Siyaset hareketli. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 5 oy alan ATA İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan’ın, ikinci turda kendisine destek vermesini istemek için ittifakta yer alan Zafer Partisi’ni ziyaret etmiş, Genel Başkan Ümit Özdağ’la 1.5 saat görüşmüştü.

Kılıçdaroğlu, Anayasa’nın değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek ilk 4 maddesinin, Türklükle ilgili 66. Madde’nin değiştirilmesinin asla söz konusu olmadığını belirtti. Bütün terör örgütleriyle kesintisiz bir mücadelenin devam edeceğini anlattı. Sığınmacıların insani koşullarla ülkelerine gönderileceğini, bunun için ilgili ülkelerle temasların başlaması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, Özdağ’ın, “Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde ekonomik enkazın nasıl kaldırılacağı” başta olmak üzere sorularını da cevaplandırdı. İki tarafta görüşmeden memnun ayrıldı. Ama bu arada ilginç gelişmeler oluyordu.

PEKİ OĞAN NE YAPIYORDU?

Sinan Oğan ile Ümit Özdağ sabah kahvaltısını birlikte yapmıştı. Oğan, İstanbul’a gideceğinden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşeceğinden, bir gün önce bir bakanın kendisine yaptığı öneriden hiç söz etmedi. Ne zamana kadar? Cumhurbaşkanı’nın bulunduğu saraya gidene kadar.

Oğan, Ümit Özdağ’ı telefonla arayıp Cumhurbaşkanı’nın kendisiyle görüşmek istediğini bildirdiğinde, Özdağ “Görüşebilirsiniz” dedi. Kahvaltıda, Oğan’ın bakanla yaptığı görüşmeden hiç söz etmemesi, sanki tesadüfen İstanbul’a gitmiş, Cumhurbaşkanı orada bulunduğu saatte aramış gibi bir hava doğurdu. Oğan, Cumhurbaşkanı’yla yaptığı görüşmeden sonra dün Özdağ’la bir araya geldi. Cumhurbaşkanı’nın kendilerini desteklemesini istediğini, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un bugün-yarın Özdağ’ı ve kendisini ziyaret edeceğini belirtti.

YOLLARIMIZ AYRILABİLİR

Ümit Özdağ, partisinin genel idare kurulu toplantısında, Sinan Oğan’la yollarının ayrılabileceğini, ancak iletişimin devam edeceğini belirtti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bazı kişilerin devreye girmesiyle “zorlamayla görüştüğünü”, kazanacak bir durum görmediği için Kılıçdaroğlu’nu desteklemeyeceklerini anlattı. Kılıçdaroğlu, desteklemeleri karşılığında herhangi bir vaatte de bulunmadı.

VATANLA MAKAM

ATA İttifakı bileşenlerinden Adalet Partisi’nin Genel Başkanı Prof. Dr. Vecdet Öz, “Sinan Oğan’ın Cumhurbaşkanı’na gitmesini eleştirdi, “Bizim için Sinan Oğan tam bir hayalkırıklığıdır. Bu iş makamla vatan, cüzdanla vicdan arasına dönmüştür. Biz makamı değil vatanı, cüzdanı değil vicdanı seçiyoruz” dedi.

Öz, bu süreçte üzücü gelişmelere tanık olduklarını, bu nedenle kuruluşuna öncülük ettiğini belirttiği ATA İttifakı’nın kendileri için bittiğini, Ümit Özdağ’ın da kendisine, tarafsız kalacağını söylediğini, kendilerinin ise Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini kaydetti.

AKP eski Milletvekili, SSK’yı kimin batırdığını açıkladı


Kemal Kılıçdaroğlu, 1992-1999 yılları arasında Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Genel Müdürlüğü görevinde bulundu. Aynı dönemde Zekai Özcan da SSK Yönetim Kurulu Üyesiydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her fırsatta “SSK’yı batıranın bay Kemal” yani Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söylüyor. Hastanelerde kuyruklar sanki şimdi bitirilmiş gibi o dönem SSK hastanelerindeki kuyrukları 31 yıl sonra miting meydanlarında gösteriyor.

Zekai Özcan, SSK Yönetim Kurulu üyeliğinden sonra genel müdür yardımcılığı, genel müdürlük görevlerinde de bulundu. Sonra AKP’den Ankara Milletvekili olarak seçildi. Sosyal güvenlik kurumlarının birleştirildiği Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yasasının çıkarılması çalışmalarının mutfağında çalıştı.

O İSİM KİM?

Erdoğan’ın sıkça gündeme getirdiği, “SSK’yı Kemal Kılıçdaroğlu batırdı” iddiasının gerçek olup olmadığını öğrenmek için eski AKP Milletvekili Zekai Özcan’ın yazdığı Galeati yayıncılıktan çıkan ve raflarda yerini alan “Bürokrasi ve Siyaset Dedikleri –Hatıralarım” kitabını açtım. Kitabın 172’nci sayfası “SSK’yı kim batırdı?” başlığını taşıyor. Kitabın bu bölümündeki isim yabancı değil. Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan söz ediliyordu.

Hemen belirtelim, Zekai Özcan, Cumhurbaşkanı’nın tam tersine “SSK’yı Kemal Kılıçdaroğlu batırmadı” diyor. Özcan, şöyle devam ediyor:

“Yıllarca Kılıçdaroğlu ile yakın çalışma arkadaşı olarak SSK’da birlikte görev yaptık. Kemal Kılıçdaroğlu, konuları anlayan, sorunlara dürüstçe çözüm bulma gayreti içinde olan bir Genel Müdürdü.”

VİCDANEN KONUŞUYORUM 

Özcan, hatıralarında, SSK’yı kimin batırdığı konusundaysa şu değerlendirmede bulunuyor:

“Anlattıklarımdan, o zamana kadarki yirmi yıllık memuriyetimin tamamının SSK’da geçtiği anlaşılmıştır. Kurumun önemli makamlarında bulunduğum için vicdanen konuşmalıyım. Bu satırların yazıldığı 2022 yılı sonunda da iktidarını devam ettiren AKP’nin koro halinde sık sık söylediği bir husus var: ‘SSK’yı Kemal Kılıçdaroğlu batırdı.’

Bu iddianın gerçekle uzak-yakın bir ilgisi olmadığını buraya kadar anlattıklarımda hatıramı okuyanlar da görmüşlerdir. Kurum siyasetçiler tarafından kademe kademe batırılmıştır. Son batış hamlesi bir kanunladır. Kurumun batışını tekrar hızlandıran yasanın hazırlanması da Kılıçdaroğlu’nun Genel Müdürlüğe gelişinden öncedir. Kaldı ki, hiçbir hükümet teknik bilgi dışında siyasetin gereği, bütünüyle genel müdürlerin görüşleriyle hareket etmez.

Kanunları siyaset yapar, bürokrasi uygular. Bürokrasinin zaman zaman ‘Şöyle bir kanun çıkarılsın’ dediği ve yol açtığı görülür. Fakat yasa çıkartıp çıkarmama siyaset kurumunun işidir. Dolayısıyla her yasanın birinci dereceden sorumlusu, şüphesiz siyasilerdir.”

Bir masal, bizzat Kılıçdaroğlu ile birlikte çalışan, AKP milletvekilliği yapmış kişinin hatıralarıyla, vicdanen yazdıklarıyla çöpe atılmış oldu.