Neler neler söylüyorlar!
Şunu yapacaklarmış, bunu yapacaklarmış, Türkiye kanatlanacakmış, falan filan...
Şaşırmamak mümkün değil!
Nasıl bu kadar pişkin olabiliyorlar?
Ya muhteremler! Siz yeni kurulan bir parti misiniz? 21 yıldır ülkeyi yöneten siz değil misiniz?
Bunca yıldan sonra “Şunu-bunu yapacağız” demek inanın ki, komik oluyor...
Aslında sizin uzun yıllar önceki vaatlerinizi yerine getirdiğinizi, verdiğiniz sözleri tuttuğunuzu anlatıp:
“Söz verdiğimiz gibi kişi başına milli gerimizi 25.000 dolara yükselttik...”
“Yine söz verdiğimiz gibi Türkiye’yi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına soktuk...”
“Sözümüzü tuttuk, enflasyonu yok ettik, işsizliği yüzde 5’e indirdik.” filan demeniz gerekirdi.
Oysa bunların hiç birini yapamadınız! Ülkede demokrasi kalmadı! Yoksulluk zirve yaptı! Şimdi yeni yeni vaatler yağdırıp duruyorsunuz!
★★★
Kıdemli okurum Nejat Moral’dan bir e-posta aldım. Nejat Bey, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın eski Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı’dır. “Yeni kurulan parti: AKP (!)” başlıklı ironik yazısında şöyle diyor:
“Adeta AKP isminde haberimiz olmadan yeni bir parti (!) kurulmuş... Heyecan verici vaatleri var.
Geçmiş iktidarların tüm tahribatını onarma konusunda çok iddialılar.
21 yılda devletin kurumlarını yok eden, liyakati bitiren partizanlığı düzelteceğini vaat ediyor.
Mülakatı kaldıracaklarmış... Kaç yıldır insanların kanını emen enflasyonu da indireceklermiş. Geçmiş iktidarların üretime değil, betonlaşmaya önem vermesi nedeniyle artan işsizliğe dahi savaş açmış...
AKP ismindeki bu yeni, partinin Genel Başkanı, yerlerde sürünen eğitimde kaliteyi arttıracaklarını, bugüne kadar kimsenin aklına gelmeyen, orijinal projesinden bile bahsediyor: Aile Sigortası...
Dinlerken heyecanlandım. Siyasete böyle yeni yüzler gerekiyor.
Seçime çok az kala “Kaz dağından elinizi çekin” ile “Cerattepe geçilmez”e de sıra gelecek!
Vaatlerine bakılırsa, uçurumun kenarına gelen memleketi bu yeni parti (!) AKP kurtaracak. Maşallah, maşallah!”
TEBESSÜM
Gel de halimize üzülme!
Medyaya baskının olanca hızıyla devam ettiği görülüyor.
Türkiye’de toplumun dikkati deprem ve seçim haberleri üzerinde yoğunlaştığı günlerde haber sitelerine erişim engellendi, televizyon kanallarına cezalar yağdı.
Mahkemelerde basın davalarının haddi hesabı yok.
Son olarak TELE-1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’a “Düzenin mafyalaşması” başlıklı yazısı nedeniyle önce 6 ay hapis cezası verildi, sonra aynı suçu birden fazla işlediği gerekçesiyle bu ceza dörtte bir oranında arttırılarak 7 ay 15 güne yükseltildi!
Ne yazık ki, fikir ve düşünceyi ifade özgürlüğünde sürekli geriye gidiyoruz.
2018 yılına kadar “Yarı özgür” iken, o yıldan bu yana her yıl “Özgür olmayan” ülke damgasını yiyoruz!
Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House (Özgürlük Evi) tarafından hazırlanan “Demokrasi Mücadelesi’nde 50. Yıl” başlıklı 2023 raporunda Türkiye yine İran, Irak, Suriye gibi “Özgür Olmayan Ülke” kategorisinde yer almaya devam etti. Halimiz gerçekten üzücü!
Biri KALIN, biri İNCE...
Muharrem İnce’nin, diğer iki Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan ve Sinan Oğan’ını pas geçip, eskiden çok iyiliğini görmüş olduğu Kemal Kılıçdaroğlu’na hınçla saldırması, Müjdat Gezen’i çok üzmüş... Sanatçı “Vallahi bunu ona yakıştıramıyorum” derken, ünlü köşe atışlarından birini patlatıyor:
“Biri KALIN,
Biri İNCE,
İkisi de,
AKP’ye çalışıyor,
BENCE.”
GÜNÜN SÖZÜ
21 yılda 8 defa imar affı çıkaranlar şimdi “Bu işin affı-maffı olmaz!” diyerek aklımızla dalga geçiyor!
