Demet CENGİZ
demetcengiz@sozcum.com.tr
Fotoğraf: Mustafa KIZGINYÜREK


Ergül ve Hüseyin Seynova, neredeyse 40 yıl önce hayata birlikte atıldılar, erkek giyim markası Efor’u birlikte kurdular. İşte birlikte yürümeyi hâlâ sürdürüyorlar. Övünmeyi de, yapıp ettiklerini anlatmayı da pek sevmiyorlar. BMD Yönetim Kurulu Üyesi de olan Efor Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Seynova’nın ağzından kerpetenle laf aldım desem, doğrudur.

Sizi basında pek göremeyiz. Bulmuşken en baştan soralım. Nasıl başladı Efor?
- 1977’de kurduk. Ergül Hanım’ın hakkını yemeyelim. O bizim gizli kuvvetimizdir. Tamamı bizim 32 mağaza var; franchise vermiyoruz. Yurtdışı için franchise olabilir.

Kardeşinizden sizin ‘çok iyi bir satıcı’ olduğunuzu dinledim.
- Ben 18 yaşında satış elamanı olarak çalışmaya başladım. Çetin (kardeşi) abartmıştır. Bizim sektörde iş babanızdan kalmış olsa bile iyi satıcı olmanız lazım.

DÖVİZLE BORÇLANILSA ÜLKE YANGIN YERİYDİ

2000 yılından itibaren perakende sektöründe ‘çılgın büyüme’ trendi vardı. Siz neden bu akıma kapılmadınız?
- Hayatta bazı kararları cesaretle alırsın, bazıları şans olur. Mağaza sayılarını doğru zamanda artırıp, doğru büyüme yakalayan çok başarılı markalarımız ülkemiz adına gurur verici. Doğru hamleler yapmayanlar, sonradan yüzde 40-50 küçülenler de oldu. Çok açıp çok kapatanlardan olmak istemedik. Kısa değil uzun mesafe koşmayı hedeflediğimiz için acele etmedik.

Bu kadar mağaza, restoran açılıp kapanması büyük bir israf... Bunları pek konuşmuyoruz.
- Ne kadar çok mağazan varsa o kadar riskin var; omuzundaki yük o kadar ağır. Şu dönemde başarısızlığı da çok konuşmamak lazım; toplumun moral ve motivasyona ihtiyacı var. Durma lüksümüz de yok. Bundan önceki krizler çok daha ağırdı. Dövizle borçlanmaya sınırlama getirildiği için bu sıkıntıları daha az hissediyoruz. Şu anda herkesin dolarla borcu olsaydı memleket yangın yeriydi. Ama tabii ki doların yüksek olması üretici için, TL satıp dövizle kira ödeyen perakendeci için büyük sıkıntı.

NEW YORK MÜTHİŞ TECRÜBE

New York 8’inci Cadde’de Efor tabelasını görmek pek çok Türk’ü şaşırtıyor. Oraya nasıl karar verdiniz?
- Oğlum Gökmen orada okuyordu. Sonra mağaza açmak istedi. Başta onu kırmamak içindi ama sonra müthiş bir tecrübe oldu. Artık İstanbul’a dönüp daha çok devreye girsin istiyorum. Bize yurtdışından çok teklif geldi. Ben yurtdışına açılma işini Gökmen ve Gözde’ye, yani ikinci kuşağa bırakıyorum.

Ergül Hanım için gizli güç dediniz. ‘Asıl’ patron olduğu da söylenir...
- Ergül Hanım çok tecrübelidir, hafızası müthiştir, çok kıymetlidir. Ona sormadan hiçbir şey yapılmaz. Onun dediği olur. Ara sıra benim dediğim de olur (gülüyor).

HOBİ

- Çocukluk hayalimi 1990’da PPL lisansı alıp, pilot olarak gerçekleştirdim. Son iki yıldır Airbus simülatörüyle çalışıyorum. Şu anda bir Airbus’ta benle güvenle uçabilirsin.
- Galatasaray bir tutku.
- Çok okurum. Özellikle cumhuriyet tarihi ve Atatürk’le ilgili okurum. Resim koleksiyonu yapıyorum. Stresimi sıfıra indiren tek yer mutfak. Bir akşamda 4-5 çeşit yemek yapabilirim.

PİŞMANLIK

- Herkesin pişmanlıkları olduğunu düşünürüm. Benim de oldu. Ama hiçbirinin üzerinde çok fazla durmam. “Her şeyde bir hayır vardır” der geçerim.
- “Yaptıklarımdan pişmanlık duymuyorum” derler. Ben buna inanmam. Hayatın her yerinde, işte de özel hayatta da pişmanlıkları oluyor insanın. İnsanız sonuçta.

KULAĞA KÜPE

- Büyük sözüne ve tecrübeye güven. İyi bir hayat arkadaşı edin; akıllı olsun ve seni teşvik etsin.
- Dürüst olun. Hem iş hayatında hem de özel hayatta dürüstlük çok önemlidir.

SOSYAL SORUMLULUK

- Ülkemizin hatta dünyamızın geçirdiği bu zor günlerde şirket olarak ve bireysel olarak düzenli yardım yapmaya gayret ediyoruz.
- Sağ elin yaptığını sol el bilmez ve ne kadar verirsen daha fazlasıyla sana geri döner diye düşünenlerdenim.

BAŞARININ SIRRI

- İşinizi sevmek, çok çalışmak, dürüst ve doğru olmak...
- Düşündüğünüzü yapabilmek adına çok çaba sarf etmek, doğru karar almak ve bilgiyi paylaşmak.
- Çok ısrarcı bir insanımdır. Israrcı olmak ve o yolda vazgeçmemek insanı başarıya götürür.

YETENEK AVI

- Yetenekli insanlar kendilerine olan ve yaptıkları işe olan güvenle hemen belli oluyorlar. Ve mutlaka iyi yere geliyorlar.
- Yeteneklerinin farkına varmasını sağlar ve yaptıkları işlerde başarıya ulaşması için destek veririm.

ŞANS

- Elbette inanıyorum ama işimi çok da şansa bırakmam. Siz elinizden gelenin en iyisini yapın şans da gelirse çok önemli bir katkısı olur.
- Kararlarla ilgilidir biraz da. Kararlar sizi şansa götürebilir. Ama o kararları alan sizsiniz; bunu da unutmayın.

SOSYAL MEDYA

- Elimden geldiği kadar kullanıyorum. Tecrübeye inanırım. Sosyal medyada da çocuklarımın tecrübesine inanıyorum. Instagram’da çok fotoğraf paylaştığım için kızıyorlar.
- Facebook’ta da varım.

DALKAVUKLUKLA MÜCADELE

- Hayatta en nefret ettiğim insan tipi bir dalkavuklar, bir de yalancılar. Yanımda asla barındırmam. Yaptıkları hiçbir işe inanmam ve etrafımdan uzak tutarım.
- Osmanlı’dan cumhuriyetin ilk yılları ve günümüze değin, hayatımızda hep varlar ve bence insanların doğru işler yapamamalarının en büyük nedenidir dalkavuklar.

İŞ-HAYAT DENGESİ

- Bizim işimizde durmak yok. Yavaş yavaş çocukları işin içine soksak, hatta onlara devretsek bile yine de çalışma hayatım bitmez. Bu konuda hiçbir zaman program yapmadım.
- Her işadamının kafasında çok çalışmak, işe daha çok zaman ayırmak vardır. Ama insan mutlaka kendisine de vakit ayırmalı. Bana o kısım hiçbir zaman yetmedi.