İzmir’de ralli pilotu Taner Şengezener ve co-pilot Bora Yılmaz, Seferihisar’daki ralli sırasında  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın korumaları tarafından durdurularak dövüldü! Pilotlar dayağa rağmen yarışa devam etti. Birinci olup kürsüye bile çıkmadan darp raporu alarak korumalardan şikayetçi oldu!

2008’de Milliyet gazetesinde çıkan haber şöyleydi... “Başbakan Erdoğan’ın korumaları Antalya’da Ertuğrul Sağlam adındaki 46 yaşındaki vatandaşı sürükleyerek arabaya bindirdi. Başına çuval geçirerek yarım saat dolaştırıp dayak attı. Nedeni, başbakanı eleştirmek!”

AKP’nin Eskişehir mitinge katılan 27 yaşındaki Mustafa Acar, bir kağıda ‘işsizim iş istiyorum’ diye yazıp o zaman Başbakan olan Erdoğan’a vermek istedi. Sonra... Sonrasını kendisi anlattı: “Bir elimi havaya kaldırıp ‘sayın başbakanım’ diye bağırdım, diğer elimle de pantolonun cebindeki yazılı kağıdı çıkarmak istedim. Ancak yanımdakiler bomba var diyerek kaçıştı. Korumalar ve oradakiler beni çok dövdü.”

Başbakan Erdoğan İzmir İl başkanlığını ziyaret ediyordu. Yollar kapatılmıştı. Duruma itiraz eden avukat Tacettin Çolak korumalardan dayak yedi.

Soma maden katliamının ardından ilçeye giden Başbakan Erdoğan bir grup tarafından protesto edildi. Sinirlenen Erdoğan’ın bir gence tokat attığı olayın yaşandığı marketin güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım İzmir’e gelmişti. Adnan Menderes Havaalanı’nda bir tartışmaya müdahale etmek isteyen AKP milletvekili Atilla Kaya, korumalar tarafından tartaklandı.

Cumhurbaşkanı Çırağan’da düğüne katılmış, yine yollar kapatılmıştı. Avukat Sertuğ Sürenoğlu, ‘böyle şey olur mu’ diye itiraz edince korumalar tarafından darp edildi. Bir gece gözaltında kaldıktan sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından kendisine ev hapsi verildi! O zamanki İstanbul Valisi Ali Yerlikaya açıklama yaptı: “Vatandaşımız dayak yememiş, aracın sert kısımlarına kafasını vurarak kendisine zarar vermiştir!”

Bu nadide örnekler sadece biz de mi yaşanıyor?

Toplantı için Brüksel’e gelen Zimbabve devlet başkanının korumaları Hilton Oteli’nin önünde başkanı protesto eden Zimbabvelileri bayıltana kadar dövdü.

Uganda devlet başkanlığı korumaları, başkan Yoweri Museveni’nin Mısırlı konuğunun korumalarını  dövdü!

Sierra Leone devlet başkanının korumaları gazetecileri dövdü.

Gine devlet başkanı Alpha Conde’nin korumaları gazeteci dövdü.

Namibya devlet başkanının korumaları gazetecileri dövdü.

Kosovalı aktivist, Kosova Cumhurbaşkanı’nın korumaları tarafından dövüldü.

İran cumhurbaşkanının korumaları röportaj yapmak isteyen çok sayıda muhabiri dövdü.

Güney Afrika başkan yardımcısı Paul Mashatile’nin korumaları Johannesburg kentinde bir otomobili durdurup içindekileri dövdü. Video görüntüleri üzerine konuşan başkan yardımcısı, “Tiksinti duydum” dedi, korumaların alayını görevden aldı.

2022’ye kadar Kenya’da devlet başkanı olan Uhuru Kenyatta, korumalarından birine tokat atmış, olay olmuştu. Başkan açıklamadı ama gerçek farklıydı. Bir Kenyalı kalabalığın arasından Kenyatta’ya seslenmiş ve elini sıkmak istediğini söylemişti. Ancak korumanın bu kişiyi sert bir şekilde engellediğini gören Başkan ona ‘vatandaşa böyle davranma hakkını sana kim verdi’ diyerek tokadı aşketmişti!

***

Görüldüğü gibi koruma ve dayak kelimelerinin yanyana geldiği ülkeler Türkiye, Kenya, Güney Afrika, Gine, İran, Namibya, Sierra Leone, Uganda, Kosova, Zimbabve gibi medeniyet açısından çok gelişmiş(!) ülkeler.

Trende tek başına seyahat eden cumhurbaşkanına, tek başına bisiklete binen başbakana,  çocuklarıyla sinemaya giden bakanlara ise ancak İsviçre gibi az gelişmiş ülkelerde rastlanıyor!

Tutup ‘az gelişmiş’ İsviçre’ye benzemeyelim şimdi tamam da ‘ah bir seçilse’ medeniyet seviyesini zıplatacağı, halkı refaha kavuşturacağı, memleketin tamamına özgürlük getireceği sözünü veren, herkeslerle helalleşen CHP lideri Kılıçdaroğlu’na ne demeli?

Elini sıkmak isteyen Edremit’in CHP’li belediye başkanı Selman Hasan Arslan’ın ‘ben CHP’liyim, CHP’li belediye başkanıyım’ demesine rağmen ve CHP Grup Başkanı Özgür Özel’in engellemeye çalışmasına rağmen korumaları tarafından burnunun dibinde tartaklanması, hem de Anıtkabir’de, hem de CHP’nin 100. kuruluş yıldönümünde kıravatından tutularak iteklenmesinin ardından, yürüyüp gitmesini hangi ‘gelişmişlik’ kategorisine alsak?

Kenya cumhurbaşkanının izinden gidip, belediye başkanını itekleyen korumaya tokat atmaya kalkmayın elbette! Ama Atatürk’ün manevi huzurunda CHP’li başkana bugün bunu yapan yarın yurttaşa ne yapmaz deyin.

Sahi, gözünüzün önündeki bu olayın ardından ne yaptınız?