Uluslararası alanda ülkemizin durumu içler acısı...

Hukuk, adalet, düşünce ve fikir özgürlüğü gibi alanlarda ne yazık ki, çok gerilerde yer alıyoruz!
21’inci Yüzyıl Türkiye’si böyle mi olmalıydı?

Her fırsatta “Türkiye Yüzyılı” diye propaganda yapan AKP iktidarının gerçekte ülkemizi getirdiği nokta maalesef çok üzücü!

Bir ülkenin huzur ve refaha kavuşması için ilk şart hukuktur. Hukuksuz bir ülkenin gelişmesi mümkün değildir.

Biz ne haldeyiz?

“Hukukun üstünlüğü” konusunda 142 dünya ülkesi arasında 117’nci sırada yer alıyoruz! Bu sonuç, Türkiye’de hukukun üstünlüğü olmadığı anlamına geliyor!

Neden bu durumdayız?

Bunu her fırsatta anlatmaya çalışıyoruz sevgili okurlar... Fakat, anlamak istemeyenlere ağzınızla kuş tutsanız bir şey anlatamazsınız!

★★★

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, hukukun üstünlüğü konusunda dünyada 117’nci sırada yer almamıza çok üzülmüş... “Bu haksızlıktır. Türkiye’nin gerçekleştirmiş olduğu reformları görmüyorlar. Listeye baktığımız zaman Türkiye’nin üstünde gösterilen birçok ülkede demokrasi bile olmadığını göreceksiniz” diyor.

Sayın Bakan’ın bu sözlerinden Türkiye’de demokrasi olduğu, yargı reformlarıyla hukukun üstünlüğünün sağlandığı anlamı çıkıyor.

Peki, gerçek öyle mi?

★★★

Şöyle bir çevremize bakıyor ve düşünüyoruz:

Ülkemizde fikir ve düşünce özgürlüğü var mı?

İnsanlar düşüncelerini diledikleri gibi ifade edebiliyorlar mı? Yoksa, sivri bir eleştirinin, paylaştıkları sert bir mesajın ardından hapsi mi boyluyorlar?

Ülkemizin tanınmış aydınlarından olan Nasuh Mahruki, yok yere hapse atılanların son örneğidir...  Düşüncelerini sert ifadelerle açıkladı diye tutuklandı ve hâlâ hapiste...

Hakkındaki suç iddiası nedeniyle tutuksuz yargılanması gerekirken, peşin peşin cezalandırılmak için hapse atıldı.

Demokratik bir hukuk ülkesinde peşin ceza olmaz!

Böyle uygulamalar dünyada Türkiye’nin itibarını sarsıyor ve bu nedenle, hukukta geri sıralarda yer veriliyor!

Sayın Adalet Bakanı, hukukun üstünlüğünde 117’nci sırada yer almamıza üzülmeden önce aynaya bakıp gerçeği görmeli!

Hukukta “peşin ceza” yoktur!

Yasalara göre tutuklama istisnai bir durumdur. Belirli şartları vardır. Fikir ve düşünceyi ifade gibi suçlarda esas olan tutuksuz yargılamadır.

Oysa Türkiye’de ne yapılıyor?

İnsanlar tutuklanarak peşin peşin ceza veriliyor ve o kişiler yargılama sonunda beraat ederlerse, suçsuz yere hapiste yattıkları aylar, yıllar, yanlarında kâr kalıyor!

Bunun son örneği, paylaştığı bir mesaj nedeniyle tutuklanan Nasuh Mahruki... Günlerdir hapiste ve ne zaman çıkacağı belli değil...

“Hukukun üstünlüğü” olduğu iddia edilen ülkemizde, bunun tam tersine uygulanmayan yüksek yargı kararları hukuku tartışılır hale getiriyor.

İnsan Hakları Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararlarına rağmen Osman Kavala’nın ve Milletvekili Can Atalay’ın hâlâ inatla hapiste tutulması, aslında uluslararası alanda Türkiye’ye zarar veriyor.

Hukukun üstünlüğünde dünyada son sıralarda yer almamızın en önemli sebeplerinden biri de budur!

Tebessüm

Temel kaplan avcısı!

İşsizlikten bunalan Temel, kentin İş ve İşçi Bulma Kurumu’na gider:
“İşsizim memur bey!”

Görevli memur gözlüğünün üzerinden bakıp, onu tepeden aşağıya süzer:
“Sen ne iş yaparsın ahbap?”

Temel “Ben kaplan avcısıyım!” diye cevap verir.
Bunu duyan memur fena halde kızarak “Trabzon’da kaplan ne gezer be adam?” diye bağırır. Temel sakin bir şekilde cevaplar:
“Memur bey, ben de onun için işsizim ya!”

GÜNÜN SÖZÜ

Bir partinin ana direği eğriyse, alttaki küçük direkleri de eğri olur!