Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında tazminat davaları eksik olmuyor. Kılıçdaroğlu’nun aleyhine açılan tazminat davaları da alabildiğine yüksek talepli oluyor. O kararlarla ilgili ilginç bir ayrıntıyı anlatacağım.

Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik de dava ile ilgili bazı paylaşımlarda bulundu ve kendisini sanık sandalyesinde buldu. İddia konusu ise Çelik’in Cumhurbaşkanına hakaret ettiğiydi.

MAHKEME ‘BERAAT’DEDİ

Dava dosyasına göre Celal Çelik sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Diktatör gittiğinde yargı esareti de sonlanır”, “Biz bu davalarda şunu söyledik: 1-Genel başkanın dava konusu yapılan konuşmasındaki olguların tamamı doğrudur. 2- Kral Çıplak. 3- RTE oğluna ‘Paraları Sıfırla’ demiştir. 4- Yolsuzluk iddiaları tamamıyla doğrudur. 5- MAN Adası belgeleri gerçektir.’ İddia ve eleştirisinin somut dayanakları vardır. Bu nedenlerden ötürü yasanın tarafımıza tanıdığı ‘ispat hakkı’ çerçevesinde iddialarımızı ispatlayacağız” diyor.

Bu paylaşımların Cumhurbaşkanı’nın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici olduğu ve Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunu işlediği öne sürüldü. Çelik hakkında 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle geçen yılın Nisan ayında dava açılmıştı.

‘AYNI ŞEYLERİ YİNE SÖYLERİM’

Ankara 68. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün yapılan duruşmada, Avukat Celal Çelik’e son sözleri soruldu. Suçlamaları kabul etmediğini belirtti ve şunları söyledi:

“Savcı, soyut delillerle cezalandırılmamı talep etmiştir. Eleştirilerimde geçen ‘Erdoğan yargısı gerçekliliği böylelikle tekrar tekrar ispatlanmıştır. Ben hiçbir zaman gerçek dışı bir paylaşım yapmış değilim. Sayın Erdoğan’ın 17-25 Aralık süreçlerinde kamuoyuna yansıyan şekilde oğluna ‘paraları yolla’ dediği gerçekliktir, bu kapsamda hakkımda iddianame düzenlenmesi, ceza istenmesi gülünçtür. Hakkımda ceza verilme olasılığı bulunmadığını düşünmekteyim, yaptığım paylaşımlarımın altına tekrar tekrar imzamı atıyorum, suç işlemedim, ceza verilmesi olasılığında hiçbir şekilde ‘Hükmün açıklanmasının geri bırakılması’ (HAGB) uygulanmamasını talep ediyorum.”

HAKİMLERİ DEĞİŞTİRDİLER 

Para aklama iddiasına konu olan Man Adası belgeleriyle ilgili olarak 4 ayrı mahkemenin verdiği toplam 5 kararda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaklaşık 1,5 milyon lira tazminat ödemeye mahkum edildi.

Yerel mahkemelerin verdiği kararlar istinafta bozuldu. Bu süreçte, kararda imzası bulunan 4 mahkemenin hakimi de, talepleri olmamasına rağmen bulundukları görevden alındı. Yerlerine yeni atama yapıldı. İşte, İstinaftan bozma kararları gelince, Kılıçdaroğlu davasına bakan mahkemelere atanan hakimler, verilen ilk karardaki gibi Kılıçdaroğlu’nu tazminata çarptırdı. Şimdi, bu dosyalar hukuk genel kuruluna gidecek.

SINIRDA YAKALANDI

Kılıçdaroğlu’nu yüksek miktarlı tazminat cezasına çarptıran hakimlerden birisinin durumu son derece ilginç. Neden mi? 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün sonra, 8 hakim ve savcı Yunanistan’a kaçarken sınırda yakalandı.

Bu hakim de açığa alındı, tutuklandı. Kısa bir süre sonra mesleğe iade edildi. “Peki, hangi dava dosyasının bulunduğu mahkemeye atandı” diye merak etmişsinizdir. Evet, Kılıçdaroğlu’na tazminat davası açılan mahkemeye atanmıştı. 4 mahkemeden birisi iki, diğerleri de birer dosya ile ilgili karar verdi. Kılıçdaroğlu’ndan istenen para faiziyle sanırım 2 milyon lirayı bulacak.

Avukat Celal Çelik son derece rahat. “Biz davayı kaybetmeyiz. İç hukuk yollarını kullanacağız. Sonuç alamazsak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dosyaları taşıyacağız ve haklılığımız da ortaya çıkacak” diyor.

İyilik ve vefanın kazandığı Moris Şinasi davası


Manisa’da doğdu. Çocukluğu yoksulluk içinde geçti. 14 yaşında difteri (kuşpalazı) hastalığına yakalandı. Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın, annesi Hafsa Sultan adına yaptırdığı ücretsiz hizmet veren Sultan Camii Darüşşifasında, Dr. Şinasi Bey tarafından tedavi edildi, sağlığına kavuştu.

ABD’ye göç etti. Kendisini iyileştiren doktoru unutmadı ve O’nun adını aldı. Moris Şinasi, doğduğu topraklara vefa borcunu ödemek için hazırladığı vasiyetname ile ölümünden sonra eşi tarafından 1933 yılında Manisa’da Moris Şinasi Milletlerarası Çocuk Hastalıkları Hastanesi yaptırıldı.

Hakkında özel kanun çıkarılan, Manisalılara, çevre illerden gelenlere ve özellikle çocuklara 85 yıl hizmet veren hastane kapatıldı. Binasının kültür varlığı olarak tescili için hemşerileri Onursal Yargıtay Üyesi Ali Suat Ertosun, kız kardeşi Süheyla Ertosun, arkadaşları Dr. Ali İsmet Nardal ve Hasan Kabadağ tarafından yapılan başvuru, zımmen reddedildi.

İzmir 2 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu işleminin iptali için açtıkları dava, Manisa 1. İdare Mahkemesi tarafından kabul edildi ve ret kararını iptal etti. Böylece taşınmazın kültür varlığı olarak tesciline karar verdi.

Bu kararla iyilik ve vefa bir kez daha kazandı...