sonra izleyeceği politikayı da bir yerde açıklamış oldu. Kurultayda, delegelerinden tam destek alan ve güçlenerek çıkan Akşener, bundan böyle daha farklı bir politika izleyecek.

Daha sert, yeri geldiğinde masaya vuracak, disiplin kurullarını çalıştıracak olan Meral Akşener’in yeni yönetimi anne şefkati olduğu kadar, aynı zamanda  “Demir yumruk” olacağını da belirtmiş olalım.