Hey gidi günler hey!

“Başkanlık Sistemi ile ekonomi uçacak, Türkiye kanatlanacak, hızlı karar verilince işler de hız kazanacak.” sözlerini dinleye dinleye bugünlere geldik!

İşler tatsız...

Türkiye daha da yoksullaştı!

O zaman “Anayasa’yı değiştirelim” demeye başladılar...

Suçlu sanki Anayasa!

Kötü sistemin, kötü yönetimin hiçbir kabahati yok!

Peki, yeni anayasa yapınca ne olacak? Türkiye uçuşa mı geçecek?

Uygulamadıktan sonra bir değil, bin tane yeni anayasa yapsan faydası olmaz!

Siz önce mevcut anayasaya uyun...

İşçi kardeşlerimize 1 Mayıs bayramlarını zehir etmeyin!

Emeklilere ve asgari ücretlilere doyacakları kadar maaş verin!

Kamudaki israfı, yönetimdeki lüksü, şatafatı önleyin...

Köylüyü, çiftçiyi destekleyip tarım ürünlerini arttırın, milleti yabancıya muhtaç etmeyin!

Hukukun işlemediği... Adaletin olmadığı... Demokrasinin tüm kurallarıyla işlemediği bir yerde ot bile bitmez!

Ayrılık ve gerginlik yarat, karıştır, böl ve yönet sistemini bırakmak gerek!                                         

★★★

Geldiğimiz nokta çok sevimsiz!

O halde ne yapalım?

Türkiye’nin yeni anayasaya ihtiyacı varmış!

Sanki anayasanın kurallarını çok dinliyorlar, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına saygı gösteriyorlar!

Anayasayı paspas gibi çiğnedikten sonra yeni anayasa yapsan ne olacak ki?

Ülkeyi bu hale anayasa mı getirdi? Enflasyonu, pahalılığı anayasa mı yarattı?

Önce bu konuda mutabakata varmak gerekiyor!

İktidar kendisiyle yüzleşmeyi kabul etmeli!

★★★

Partiler ve parti başkanları arasında diyalogun her zaman faydalı olduğu düşünülür. Görüş alışverişinde bulunmak yararlıdır, fakat...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesinin faydası oldu mu?

Taraflar “Görüşme çok olumlu geçti” diyorlar.

Peki, olumlu geçti de ne oldu?

Sayın cumhurbaşkanı, eğitimcilerin “Ülkeyi daha da geriye götürecek” dedikleri “Ruhsuz ve robot bir nesil yetiştirilmeyi amaçlayan” gerici müfredattan vazgeçti mi?

Sefalet maaşı ile yaşayan emeklilerin ve asgari ücretlilerin dramına son verilmesini kabul mu etti?

Ülkede haksızlık simgesi olan “mülakat” uygulamasının kaldırılacağını mı söyledi?

Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını uygulamaya razı mı oldu?

Türkiye’ye yakışmayan yasaklar kaldırılacak mı?.. Ve başka birçok sorun...

Hayır! Bunların hiçbiri olmayacak!

Peki, kötü gidişin sorumlusu kim? Günah keçisi yapılan şimdiki anayasa mı?

Bu ülkede her şeyden önce “Namus ve şeref üzerine yemin edilen” mevcut anayasaya uyulmalı, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına saygı duyulmalı.

O zaman, yeni anayasa yapmanın bir anlamı olur!

Vatandaş soruyor: “Hani İslam’da israf haramdı?”

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, herkesi tasarrufa davet ediyor.

Doğrudur, tasarruf olmadan, içine gömüldüğümüz bu mali bataktan kurtulmamız çok zor! Fakat...

Tasarrufu hep gariban vatandaşlarımız yapsın isteniyor... Ya ülkeyi yönetenler? Onlar yine “vur patlasın, çal oynasın” savurganlığına devam edecekler mi?

Mesela; Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın dillerde dolaşan 15 milyon 725 bin lira değerinde “Audi A-8 Long” model  lüks araç kiralaması...

91.8 milyarlık bütçesi ve bir Mercedes, bir Sedan, bir Mercedes Vito marka makam aracı olan Ali Erbaş, bunlar yetmiyormuş gibi bir de “Süper lüks Audi” kiralamış... “Devlet malı deniz” zihniyeti bu!

Hemen her hutbesinde israftan kaçınılmasını isteyen Ali Erbaş, söylemlerinin tam tersine, aşırı lüks hevesinden vazgeçmiyor.

Vatandaş soruyor: “Hani İslam’da israf haramdı?”

GÜNÜN SÖZÜ

Bir ülkede küçük insanların gölgeleri büyüyorsa, o ülkede artık güneş batıyor demektir. (Çin atasözü)