Hatırlarsınız.

Türkiye’de son yılların en önemli konularından birisi olan çöp ithalatı, Bloomberg’in yayınladığı bir videoyla yeniden gündeme gelmişti.

Londra’da yaşayan gazeteci Kit Chellel, Londra’da attığı plastik çöpün 3 bin 200 kilometre kat ederek Adana’ya geldiğini kanıtlamıştı.

Chellel araştırması için üç plastik çöp poşetinin içine GPS cihazı koydu. Ardından da rotasını takip etmişti.

Bir poşetin Londra'da kaldığını aktaran Chellel, diğer iki poşetin İngiltere, Hollanda, Almanya, Polonya üzerinden Adana'ya geldiğini ortaya çıkarmıştı. Ancak çöpün ulaştığı yer bir geri dönüşüm merkezi değildi.

Chellel, o günlerde gazetelere şu açıklamayı yapıyordu:

Üç TESCO geri dönüşüm kutusuna 3 adet GPS cihazı yerleştirdim. 3-4 gün içinde yerleri değişmeye başladı ve kamyonları takip etmeye başladım. Cihazlardan biri Londra'nın doğusuna gitti. Thames Nehri'nin kenarında kayboldu. Ama diğer ikisi belirgin bir güzergâhı izledi. Önce Londra çevresindeki TESCO Lojistik Merkezi'ne gittiler. Sonra her ikisi de aynı limana doğru yola çıktı.

Bir sonraki adımda Hollanda'ya geçtiklerini gördüm. Hollanda'da çok kalmadılar. Alman karayolu ile 12-24 saat arasında Almanya'yı terk ettiler. Daha sonra Polonya sınırını geçtiler. Her iki cihaz da farklı günlerde aynı noktada buluştu. Burası EUROKEY'e ait Zielona Gora'daki tesis. Cihaz bir süre burada kalmaya devam etti.

Polonya'dan Londra'ya geri döndüğümde cihazın yerinin bir anda değişmiş olduğunu fark ettim. Yeni konumunun Adana'da bir sanayi bölgesinde olduğunu gördüm. Civarında tespit edebildiğimiz bir geri dönüşüm tesisi yoktu. Alana bakmaları için gazetecileri gönderdik. Deponun dışarısında yığılmış tonlarca Avrupa çöpü buldular. Burası bir geri dönüşüm tesisi değildi. Başka yere boşaltılmak üzere bekliyorlardı…"

Yine geçmiş haberlere bir göz attığımız zaman şu gerçekleri hatırlayabiliyoruz:

Temmuz 2021’in başında Türkiye’de atık ithalatı tartışmalarının ardından bu konuda sıkı denetim uygulamaları devreye girmişti. Bu kapsamda atıkların çiple takip edileceği, böylece ürünün gerçekten fabrikaya mı yoksa beyan dışı bir yere mi gittiğinin tespit edilebileceği açıklanmıştı.

Türkiye, bu sıkı denetim öncesindeyse aslında plastik ithalatını yasaklamıştı. Fakat bu yasak, hemen hemen 2 ay yürürlükte kalmıştı.

Neyse, sadede gelelim…

Greenpeace’nin geçtiğimiz yıl yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye Avrupa’dan en çok plastik atık alan ülke.

Türkiye’nin 2021’de 2020’ye oranla plastik atık ithalatında yüzde 13 artış oldu.

Her gün 241 kamyon dolusu plastik atık Türkiye’ye geldi. Son 16 yılda ise Avrupa’dan Türkiye’ye gelen plastik atıklar 196 kat arttı.

Türkiye sadece Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere’den toplam 659 bin 960 ton plastik atık ithal etti.

Greenpeace yaptığı açıklamada, “Çin’in 2018’deki plastik atık ithalatı yasağının ardından plastik çöplerin yeni adresi olan Türkiye’de her sene plastik atık ithalatı katlanarak artmaya devam ediyor” demişti.

***

İşte şimdi bütün bu yukarıdaki bilgilerin ışığında Adana’da Metal Sanayi Sitesinin ve Şakirpaşa Havaalanı arazisinin arka taraflarına gelen kısımlarda her gün tonlanca çöpün döküldüğünü görünce yeniden aklıma bunlar geldi.

Seyhan belediyesi, her gün buraya dökülen çöpleri kaldırmaktan bıkmış.

Ama yine de hemen hemen her gün gelerek buradaki çöpleri alıyor.

Bir de “Buraya çöp dökülmez “diye yazı asmış ama bu yazıya aldıran yok.

Çöpleri kimler döküyor, nasıl döküyor bilinmiyor.

Geceleri getirip döküyorlar.

Bu çöp işi Belediyenin gücü ve yetkisini aşan bir iş anlaşılan.

Bence artık devreye Adana Valiliği ve Emniyet müdürlüğü girmeli ve buraya geceleri çöp dökenleri tespit ederek adli yargıya teslim etmeli.

Bölgeye kameralar yerleştirilerek caydırıcı önlemler alınmalı.

Konunun Adana Valiliği, Seyhan belediyesi ve Emniyet Müdürlüğünün iş birliğiyle çözüleceğine inanıyorum.

Yoksa Adana yine Avrupa’nın ya da bilinmeyen diyarların çöpü olmaya devam edebilir…