Suudi Arabistan uçak gönderdi, Riyad’a gitti. Türkiye uçak gönderdi Ankara’ya geldi.

Rusya da gönderir…

Muhtemelen ABD…

Fransa, İngiltere…

Sonra da belki Çin!

Ve arkasından İsrail; limuzin otomobil segmentine benzetilmiş tank gönderir; “atla gel, sen Esad’ın sarayına yerleştiğin 15 gün içinde benim Suriye’de yıktığım altyapıyı yeniden kuracak projeleri görüşelim!” diyebilir.

★★★

Esad döneminde Suriye’yi parçalayıp birbirine düşürenler şimdi “Suriye’nin birliği” için devrimci yontup şekillendiriyorlar. Türk Dışişleri Bakanı, MİT Başkanı, iktidar gazetecileri, en son Cumhurbaşkanı ona namı yürüsün, şan olsun diye “devrimci” dedi.

★★★

Böyle devrimci ilk!

ABD ile Rusya anlaştı; Esad’ın ordusu tarla faresi gibi toprak altına gizlendi. Devrimcinin ordusu tek bir kurşun atmadan Şam’ı ele geçirdi. Esad’ın sarayına oturtuldu. Ebu Muhammed El Colani adını Ahmet el Şara yaptı.

Namı oldu; devrimci!

★★★

Suriye, Suriye olalı!

Böyle devrim…

Böyle devrimci görmedi.

Onu “azılı terörist listesine alıp görüldüğü yerde yakalanmalıdır” diyenler şimdi ayağına uçak gönderiyor. İlk uçak 1903 yılında kullanılmaya başladı. Fransız devrimini yapanlar; “bize uçak gönderin” demediler. O tarihte zaten uçak yoktu, gemi vardı…

Gemi de istemediler.

★★★

Bir devrimci başkasının uçağına, gemisine, atına, eşeğine binerse devrimciliği kendi halkının gözünde bile çizik yer.

Rus devrimcileri.

Çin devrimcileri.

Japon devrimcileri.

Türk devrimciler.

Türk Devrimi’ne önderlik eden Mustafa Kemal de başkasının uçağına binip kendi halkına gösteri yapmaya tenezzül edecek biri değildi.

★★★

Afrika’da, Asya’da, Avrupa’da sayısız ülke önderini ya da kadrosunu bulunca kendi çapında devrim yaptı ama; “gönder bana uçak da hanımımı alıp geleyim” yapanların devrimi fos çıktı. İran İslam devriminin lideri Humeyni, Fransa’dan bir uçakla kendi ülkesine dönüp devrimi yaptı. Bu uçak Fransız Havayolları’ndan kiralanmış; kira bedelini Fransız devleti ödemişti. Bu yüzden Humeyni devrimi de İran’a bir hayır getirmedi.

★★★

İran, “her alanda çok yüksek bir atılım enerjisi yaratacak” ve ülkeyi bir insan ömrüne sığacak kadar kısa bir zamanda kalkındıracak lider çıkarmıştı. Adı Muhammed Musaddık’dı. 1951 yılı nisan ayında başbakan olduğunda onu İran’da başta işçiler olmak üzere büyük halk yığınları coşkuyla desteklemişti.

★★★

İngiliz ve Amerikan şirketlerinin üstüne oturduğu İran petrolünü millileştirince 2 yıl içinde ABD ve İngiliz gizli servisleri CIA ile MI6 birlikte “İran ordusunu askeri darbe yapmaya vidalayarak” 1953 yılında Musaddık’ı devirdiler ve “idama mahkum edip” hapse koydular.

★★★

Musaddık İran’da yönetimde sadece 30 yıl kalsaydı ve Türkiye’de Mustafa Kemal devrimleri de karşı devrimlerle yok edilmeseydi; Orta Doğu’nun durumu bugünkünden çok farklı olacaktı. Ve Suriye halkını birbirine düşman kamplara ayırıp; ülkeyi yangın yerine çevirdikten sonra; “sana uçak göndereyim atla gel devrimcisinin” tiyatro oyunu sahne almayacaktı.

★★★

Rastlantıya bak:

İran’da petrolü millileştirdi diye Musaddık’ı devirenler 70 yıl sonra Suriye’de koluna platin kasa ve mavi kadran tasarımlı lüks Patek Philippe saat takan devrimci yarattılar.

Ve Suriye devrimcisi kolunda Patek Philippe Ankara’da ağırlanırken İsrail Başbakan’ı ile ABD Başkanı; “Gazze de yönetimi devralalım, Filistin halkını çocuklarıyla beraber çöllere sürelim, Gazze şeridinde Orta Doğu’nun rivierasını yaratalım görüşmesi” yapmaktaydı.

Bu pilav!

Çok su kaldıracak!

Yanan otel: Sorulmayan soru!

Otelde o gece 238 müşterinin olduğu yazıldı. 36’sı çocuk 78 kişi yanarak can verdi. 20 kişi çarşaftan yangın merdiveni yapılarak kurtarıldı. Kalıyor 140 kişi. Bu 140 kişi; ne zaman, nasıl, hangi yollarla, kimin yardımıyla yanan otelden sağ çıkabildiler? Yangın bir anda bütün katları sardığına göre içlerinde otel sahibinin ailesinin de bulunduğu 140 kişi nasıl kurtuldu? Faciada 17 yaşındaki çocuğu yanan bir doçent, otelin hissedarlarının yurt dışına kaçacakları ve bankadaki dolarlarını boşalttıkları duyumunu aldığını açıkladı. Bir otel çalışanının da; “otel müdüründen kimseye haber vermeyin, yangını kendi imkanlarınızla söndürün talimatı geldi” diye ifade verdiği yazıldı. 20 gün dolacak. Henüz gerçek sorumlu çıkmadı. Durmadan yazıyorum; bu yangında baş sorumlu Cumhurbaşkanı’dır. Cumhurbaşkanı istifa etmelidir.