Canım Türkiye’min Adalet Bakanı diyor ki, “Türkiye bir hukuk devletidir”. Ama yaşanan hukuksuzluklara bakılırsa Sayın Bakan’ın söyledikleri ile şu anda hukuk adına yapılanlar asla örtüşmüyor. Örnek vermek gerekirse son olarak bir mahkemenin, Anayasa’nın 79. maddesini hiçe sayıp CHP’nin son yapılan İstanbul İl Başkanlığı seçimini geçersiz sayması ve Kayyum atamasıdır.

Anayasa 79. madde der ki “Seçimle ilgili kararlarda sadece Yüksek Seçim Kurulu görevli kılınmıştır. Yüksek Seçim Kurulu dışında herhangi bir mahkeme karar alamaz.” Hafızamızı bir yoklayalım, 2017 yılında yapılan halk oylamasında CHP’nin yaptığı itiraza bakın mahkeme ne karar veriyor? “Biz yetkimiz dışında olduğu için bu itirazı kabul edemeyiz. Bu konuda Yüksek Seçim Kurulu yetkilidir.”

Soruyorum? 2017 yılında CHP başvurusunda mahkeme yetkimiz yok Yüksek Seçim Kurulu yetkili derken, yıl 2025 mahkeme karar veriyor ve Yüksek Seçim Kurulu, mahkeme kararına uyuyor. 

Saygın hukukçular ayağa kalktılar. “Bir mahkemenin,  siyasi bir partinin seçimini iptal etme yetkisi yoktur.”

Yüksek Seçim Kurulu’nun verdiği kararla Demokrasinin boynuna ilmik geçirildi ve boğuluyor. Bu saatten sonra hangi seçim güvenilir olabilir? Eski AKP Milletvekili Sayın Şamil Tayyar kitabın ortasından söyledi. “Bir vatandaş 2017 referandum seçimlerinde kullanılan mühürsüz oylar geçersiz diye bir mahkemeye başvursa, mahkeme de geçersizdir kararı verse ne olacak?” YSK, mahkemenin Anayasa 79’a aykırı verdiği bu kararı onaylamakla kendini yok etmedi mi?

5 kişilik Kayyum atandı. İkisi bu görevi kabul etmedi. Gürsel Tekin, 8 Eylül günü öğle saatlerinde CHP İl Başkanlığı’na gideceğini söyledi. Ayın 7’si akşamında Sayın Özel’in talimatı ile CHP Milletvekilleri ile binlerce partili yurttaş Genel Merkez önüne toplanarak Kayyum giremez tezahüratları attılar. Daha CHP’liler toplanmadan binlerce güvenlik görevlisi İl Başkanlığını kuşattı. Saatlerce güvenlik güçleriyle partililer itiş kakış halinde görüntü verdiler. 8 Eylül öğlen saatlerinde Gürsel Tekin geldi ve polisler eşliğinde İl Başkanlığı’na girdi. Kalabalıklar bina önünde beklemelerini sürdürüyorlar.

Değerli Okurlar, yukarıda hukukçuların da belirttiği gibi, YSK’nın verdiği kararla Anayasal ihlal oluşmuştur. Bu durumda CHP, YSK’ya bir dilekçe vererek bu kararın Anayasa’ya aykırı olduğunu belirtir. Tabii ki onlar verdikleri kararda ısrar edecekler. Bu durumda Sayın Özel, İstanbul İl Başkanlığı önünde bir konuşma yaparak. Verilen bu kararın Anayasa ihlali olduğunu,  seçimlerle ilgili tek karar vericinin YSK olduğunu anlatır. Bu verilen mahkeme kararı hukuksuz olmasına karşın biz CHP’yiz, mahkeme kararı yanlış da olsa biz buna uyarız deyip, kayyumun gelişine karşı durmayız denilebilirdi. 

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik, hukuk, eğitim, sağlık, bize göre size göre ayrımının yaşandığı bu günlerde daha sağlıklı düşünüp hareket edilebilirdi. Bu gerilimlere gerek yoktu. Yakında yapılacak Olağanüstü Kurultay’da zaten şapka düşecek ve kel görünecektir. 

Sağduyulu davranmak tüm engelleri aşacak ve aydınlık günlere hep birlikte ulaşılacaktır.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti…

SON SÖZ: Bazı insanların değişmesini beklemeyin. YILAN sadece derisini değiştirir. Huyunu değil!

NACİ EKŞİ