* Kişinin inandığı dine göre yaşama, dinini kendisince muteber gördüğü kişilerden öğrenme, çocuklarına kendi dininin eğitimini verme ve inancına aykırı bir fiile zorlanmama hakkı vardır.

* İnancının gereğini yerine getirme hususunda özel alan-kamusal alan ayırımı yapılamaz.

* Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar inançlarına uygun kıyafetle mesleklerini icra edebilmelidir.

* Devlet, dinleri şekillendirme salahiyetini kendinde görmemeli, cumhuriyetin ilk yıllarında bu amaçla teşkil edilmiş Diyanet İşleri Başkanlığı özerkleştirilmelidir.

Belli... Partiyi kuranlar işlerinin ehli. Bu yüzden bakanlık verilmese bile 9 bakanlığın bütçesine bedel bütçesi olan Diyanet İşleri, kurulacak Cumhur Koalisyonu Hükümeti’nde bu partiye verilebilir! Böylece tensel bir uyum da yakalanır! Çünkü partinin uzuuun programında tıpkı şu anda diyaneti yönetenler gibi tek bir kez bile Atatürk’ten söz edilmiyor!

***

Parti programına koydukları eğitim bölümüne bakılırsa, eğitim konusunda da  hazırlık yapmışlar. “Hiçbir ebeveynin, çocuğuna dini eğitim verme hakkı engellenemez” demeleri bile kararlılıklarını göstermesi açısından önemli!

Cumhur Koalisyonu’nda bu partiye tahsis edilecek bir bakanlık aranırsa Milli Eğitim Bakanlığı son derece uygun olabilir. Kimse, eğitim işi bunlara mı kalmış diyemez!

***

Parti programlarına aldıkları ‘kadın ve aile’ maddesinin detaylarına, misal şu maddeye bakmak bile insana ilerisi için umut veriyor(!)

* Gayr-ı meşru yollardan meydana gelmiş nesil, toplum için felakettir. Örfümüze, değerlerimize ve kültürümüze uymayan batı tipi yaşam tarzının ürünü olan evlilik dışı ilişkiler, nesil emniyetini tehdit eden davranışlardır. Nesebi belli olmayan, anne-baba şefkatinden yoksun, dağılmış aile yapılarında büyüyen çocuklar, devlet için de toplum için de sorun olacaktır.

Türk aile yapısının geleceğini kurtarmak ve nesil emniyeti için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gözü kapalı bu partiye verilir arkadaş!

***

* Faize dayalı ekonomik sistem tamamen kaldırılmalıdır...

Programlarındaki iktisada bakış derinlikleri tek bir madde ile gayet güzel anlaşılıyor... 

Ki bu durum en çok da, “Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar kusura bakmasın ben faizi savunanla beraber olmam, olamam” diyen dünya liderinin hoşuna gider.

İşte bu yüzden bu partiye Erdoğan’ın hep en güvendiği isimlere verdiği Hazine ve Maliye bakanlığı rahatlıkla teslim edilebilir. Ekonomiyi hem faizsiz hem de kardeş kardeş idare ederler!

***

Kimler hangi partiye bakanlık dağıtıyormuş diyorsanız, yanıtı Cumhur İttifakı’nı oyları ile uçuracak  Hür Dava Partisi yani HÜDA PAR başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Erdoğan ile baş başa yaptığı toplantının ardından kurduğu kendi cümleleriyle vereyim...

“Bakanlık pazarlığı yapmadık. Ama hangi bakanlık bize verilirse verilsin, o bakanlığı en iyi şekilde yönetme ve milletin ihtiyaçları doğrultusunda siyaset öğretme konusunda herhangi bir eksiğimiz olmayacaktır...”

Anlaşılacağı üzere uygun bakanlıklar konuşulmuş... HÜDA PAR’ı yönetenler ve partiye gönül verenler en az bir bakanlık bekliyor yani!

Bu ciddi gelişme üzerine seçimi kazanabilirlerse kurulacak koalisyonu için kafa patlattım ben de. 

Hür Dava Partisi’nin programını baştan sona okudum. Analizlerimin sonunda dokuz bakanlığa bedel diyanetin, eğitimin, aile ve hazine bakanlıklarının bu partiye ve dünya liderimizin yönetim anlayışına son derece uygun olduğunu, hatta tence kapak misali ‘cuk oturacağını’ sevinçle saptadım(!)

Biliyorum memleketteki ittifak ortaklarına uygun bakanlık aramak üstüme vazife değil ama bugün Nisan bir!

Sağdan sola, yanar döneri ya da her yola gideni ile bulamaç çorbasına dönen siyaset çorbasında tuzum olsun istedim.