
Depremde 20'den fazla akrabasını kaybeden Adnan Turunç, "Deprem sırasında çocuklarım salonda, biz de yatak odasındaydık. Çocuklarım korkup, yanımıza geldiler. Birbirimize sarılıp, depremin bitmesini bekledik. O anda ev başımıza yıkıldı. Deprem durdu. Kızım en altta, oğlum üzerinde, ben de 2 çocuğumun üzerindeydim. Nefes alamıyorduk. Sonra eşimin cep telefonu çaldı. Telefonu bulup, fenerini açtı. Bizim üst üste olduğumuzu görünce kızımı biraz çekti, sonra oğlumu çekti. Rahat nefes almaya başladık.

Bağırdık ama kimsenin sesi çıkmıyordu. Telefonun ışığıyla enkazda çevremize bakmaya başladık. Bir delik olduğunu fark ettik. Önümüzdeki molozları temizleye temizleye deliğe ulaştık. Molozlarla vura vura, tırnaklarımızla deliği genişlettik ve yaklaşık 4 saat sonra sağ çıkmayı başardık. Ancak dışarıda yağmur ve soğuk vardı. Üzerlerimizde pijama vardı, yağmur altında kaldık. Sonra AFAD yardımcı oldu, Denizli'ye geldik. Sağlık sorunlarımızı halledip, iş arayacağız. Hayatımıza devam etmek zorundayız" dedi.
'BEŞİKTAŞ'IN MAÇLARI NE OLACAK'
Başından yaralanan ve sol kolu kırılan lise öğrencisi Barancan Turunç ise "Bütün hayatımız enkaz altında kaldı, yeni bir hayat kurmamız gerekiyor. Koyu bir Beşiktaş taraftarıyım. Enkaz altındayken zaman geçmiyordu ve acı çekiyordum. Enkaz altındayken bile derdim Beşiktaş'tı. Babama 'Beşiktaş'ın maçları ne olacak? Bundan sonra maçları nasıl izleyeceğiz?' diye soruyordum" diye konuştu. (DHA)