TBMM Genel Kurulu’nda Saadet Partisi grubunun kamuda birden fazla görevlendirme ve maaş alan kamu görevlilerinin araştırılmasına ilişkin verdiği önergenin öne alınması önerisi AKP ve MHP milletvekilleri tarafından reddedildi.

Öneriye ilişkin konuşan Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, “Her yasal olan hak değildir, her yasal olan helal değildir. Onun için kamu kesiminde birden fazla görevlendirme ve çoklu maaş uygulamalarının boyutlarının araştırılması gerekmektedir. Eski milletvekili, bakan, meclis başkanı, belediye başkanı, belediye başkan yardımcısı gibi unvanlarla, danışman, yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu üyesi olarak atanıp, kamuda kendilerine adeta ulufe dağıtılan bu siyasetçilerin zurnacıya ya da davulcuya kaçmasın diye mi acaba bu konularda görevlendirdiklerini de kamuoyunun taktirine sunuyorum” dedi.

"11 MAAŞ ALAN CUMHURBAŞKANI DANIŞMANI VAR"

İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kamuda tasarruf genelgesi yayınlandığını hatırlatarak, “Sayın Bakan bu genelgeyi yayınlarken, kendi çalışma arkadaşlarının ballı maaşlarından bile habersiz. Bakan yardımcıları, bürokratlar, sayısını dahi bilmediğimiz yüzlerce cumhurbaşkanı danışmanları, TÜPRAŞ, PETKİM, Eximbank ve Türk Telekom gibi birçok kuruldan yönetim kurulu üyelikleri adı altında en az 10 emekli maaşı kadar ilave parayı her ay ceplerine indiriyorlar. Buna karşın emeklilerimize sadaka olarak verilen 5 bin liralık bir ikramiyeyi dahi çalışan emekliye vermekten imtina eden bir iktidar var. 11 maaş alan cumhurbaşkanı danışmanı var. Bu arkadaşlarımız yönetim kurulu üyeliği sıfatıyla bu kadar fahiş maaş alacak ne yapıyorlar” diye sordu.

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz ise birden fazla maaş alanlara örnek verdi. Yavuzyılmaz şunları söyledi:

* "AK Partili Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan. Aynı zamanda Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın yönetim kurulu üyesi. Bakan yardımcılığı aylık maaşı 85 bin 401 lira. Bankadan aldığı aylık huzur hakkı 18 bin 796 dolar. Güncel kur ile 528 bin lira. İşte burada da belgesi mevcut. Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın genel kurul tutacağı. Toplam geliri aylık 613 bin lira. Yanı 53 asgari ücrete denk geliyor.

* Aynı zamanda AK Partili Vakıflar Genel Müdürü Sinan Paksu, genel müdürlük maaşı 53 bin 528 lira. Bankadan yönetim kurulu üyesi olarak aldığı aylık huzur hakkı tutarı Türk lirası olarak 528 bin lira. Aylık toplam geliri 581 bin lira. 51 asgari ücrete denk geliyor. Türk Telekom’da 4 tane Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısının dördü de görev almakta.

* Ömer Fatih Sayan yönetim kurulu başkanı, aynı zamanda Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı. Enver İskurt, Bakan Yardımcısı aynı zamanda Türk Telekom yönetim kurulu üyesi. Osman Boyraz, TTMobil’in yönetim kurulu başkan vekili. Dursun Ünüvar, TTMobil’in yönetim kurulu başkanı.

* Bununla da bitmiyor. Türk Telekom’un bir alt şirketi olan TTNet’in internet şirketinin yönetim urulu başkanı kim? Şahap Kavcıoğlu, BDDK Başkanı. BDDK Başkanının bir internet şirketinin yönetim kurulunda ne işi var? İşte liyakatsizlik budur."

