Başkan yardımcısı olduğum Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nin yönetim kurulu olarak kısa bir süre önce, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Rektörlüğü'ne atanan Prof. Dr. Adnan Sözen’i ziyarete gittik.

ATÜ henüz çiçeği burnunda yeni bir üniversite sayılır. Kurulalı bir üniversite tarihi için oldukça yeni sayılabilecek kadar bir süre, 10 yıldan biraz daha fazla zaman geçti. Ancak bu süre içinde gerek üniversitenin kurucu rektör ve akademik kadrosu ile gerekse son 8 yıldır ATÜ’nün bugünkü modern bir yapıya kavuşmasına damga vuran önceki rektör Prof. Dr. Mehmet Tümay ve akademik kadronun olağanüstü gayreti ile üniversite Türkiye’nin birçok açıdan önemli üniversiteleri arasına girmeyi başardı.

Gerçekten de sayın rektör Prof. Dr. Adnan Sözen’in ziyarete giderken şöyle bir çevreye bakınıp da üniversitenin “nereden nereye geldiğini” sorgulamadan edemedim. Çünkü Adana’da hiç olmaması gereken bir konumda yer alan şehir çöplüğünün yanı başında, yolu, alt yapısı olmayan, kıraç bir mevkide vurulan ilk kazmanın ardından binaların, birimlerin, amfilerin, sosyal tesislerin, park ve bahçelerin tamam olduğu modern bir eğitim kurumu kampüsü oluşturmak kolay iş değildi.

Bu itibarla baktığımızda geçmiş yönetime teşekkür etmek gerek ama itiraf da etmeliyiz ki “asıl iş” bence şimdi başlıyor. Yani yeni rektör Prof. Dr. Adnan Sözen’in eli taşın altında herkesten daha fazla kalacaktır.

Zira, şimdiye kadar üniversitenin bu seviyeye gelmiş alt yapısı, bundan böyle üzerine yüksek bilim ve eğitim değerlerinin konulmasını gerektiriyor. ATÜ bundan böyle, konumu, kampüsü, binalarının olduğu kadar adına yaraşan bilim ve teknolojik eğitimle de Türkiye’de ön plana çıkmalı. Kuruluş değerlerinin hakkını vermeli. İşte Prof. Dr. Adnan Sözen de sanırım bunun için buraya rektör olarak atandı.

Zira oldukça parlak bir bilim adamı kariyerine sahip olan Prof. Sözen, ATÜ’yü mutlaka kendisine benzetecek. Bunun emarelerini sayın Sözen’in ziyaretimizde de hemen aldık zaten. Çünkü daha ayağının tozuyla geldiği üniversitede, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Dünya Bankası’ndan aldığı hibe ile üniversiteye 2 megawattlık büyük bir güneş santrali kuracağı müjdesini verdi.

Yani gelir gelmez, çevresini ışıtacağını söylesek abartı olmaz sanırım. Bu proje bittiğinde üniversite elektriğini kendisi üretecek. 10 bine yakın atıf alan yaptığı başarılı çalışmalardan dolayı dünyanın en etkili bilim adamları listesinde yer alan, 200’e yakın yayını bulunan, dünyada kendi alanımla ilgili reyting gruplarının yaptığı sıralamalarda 76. sırada bulunan Prof. Sözen, Türkiye’de Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi bulunan sekiz üniversiteden birisi olduklarını belirtti.

Fakültelerinde yapay zekâ ve bilgi güvenliği ile ilgili bölümlerin bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Adnan Sözen, “30 Eylül’de, sekiz üniversitede ortak olarak çevrimiçi eğitime başlayacağız. YÖK Başkanımız bazı bölgelere özel ihtisas konuları veriyor, bize verdiği bu görev de çok değerli. Bunların yanı sıra Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulumuz açıldı. Bu yıl 150 öğrenci alındı. Şu an Türkiye’de yapay zekâ, yazılım mühendisliği ve bilgisayar mühendisliği var ama bunların alt tekniker bölümü boştu. Bu yılki aldığımız öğrencilerle de bu boşluğu dolduracağız. Burada veri analizi teknikeri yetiştireceğiz. Bizim bu bölgede üniversite olarak farkımız dijital dönüşüm ile ilgili olacak” diye konuştu.

Üniversitede bazı fakültelerin kapatılıp İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi adı altında tek fakülteye dönüştürüldüğünü anlatan Rektör Sözen, okulda ortalama 5 bin 500 öğrenciye eğitim verdiklerini, 750’ye yakın da lisansüstü öğrencileri bulunduğunu kaydetti.

Adana adına çok önemli ve geniş kapsamlı bir kütüphanenin temelini attıklarını belirten Prof. Dr. Adnan Sözen, “Adana’ya Çukurova Kent Kitaplığı ve Arşivi Müzesi kuracağız. Üç katlı ve 6 bin metrekareyi kapsayan bir binanın üçüncü katını tamamen bu müzeye tahsis edeceğiz. Son kattaki 2 bin metrekarelik bölüm tamamen müzeye ayrılmış olacak. Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanımız Ahmet Karataş, bu konuda özverili ve önemli çalışmaları bulunmaktadır" ifadesini kullandı.

Evet, yeni ATÜ Rektörünü ziyaretimizde bu konuları konuştuk ve bu gözlemleri yaptık. Bence, ATÜ Türkiye’nin bundan sonra en dikkatle takip edilmesi gereken ve en hızlı gelişen üniversitesi olacak.

Şehir çöplüğünün yanında, geçmişin tüm kirlerini yutacak, ortamı serinletecek bir eğitim ormanının filizleri boy veriyor.

Türkiye’ye ve Adana’ya hayırlı olsun...