Belediye ve bağlı şirketlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) olan prim borçlarını iktidar nihayet hatırladı. CHP’li belediyelere ağır bir borç yükü bırakılırken şimdi bunların ödenmesi için hükümet yıllardır yapmadığı düzenlemelere girişiyor. Tabii borçlar ödensin ama yapılacak düzenlemelerde amacın CHP’li belediyelerin elini kolunu bağlamaya dönük olduğu muhalefet tarafından dile getiriliyor.
SGK’nın adının açıklanmasını istemeyen bir yönetim Kurulu Üyesi, “Bugün SGK arsa ve gayrimenkul zenginidir. Belediye ya da şirketler SGK’ya olan borçlarına karşılık arsa ya da gayrimenkul veriyor. Bazılarının satışı bile mümkün değil. Bunlar siyasetin de devreye girmesiyle borca karşılık alınıyor, sonra bunlardan kıymetli olanlar yandaşlara satılıyor. Örneğin, AKP iktidarında bakanlık yapan kişinin şirketine de satış yapıldı” dedi.
ÖNCE SGK CEPHESİ
Belediyelerin içinde bulunduğu durumu ödemeleri ya da borçlarının birikmesi nedeniyle yakından biliniyor. Vergi gelirlerinden belediyelere nüfusuna göre İller Bankası’ndan payları gönderiliyor. SGK isterse, belediye payından yüzde 40’a kadar kesinti yaptırıp alacağını tahsil edebiliyor. Buna rağmen borçlar bitmiyorsa belediyelerin, “Size menkul ya da gayrimenkul verelim” önerisi geliyor. Milli Emlak, yerel emlak müşavirine bu yerlerin değerlendirmesi yaptırılıyor. Uygun bulunması halinde SGK Yönetim Kurulu kararıyla borca mahsuben alınıyor. Sonra bunların satılabilirse ihaleyle satışı yapılıyor. Alınan fiyattan, daha ucuza satışların yapıldığını da biliyoruz.
SGK, prim alacağına karşılık aldığı yerleri satışa çıkarıyor. Ancak, bazılarının satışı pek mümkün olmuyor. Belediyenin “İmarlı” deyip dağ başındaki arsaları da verdiği oluyor. Bugün, Türkiye’nin menkul ve gayrimenkul yönünden en zengin kuruluşlarının başında SGK geliyor. SGK, eskiden bu konuda son derece seçici davranırdı. Ancak, bugün aynı şey pek söylenmiyor.
ARPALIK ŞİRKETLER
Belediyelere personel alımında zorluklar yaşandığı için çözüm olarak belediye şirketleri kurulmuş. Bugün neredeyse şirketi olmayan belediye yok. Eleman alınacağı zaman bu şirketlere alınıyor ve çok önemli bölümü de zarar ediyor.
“Belediyelerin arpalığı” denilen şirketlerin yönetim kurulu 7 ile 11 kişi arasında değişiyor. Bazı belediye başkanları arsa karşılığı borcunu ödemek istediklerinde belediyenin mali yapısı hakkında da SGK yetkililerine bilgi veriyor. Örneğin borçlu bir belediye başkanı SGK yetkilisiyle görüşürken, “Gelirimizin yüzde 83’ü personel giderlerine gidiyor” dedi. SGK yetkilisi, “Niçin bu kadar adam aldınız?” dediğinde, “Ne yapayım, benden önceki doldurmuş” karşılığını alıyor.
Bakıyorsunuz otopark şirketi var, onun da yönetim kurulu var. Ne yapar bu yönetim kurulu? Üstelik belediye şirketlerinin çok önemli bir bölümü zarar ediyor. O şirket, başkanın kendisinin olsa hemen kapatır. Örneğin Almanya’da da belediye şirketleri var. Ancak bunlarda bizdeki yönetim kurulu olmadığı gibi, zarar edenin de bulunmadığını öğreniyoruz.
