Acılıyız, üzgünüz, şikâyetçiyiz.

Binlerce insanımızın evleri yıkıldı, kimi göçük altında, kimi sokakta kaldı.

İşyerleri yıkıldı, işsiz kaldılar...

Millette tebessüm edecek hal bile kalmadığı için depremin ilk gününden bu yana “Tebessüm” sütununa ara verdim.

Numan Kurtulmuş, Nurettin Nebati, Mehmet Canpolat gibi AKP’nin önde gelen yöneticileri hariç, hiç kimsede gülecek hal yok!

Bırakın gülmeyi, tebessüm edecek hal kalmadı!

Fakat... Numan bey ve Nebati bey gibi bir çok AKP’linin neşeleri yerinde. Gülüyorlar!

Acıklı halimize mi gülüyorlar, bilemem!

Gülün efendiler, gülün!

İnanın ki, son gülen iyi gülecek!

Son gülen bu seçimde ortaya çıkacak, bir gülecek ama pir gülecek!

★★★

Göçük altından hâlâ çıkarılamayan anneler, babalar, evlâtlar, kardeşler var.

Onlarla birlikte siyasal iktidar da enkaz altında...

Hal böyle olduğu için seçimden kaçınıp ileri bir tarihe ertelemek istemeleri onlar için normal ama kesinlikle yasal değil!

Anayasa’nın emri: “Seçimler 5 yılda bir, 5’inci yılın dolmasından  önceki son pazar günü yapılır.”

Bu tarih 18 Haziran 2023 Pazar günüdür. Kimse seçimden kaçamaz! Bu uygulanmazsa “Anayasal suç” işlenmiş olur, müeyyidesi çok ağırdır!

★★★

2017’de “Tek Adam Referandumu” yapılırken:

“Bürokratik hantallık kalkacak ve hızlı karar alınarak büyük Türkiye kurulacak” diye iddia etmişlerdi.

“Hızlı karar almak” tam da deprem gibi felâketler için gerekli.

7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde hızlı karar alınabildi mi?

Heyhat! Tam tersine, sistem Tek Adam’a bağlı olduğu için tüm makamlar kararsız kaldı. “Emir gelmedi” diye hiçbir kurum (askerler dahil) harekete geçemedi ve bu yüzden kayıplar arttı, çok canlar gitti!

Depremin ikinci haftasında bile hâlâ ulaşılamayan uzak köyler vardı...

Yaşadığımız felaket, Türkiye’nin “Tek Adam Sistemi”nden kurtulmasının şart olduğunu bir kez daha gösterdi.

Depremin siyasi enkazını kaldırmak, seçimde vatandaşın görevi oluyor!

“Bir yılda evlerin tamamını bitiririz” iddiası bir hayal


Depremin tahrip ettiği 11 ilde toplam 4 milyon civarında konut var.

Bu illerde 200 binden fazla bina incelendi. Bunlardan 40 bine yakın binanın ağır hasarlı olduğu belirlendi.

Uzmanlar, Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş illerinde inşa edilecek yeni konutlarının sayısını yüz binlerle ifade ediyor.

İktidar 11 ilde eşzamanlı olarak konut yapımına başlanacağını açıklayıp:

“Bir yılda konutları tamamlarız” diye yüksekten uçtu.

Neden “Yüksekten uçtu” diyoruz?

Hesap-kitap ortada...

Yıkım uzmanları, 11 ilde açıklanan son rakamlara göre, yıkılacak binalardan çıkacak enkaz miktarının 100 milyon tonu bulmasını öngörüyor.

Deprem bölgesinde bir yandan hasar tespit çalışmaları yapılırken, bir yandan da enkaz kaldırma çalışmaları gerçekleştiriliyor.

Yıkım Müteahhitleri Derneği’nin önceki başkanı Mehmet Ali Bulut, hasarlı binalarının yıkılıp enkazı kaldırmanın yaklaşık 2 yıl kadar süreceğini söylüyor.

Bu durumda yüz binlerce yeni konut bir yılda nasıl tamamlanır, anlamak gerçekten zor!

Yaraların çabuk sarılması  hepimizin dileğidir ama, politik hesaplar yapıp, gerçek olmayan sözlerle vatandaşlara umut vermenin ileride büyük hayal kırıklıkları ile birlikte derin umutsuzluk yaratacağını da düşünmek gerekir.

Bu bakımdan, ölçülü olmak şarttır!

İktidarın “Bir yılda evlerin tamamını bitiririz” iddiası “Ay’a dört şeritli otoyol yapmak” sözlerine benziyor!

GÜNÜN SÖZÜ


Siyasetimizin adaleti: Kendine gelince eyvallah, halka gelince yallah yallah!