Olayda öfke, kin, vefasızlık, yalan, sıfır olan itibar, çirkin bir siyaset, her şey vardı...
Gelen e-postalar, bu konuda okurlarımın da aynı düşüncede olduğunu ve kendisini kucaklayarak Konya milletvekili yapan CHP’ye ihanet eden Abdüllâtif Şener’i kınadıklarını gösteriyor.
Mesajlar arasında anlatılan öyle ilginç bir öykü var ki, onu sizlerle paylaşmak istedim. Okuyalım:
★★★
Çölde seyahat eden bir derviş, bir bedeviye rast gelir.
Kızgın güneş altında susuzluktan perişan bir halde olan bedevi ondan su ister.
Onun haline acıyan iyi yürekli derviş, su vermek için devesinden iner.
Dervişin testisinden kana kana su içen bedevi bir anda canlanır ve az ileride duran deveye atlayarak hızla kaçmaya başlar.
Derviş çölde devenin arkasından var gücüyle koşarken bir yandan da bedeviye bağırır:
“Evladım, deve senin olsun. Üstündeki yiyecek de senin olsun. Fakat ne olur bu yaptığını kimseye söyleme!”
Bedevi, dervişin bu sesini duyunca şaşırır ve deveyi durdurup merakla sorar:
“Issız çölde susuz ve devesiz kaldığını dert etmiyorsun da, dolandırıldığını mı dert ediyorsun?”
Dervişin cevabı ibretlik bir ders niteliğinde olur:
“Derdim onlar değil. Bu haber bu diyarlarda bir duyulursa, bundan sonra hiç kimse çölde susuz kalmış birine su vermek istemez!”
★★★
Öyküyü yollayan okurum mesajını şöyle bitiriyor:
“Kıssadan hisse: Çöl yok, derviş yok, bedevi de yok ama Abdüllâtif Şener gibiler hep olacaktır!”
Ne kadar çok seviyorlarmış?
Kadim okurlarımdan olan “Hukukun Üstünlüğü Derneği Kurucu Başkanı” Av. Ahmet Erdem Akyüz, Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan düzeysiz saldırılar için şu mesajı gönderdi:
“İktidar ve iktidar yanlısı basın-yayın organları, meğer CHP’yi ne kadar çok severlermiş.
İşlerini güçlerini bıraktılar, sabahtan akşama kadar ‘CHP Genel Başkanı ne zaman istifa edecek, yerine kim gelecek?’ bununla uğraşıyorlar.
Buna benzer bir şekilde, daha düne kadar, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde kendisine yardımcı olarak getireceği ‘Evladım, kardeşim’ diye takdim ettiği kişi ve Grup Başkanlığı’ndan ayrıldığı için, parti grup toplantılarına katılmayacağını söylediği zaman gözyaşlarını tutamayıp ağlayanlar, birdenbire CHP Genel Başkanlığı’na soyundular.
Meğer CHP’yi seven, bütün işleri-güçleri onunla uğraşmak olan ne kadar çok insan varmış?”
Akpınar’dan bir eleştiri!
Herkes Kılıçdaroğlu’na vurup duruyor ya... Sanatçı Metin Akpınar bu duruma üzülmüş olacak ki, sosyal medyada şu mesajı paylaştı:
“Sayın Kemal Kılıçdaroğlu istifa eder ya da etmez, ben ona karışmam... Sadece şunu belirtmek istiyorum: Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘İstifa et’ söyleminde bulunan yazar-çizerler, 20 yıldır bizi 100 yıl geriye götürenlere bir kere bile ‘istifa et’ demediler!”
TEBESSÜM
“Pis düşünceler!”
Ünlü ruh doktoru, kanepeye yatan hastasına:
“Valla yapacak bir şey yok!” der. Hasta adam sinirlenerek “Yani ben kafamdaki pis düşüncelerden kurtulamayacak mıyım?” diye sorunca hekim acı acı güler: “Aziz dostum, pis bir dünyada yaşıyorsunuz. Bindiğiniz araçlar pis, girdiğiniz deniz pis, aldığınız gıda pis, soluduğunuz hava pis... Tabiat pis... Siyaset pis... Seçimin bile içine ettik yahu... Eee, bu şartlarda sizin de pis düşüncelere sahip olmanız çok normaldir!”
GÜNÜN SÖZÜ
Dilden gelen elden gelseydi, ülkede hiç yoksul kalmazdı!