Nasıl, mutlu musunuz?
Bayram sizi sevindirdi, coşturdu mu?
Benim bayramlarım bir “AKP’den önce”, bir de “AKP’den sonra” diye ikiye ayrılır.
AKP öncesi bayramlarda, her şeye rağmen mutluyduk. Bayramlar bizi çocuklar gibi sevindirirdi.
Şimdi öyle mi?
AKP iktidarında bayramların tadı-tuzu kaçtı.
Toplumumuzun büyük bir kısmı:
“Bayram gelmiş neyime, Kan damlar yüreğime...” diyor.
★★★
Ülkemizin haline bakın!
Et, ekmek kuyruklarında çile çeken, bir baş soğan peşinde koşan çaresiz insanlar göreceksiniz.
Eski bayramların coşkusu, heyecanı, gururu var mı?
Hal böyleyken “Fakat Kılıçdaroğlu seccadeye ayakkabılarıyla bastı...” diyorlar.
“Onlar soğan, biz TOGG diyoruz” gibisinden akla ziyan ifadeler kullanan demagoglar var!
Siz biraz da el öpen çocuklarına bayram harçlığı verememenin ezikliğini yaşayan ailelere bakın...
21 yıldır iktidardalar, önemli vaatlerinin hiç birini gerçekleştiremediler ama daha dün siyasete girmiş gibi şimdi “Bize oy verin, 5 yılda Türkiye’yi şaha kaldıralım” diye atıp tutuyorlar.
★★★
Gençler işsizlik kurbanı...
Kadınlar şiddet ve vahşet kurbanı...
İktidarın yeni ortakları (HÜDA-PAR ve Yeniden Refah Partisi) kadınlara şiddet ve vahşeti engellemeyi hedefleyen 6284 sayılı yasanın kaldırılması için bayrak açtılar.
“Bu yasa kalksın, kadınlarımızı istediğimiz gibi dövelim” kafasındalar!
AKP iktidarı da, üç-beş oy uğruna bu sakıncalı partilere boyun eğdi.
Böyle bir ortamda bayram nasıl kutlanır?
Dahası var:
Dar gelirliler faturalarını ödeyemez durumda...
Emekliler vahşi fiyat artışlarının altında eziliyor...
Çocuklara şiddet ve istismar devam ediyor.
Yolsuzluk, vurgun ve soygun iddiaları ülkeyi sarmış, araştıran, soruşturan yok!
Ülke neredeyse tüm kurumlarıyla dibe vurmuş halde...
Bunca kirlilik içinde tertemiz bayramları gönül rahatlığı içinde kutlayabilir miyiz?
Her şeye rağmen, umutlarımızı asla yitirmedik. Mutlu bayramlara kavuşacağımız günler de gelecektir diye düşünüyor, 14 Mayıs’ı bekliyoruz.
Büyükelçi mi, parti amigosu mu?
Bazı kişiler insan kandırmada, toplumu aldatmada yetenekli oluyorlar.
Bunlardan biri de Türkiye Barolar Birliği’nin eski başkanı Prof. Metin Feyzioğlu...
Bir zamanların parlayan yıldızıydı... Ondan ülke adına çok yararlı şeyler bekleyenler vardı.
Sonra birden ne oldu bilmem Feyzioğlu fırıldak gibi yön değiştirdi ve eskiden zehir zemberek eleştirdiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emrine girdi. Tamamen kişisel çıkar hesabıyla AKP’ye teslim olduğu belli!
Sonra da Lefkoşe Büyükelçiliği’ni kaptı...
Okurum Yaşar Altıntartı, gönderdiği e-posta ile Metin Feyzioğlu’nun Kuzey Kıbrıs’taki AKP propagandasını anlattı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin değil de, AKP’nin Büyükelçisi gibi çalışan Feyzioğlu, “Vadili Köyü”nde yaptığı konuşmada CHP’yi eleştirip, T.C. vatandaşlı olanlardan AKP’ye ve Erdoğan’a oy istedi. Onu dinleyenler arasında “Bu efendi büyükelçi mi, AKP amigosu mu, anlayamadık” diyenler olduğu belirtiliyor.
TEBESSÜM
Kuru soğanın değeri...
Tüm SÖZCÜ okurlarının bayramını kutlayan kadim okurum Kâzım Üçok gönderdiği e-postada fıkra gibi bir olay anlatıyor:
“Değerli ağabeyim; Bugün soğanın ne kadar değerli, ne kadar ulaşılamaz olduğunu daha iyi öğrendim. Baktım eşim mutfakta mantar kavuruyor, ‘Soğanı bol olsun hanım’ dedim. Demez olaydım! ‘Sen soğanın kaç lira oluğunu biliyor musun?’ deyince mutfaktan hemen kaçtım!”
GÜNÜN SÖZÜ
Büyük insanlar veda ederek gider, küçük adamlar ihanet ederek gider (Lao Tzu)