TBMM GENEL KURULU TOPLANDI

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Gündem dışı konuşmaların ardından, söz alan grup başkanvekilleri gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

SP Grup Başkanvekili Bülent Kaya, Filistin'de meydana gelen insan hakları ihlallerini yerinde tespit etmek üzere bir Meclis araştırması kurulmasına ilişkin taleplerini yineledi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta da Gazze'de yaşanan İsrail zulmünün artık arşı aştığını vurgulayarak, "İsrail, 17 gündür Gazze'ye binden fazla defa bomba yağdırmıştır. Açıklanan resmi rakamlara göre Gazze'de yarısı çocuk 5 binden fazla Filistinli hayatını kaybetmiş, 16 binden fazla insan ise yaralanmıştır, 1 milyon 400 bin Filistinli evlerinden göç etmek durumunda kalmıştır. Gazze'nin güneyi güvenli bölge ilan edilmesine rağmen, bombalanmıştır. İsrail sadece Gazze'yle kalmamış, hava saldırıları Batı Şeria bölgesine de yayılmıştır. Tüm dünya kuruluş amacı insanın huzur ve refahını sağlamak olan Birleşmiş Milletler'den itidal ve yatıştırma çabası beklerken başta Amerika olmak üzere Avrupa'nın önde gelen tüm ülkeleri İsrail zulmünden yana saf tutarak ataşe adeta benzin dökmektedirler" dedi.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Filistinde yaşananlara ilişkin "İsrail 7 Ekim'den beri Gazzede, bütün dünyanın gözü önünde katliam yapmaktadır; çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden binlerce Filistinliyi katlederek soykırım yapmakta, milyonlarca Filistinliyi yurtlarından sürerek savaş suçu işlemektedir. Gazzede elektrik, su, enerji ve iletişim hatları kesilmiş, insanlar yiyecek, içecek, giyecek, ilaç gibi temel ve insani ihtiyaç maddelerinden yoksun bırakılmıştır" değerlendirmesinde bulundu.

Tehlike ve tehdidin çok büyük olduğunu dile getiren Akçay, "Bugün Filistin, yarın tüm bölge ve nihayetinde Türkiye'nin kuşatılması amaçlanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, öncelikle ateşkesi sağlamak, barış ve çözüm iklimini yeşertmek, garantörlük mekanizmasını kurmak adına her türlü katkı ve mücadeleye hazır ve kararlıdır" diye konuştu.

"DÜĞÜNDE EL PENÇE DURAN FOTOĞRAFI VAR"

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Katar Büyükelçisi'nin İsrail Hamas savaşı nedeniyle 100'üncü yıl kutlamalarını Katar Büyükelçiliği'nde iptal ettiğini eleştirerek, "Ama düğüne gitmiş. Bakın, düğünde el pençe duran fotoğrafı var. Yani bu memlekette 100'üncü yıl kutlamak İsrail- Hamas savaş nedeniyle yasak ama düğüne gidebilirsiniz, düğünde sorun yok. Bu kafayla Cumhuriyet elbette anılamaz. Cumhuriyeti kutlamak konser vermek değildir, Cumhuriyeti kutlamak Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve o memleketin, bu memleketin kurtulmasına hizmet eden bütün isimsiz kahramanları anmak demektir" dedi.

AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, dünya genelinde barış, iş birliği ve küresel sorunların çözümü için önemli bir platform olan Birleşmiş Milletlerin Gazzede harekete geçemediğini belirterek, "Filistin'de tüm dünyanın gözü önünde büyük bir vahşete, insani trajediye şahit oluyoruz. Üzülerek görüyoruz ki çocuk, yaşlı, kadın demeden adeta soykırıma dönen İsrail vahşeti karşısında ne Birleşmiş Milletler ne batılı ülkeler asgari insani duruşu göstermekten fersah fersah uzakta bulunmaktadır. Uluslararası toplumun bu kayıtsızlığı, sorunu çözmek yerine İsrail'e verdiği kayıtsız, şartsız destek hakikaten yangına benzin dökmekle eş anlamlı bir sonucu oluşturmaktadır. İşte, Türkiye tüm bu kayıtsızlık ortamında taşıdığı tarihi ve insani diplomasiye uygun bir şekilde ilk günden beri barış için, adalet için Filistin'de yaşanan trajedinin son bulması için inisiyatif almaktadır" değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmaların ardından İYİ Parti'nin Türkiye'de depreme dayanıksız okulların durumu, HEDEP'in hayvancılığın sorunları, CHP'nin temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasına ilişkin grup önerileri reddedildi. (ANKA, DHA)