“1 MİLYON VERELİM, BORCUMUZU SİLİN”
SGK yetkilisi kendilerine çok ilginç önerilerde de bulunulduğunu ilginç pazarlıklar olduğunu belirtti ve şu örneği verdi: “Özellikle iktidar partisine mensup bir milletvekili, belediye başkanının borçlar için geleceğini bildiriyor ve yardımcı olunması ricasında bulunuyor. Bazen, başkanla birlikte milletvekilleri de geliyor. Yaşanan bir olaydan örnek verelim: Belediyenin 11 milyon lira SGK’ya prim borcu var. Belediye başkanı, bir milyon lira verip kalan borcunun da silinmesini istedi. Kendisine, ‘Sen bize 11 milyon lira ver, biz sizin bir milyon lira olan borcunuzu silelim’ dedim.”
İktidar partisinden olan belediye başkanları işlerini kolay yürütüyor. Belediyeye ait çocuk parkını, borcuna mahsuben SGK’ya veren de, cami alanını SGK’ya veren de var. Cami olan yeri SGK yıkacak hali yok. Çocuk parkını SGK’nın satacak hali de yok.
BİR BORÇ NASIL KAPATILDI
Karadeniz’de bir belediyenin SGK’ya borcu inanılmaz bir kriz çıkartmış. Üst düzey bir siyasetçi, SGK yetkilisine telefon ediyor, “Belediyenin SGK prim borçlarının silinmesini” belirtiyor. SGK’nın yetkilisi de, “Sisteme geçtiği için bir şey yapamayız” deyince, siyasetçi hiçbir şey söylemeden telefonu sert bir biçimde kapatıyor. Adam, üç gün bile geçmeden SGK’nın üst düzey yöneticisi görevden alındı.
Kasımpaşa Fatih Terim Stadı’nın arsası da SGK’nın arazisiydi. SGK’yı yok sayarak, şartları zorlayarak stat yapıldı. SGK, parayı biraz zorlanarak tahsil etti.
Büyük bir ilimizde geçmişte bakanlık yapan bir iş insanının SGK’ya 260 milyon lira prim borcu birikmişti. İş insanı, fabrika binasını borcuna karşılık SGK’ya verdi. SGK da, prim borcunu tahsil edip fabrika binasını başka bir şirkete kiraya verdi.
Türkiye’nin en borçlu belediyelerinin başında Kocaeli geliyor. İbrahim Karaosmanoğlu’nun Belediye Başkanlığı döneminde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin SGK’ya 216 milyon lira borcu vardı. Başkana yardımcı olunması için siyasiler devreye girdi. Başkan, SGK Yönetim Kurulu’na bilgi verdi, borcu taksitlendirildi ve özel istisnalar uygulandı.
BİR İNCELEME YAPILSA
SGK’ya hep belediye ve bağlı şirketlerinin borcu konuşuluyor ama ünlü birçok şirketin de yüklü borçları var. SGK’nın prim tahsilat oranı Sayıştay raporlarına göre yüzde 85’lerden yüzde 48’e kadar inmiş durumda.
İzmit’te, AKP’li Belediye Başkanı Nevzat Doğan döneminde, belediyeye ait Belsa Plaza’nın B bloğu SGK’ya olan borcundan dolayı SGK’ya verildi. SGK ihaleye çıktı, üzerinde kayıtlı bir evi bulunmayan Mardinli bir vatandaş 16 milyon liraya aldı. Bugün o paraya bir dükkan bile alınamaz. Belediye, bugün bir dönem kendi malı olan binada kiracı durumda. İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, bunun çok mücadelesini yaptı ama sonuç alması mümkün olmadı.
SGK’nın alacaklarına karşılık kendilerine verilen arsalar, binalar acaba daha sonra kimlere satılıyor? Bunların kapsamlı bir biçimde incelenmesi gerekiyor. Hep belediyeleri dövmekle SGK kurtulmaz...Yıllarca Sayıştay uyarılarına kulak tıkayan, alınması gereken yasal önlemleri yerine getirmeyen iktidarın bugüne kadar niçin beklediğini de sorgulamak gerekiyor. SGK ile ilgili önemli yolsuzlukların birinde bakan yakınlarının isimleri geçmişti. Ne oldu da bu soruşturmalar bir türlü bitirilmiyor?