İNŞAAT ŞUBATTA BAŞLADI
Kemer'de, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü'nün ihalesini alan özel şirket, Phaselis antik kentinin sınırları içinde bulunan 1'inci derece arkeolojik sit alanı niteliğindeki Alacasu ve Bostanlık koylarındaki 2 halk plajı projesinin inşaatına, şubat ayında başladı. İnşaat çalışmalarına karşı bazı çevre örgütleri ve meslek odaları dava açarak, içerisinde büfe, kafe, tuvalet gibi ünitelerin bulunduğu 2 halk plajı projesinin iptalini istedi.
Bostanlık ve Alacasu koylarında yapımı büyük ölçüde tamamlanan halk plajları için proje izni ve ihaleye karşı mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiği 2 davada, bilirkişi incelemesinin ardından raporlar çıktı. Raporlarda, biyoçeşitlilik ve 1'inci derece arkeolojik sit alanlarının bu durumdan olumsuz etkilenebileceği görüşüne yer verildi.
"TEMELİ BAŞTAN ATTIRMAYACAKTINIZ"
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı konuşmada bu konuyu gündeme getirip, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a, Phaselis bölgesinin Kemer'in en önemli, en değerli yerlerinden biri olduğunu söyleyen CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, şunları dile getirdi:
- Burada bir inşaata başlanıldı; inşaat diyorum çünkü denizin hemen neredeyse içerisinde, 50 metre kadar mesafesinde bulunan bu yere -biz gidip gördük tüm Antalya kamuoyu, çevreciler hepimiz gördük- beton temeller atıldı; evet, beton temeller atıldı. Biz oraya gittik, çevreciler, Antalya meslek odaları, hepimiz buna tepki gösterdik. Denize 50 metrelik sit alanı içerisinde bulunan bir yere siz zarar verdiniz.
- Antalya'nın bir bakanı olarak zarar verdiniz. Antalya'nın en önemli değeri zarar gördü. Sonrasında şöyle bir açıklama yapmak zorunda kaldınız: 'Uzman arkadaşlara söyledim. Betonu da kaldırın, hiç gerek yok, kazıklı sistem yapalım.' Bu açıklama sizin mi Sayın Bakan? Bu açıklama sizinse eğer, işte bu temeli baştan attırmayacaktınız. Bu betonlar oraya döküldü, bütün Antalya bunu gördü.
"KOMANDO SINIRLARI KORUYORMUŞ GİBİ GELDİ"
Arı, devamında şunları söyledi:
- Güneydoğu'da, Doğu'da görev yapacak olan komando, sınırları koruyormuş gibi geldi; mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına rağmen o inşaat bir an evvel bitsin diye askerleri siz orada beklettiniz ve askerin korumasıyla bu inşaat devam etti. Sonraki aşama, efendim, ahşapmış, yok direk temellermiş... Önce betonu döktürdünüz oraya, Antalya'nın en önemli değerini betona boğdunuz ve böyle bir temel atıldı.
- Siz 'Efendim, arkadaşlara talimat verdim, betonu kırdırtalım' dediniz. Peki, baştan niye o betonu döktünüz oraya, baştan niye talimat vermediniz? Siz mi talimat veriyorsunuz, teknik elemanlar mı bunu bilerek yapıyor ya da bilmeyerek? Bunun bir projesi yok mu, bunun bir mühendisi yok mu, niye önceden bunlar yapılmadı? Betonlar döküldü, kamuoyu baskısıyla geri adım atmak zorunda kaldınız."
"KÜÇÜK BİR KOYA BU KADAR BETON TESİS, YIĞINAK YAPAMAZSINIZ"
Hukuki sürecin de devam ettiği dile getiren Milletvekili Arı, şöyle devam etti:
- Burası bir avuç denecek kadar küçük bir koy Sayın Bakan, görmüşsünüzdür, küçük bir koya bu kadar beton tesis, yığınak yapamazsınız. Denizden 50 metre bile mesafesi olmayan bir yere bu tesisleri yaptırdınız. İhtiyaç olan, insani anlamda ihtiyaç olan tuvalet ve benzeri şeylerin orada uygun bir mesafede, uygun koşullarda yapılmış olmasına tabii ki karşı çıkmayız ancak burası çok özellikli bir alan; adı üstünde Cennet Koyu denilen alan zarar görmüştür.
"PROJENİN SİT ALANI BÖLGESİNE UYGUN OLMADIĞI BELİRTİLDİ"
Phaselis Antik Kenti’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılması planlanan günübirlik tesis alanları projesine karşı Antalyalılar ve Mimarlar Odası Antalya Şubesi dava açmıştı. Söz konusu davada dosyaya giren yeni bilirkişi raporunda projenin sit alanı bölgesine uygun olmadığını bildirildi. Konuyla ilgili olarak Mimarlar Odası Antalya Şubesi de basın açıklaması yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
- Alanlara ilişkin, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun, yapım işi kapsamında revize edilmiş alan ve uygulama projelerini onaylayan 30.03.2023 tarih ve 15769 sayılı kararının iptali istemi ile açılan iki ayrı davada, resen atanan bilirkişilerce alanda yapılan inceleme sonrası düzenlenen ve mahkemeye sunulan 65’er sayfalık iki ayrı bilirkişi raporu, Mimarlar Odası ve davacı vatandaşlarımızın iptal istemiyle açtıkları dava dilekçesinde belirttikleri iptal gerekçelerinde haklılığını bir kez daha ortaya koymuştur. Davacılar ve halkımız adına beklentimiz sayın mahkemenin bilirkişi heyeti raporunun hükme esas alınarak iptali yönünde karar verilmesidir.
